13 Eylül 2012 Perşembe

Garip Bir Çelişkili Olay

İddianameye konu olan Çankaya Otopark ihalesinin tüm ayrıntılarını sizlerle paylaşacağım demiştim, araştırdıkça şaşırdım, detayları öğrenince sizlerde şaşıracaksınız.

Kamuoyunda M A F Y A YA ihale vermem diyen başkan, Cüneyt Özdemir’i de şaşırtmıştı, hatta ben anlamadım anlayan varsa bana bir anlatsın diye de inceden bir dokundurmuştu.

Başkan Kocaoğlu “ Otopark ihalesini iptal ederek kamunun zararını önledik” bu zarar neydi başkanım, hangi kamu zararından bahsediyorsunuz, açıklamalarımdan sonra neden böyle bir soruyu sorduğumu anlayacaksınız.

“Bizim ihale iptalimizde yasa dışı bir durum söz konusu değil” İhaleyi gerekçesiz iptal edemezsiniz başkanım, hele gerekçeniz Mafyaya ihale vermem olmaz İhale kanunu maddelerine, sizin söylemlerinizden sonra, mafya ihaleye giremez maddesi konulursa, o zaman haklısınız deriz.

Bugün bu konuda haklılığınızı ispat etmeniz zor görünüyor!

Bu ihaleye 11 kişi katılmıştı, artırmalardan sonra, son aşamada Av Aydın Öncel’in firması, 4.410.00 TL vermiş, bunun üzerine İZELMAN 4.411.00 TL ile en yüksek teklifi vermiştir. İhale belediye şirketi olan İZELMAN da kalmıştır.

Buraya kadar her şey uygun, madem bu paralar kazanılamayacak kadar yüksek fahiş bir rakamdı da neden İZELMAN bu rakamlara kadar fiyatı çıkardı?

Yoksa başkanım, ihaleye katılan İZELMAN yetkilisine, burayı kaçırmayın ne kadar yükseltilirse yükseltilsin, ihaleden kopmayın sonuna kadar gidin. Sonra ayarlarız mı dediniz? Ben pek ihtimal vermiyorum ama dışarıdan bakıldığında öyle görünüyormuş.

Başkasına gitmesin Çankaya Katlı Otopark diye, İZELMAN sizin tabirinizle fahiş rakamlara çıktı, ondan sonra siz bunu M A F Y A Y A vermemek için artırdık dediniz.

Belediye kanunlarını yeniden yazıyorsunuz, siz artık efsane bir başkan oldunuz, sizi hiç unutmayacağız!

Bu söylemleriniz kamuoyunu yanıltmak değil midir? Kamuoyu size inandı diyelim ya yasalar karşısında bu söyleminiz ne olacak, bu konu yüzünden birçok bürokrat hala yargılanmakta, demek ki yasalarla sizin söylemleriniz örtüşmüyor?

Sonuç olarak, bir işletmeyi almak isteyen bir müteşebbis, tüm evraklarını tamamlayacak, banka teminatlarını yatıracak, siz belediye başkanı olarak, yasal olmayan keyfi gerekçelerle ihaleyi iptal edeceksiniz.

Yok, öyle bir şey, keyfiyetle belediye yönetilmiyor, bakın bu keyfi tutumunuzdan aylarca içeride yattı bürokratlar. Oysa ihaleyi siz iptal ettiniz.

Hem ihalede gizlilik ilkesi yok mudur? Gizlilik ilkesi ihlal edilmiş midir?

Şimdi olayın en ilginç yanına geliyorum, Aziz Kocaoğlu İBB'nin sitesinde, bir açıklama yapmış, lütfen dikkatle okuyun!

“İptale Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce de itiraz edilmemiştir. Kaldı ki, ihalenin iptalinden sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü, otoparktaki yüzde 50 hissesinin karşılığında İZELMAN A.Ş ile 672.186 TL. Bedelle sözleşme imzalamıştır. Belediyemiz de aynı bedelle 26. madde kapsamında İZELMAN ile protokol yapmıştır. Bu bedel otoparkın rayiç bedeli olup yapılan işlem ile kamu parasının Belediye’de kalması sağlanmıştır. Değerli hemşerilerimin bilgisine sunuyorum.”


Vakıflar genel Müdürlüğü'nce itiraz edilmiştir, peki nasıl olur da hemşerilerinizden bunu gizleme yolunu seçersiniz?

Vakıflar Genel Müdürlüğü “ İZELMAN İşgalci konumuna düşmüştür, diyor ardında da ekliyor;

İZELMAN, Vakıfların kiracısı olmuştur.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü'yle ortak konumdayken sizin keyfi tutumunuzla ihaleyi iptal etmeniz, kiracı konumuna düşürmüştür.

Hala nasıl değerli hemşerilerinize itiraz yoktur diye doğruları gizleye biliyorsunuz!

Şapka düştü kel göründü deyimi sizlere ne hatırlatıyor,

Aziz Başkan, ihaleyi 4.410.00 TL ye kadar artıran Av. Aydın Öncel’e Mafyasın gerekçesiyle vermiyor, belediye şirketi İZELMAN 4.411.00 TL yi ödeyemez çok yüksek rakam diye ihaleyi iptal edip 672.186 TL ye veriyor. Kısaca belediye müteşebbis Av. Aydın Öncel’e sen çok para verip katlı otoparkı işletmek istiyorsun ama ben sana kıyamadım, bu para çok, belediye olarak benim borcum falan da yok, kasalar dolu ben bu kadar parayı ne yapacağım mı demiştir?

İZELMAN’A ihaleyi 672.186 TL karşılığı verir, madem Vakıflar değer tespiti yaptırmış, bir o kadar daha parayı da belediye kasasından Vakıflara öderim mi demiştir?

Allah aşkına böyle bir idarecilik olabilir mi?

Mafya denilen kişiyi araştırdım, Av. Aydın Öncel İzmir’de seçkin avukatlar listesine girmiş, İl genel meclis üyeliğine de seçilmiş, "özü sözü doğru bir adam" da derler.

Peki nasıl olur da mafya yakıştırmasını kabul etmiştir, işte bunu anlayamıyorum.

Aziz Başkan, bir zamanlar da Azat Yeşil için de "taş üstüne taş koyamayan müteahhit" diye meydanlarda tekrar, tekrar söylemişti de ne oldu?

Mahkemeye neden verilmedi?
Aziz Başkana karşı gelmek bu kadar zor mu?


İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’a ne demeli?

Susam'ın şahsına söylenen küfürler, ulusal basında TV'lerde defalarca gösterildi de ne oldu? Her şeyi kabullenip el ele fotoğraf çektirmediler mi?


Kabullenen kabullenmiş bize ne oluyor ki, erg karşısında boyunlar kıldan ince oluyor.

Padişahım sen çok yaşa!

Siyasette, insanlar yoktur, düşünceler vardır; duygular yoktur,
çıkarlar vardır!

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden gelen yazıyı altta sizler için yayınlıyorum, ancak İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden gelen yazıyı şimdilik yayınlamıyorum, çünkü 6 soruma karşılık iki cümlelik bir yazı geldi. Gelen yazıyı sorduğum sorularla birlikte, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne yeniden yolladım.

Gelecek yazımda...

Şato restoran Kimin KONUK EVİ OLMUŞ detaylandıracağım. İlçe belediyeleri, Dere Beton...

Anlayacağınız gündem yoğun.












(*) ASP.NET - PHP Linux Hosting - Kurumsal Hosting - Tıkla sipariş ver...

Bu yazı 08/09/2012 tarihinde eklenmiştir.
  1. Takipteyim 1
  2. Garip Çelişkili Bir Olay
  3. Siz Yasaların Üstünde misiniz?
  4. İlahi Aziz Bey...
  5. Hodri Meydan
  6. Sen Ben Bizim Oğlan
  7. Sayın Yüksel İstifanızı Hazırladınız mı?
  8. İBB'ye Genel Bakış
  9. Ben Mecliste Yoktum, Sorumluğum Yok
  10. İddialar, İhbarlar
 
Yorumlar
BUYUKŞEHİRİN KASAZI İZULAŞ
sayın nimet hanım artık maç başlasın BUYUKŞEHIR BELEDİYESİNİN kasası izulaştır.2006 ve 2010 yılları arası neler yapıldı neler makkemelerde görüyom basında görüyom durustlermiş kulahıma annatın halkı yanıtlatmaktan başka birşey değil başkan büyükmüş ne büyükmuş izulaşta yapılan hırsızlıkları kim kapattı araştırmaya gelen şukrü parnaksızmı suz payı olarak şirketler kortünatörlüğü mü verildi.muzafer beye genel md yrd mı verildi.birdahaki yazımda annatacagım neler yapıldıgını uzun bir yazı olacak abla...
Bu yorum maçbaşlıyor tarafından eklenmiştir.
Bu yorum 12/09/2012 tarihinde eklenmiştir.
Cesaret
Nivent Hanim sizden olmasanız hiçbirşeyden haberimiz olmayacak Çok yasa padişahım vaziyetindeyiz. Yüreğinize saglık
Bu yorum Yorgun tarafından eklenmiştir.
Bu yorum 09/09/2012 tarihinde eklenmiştir.
Sayfalar: 1

Bilgileriniz
Yorumunuz
Güvenlik Kodu


Siz Yasaların Üstündemisiniz?

stündemisiniz
Teleferik ne zaman kapatılmıştı? 5 Kasım 2007'de bakım ve onarım çalışması yapılıyor, gerekçesiyle kapatılmıştı.

2008, 2009, 2010, 2011, 2012 aradan kaç yıl geçti hala bir metre tel gerilemedi.

Böyle bir şey olabilir mi? Koskoca bir belediye bu kadar beceriksiz olabilir mi?

Beş yıldır bir ihale yapılamaz mı?

İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi sitesinde 2008 yılından bu yana ihale tarihleri değiştirilerek “İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği standartlarında baştan aşağı yenileyeceği Balçova teleferiği için ……….. Tarihinde ihaleye çıkacak” Nokta, nokta yaptım metin aynı tarihler farklı.

İhaleler yapıldı yapılmasına da hala bir metre tel gerilemedi!
Bu ihaleler bedavaya yapılmıyor değil mi başkanım?

Ya beş yıldır kapalı duran tesis için Orman Bakanlığı'na ne ödüyoruz? Bu para sizin özel kasanızdan mı ödeniyor, yoksa İzmirlinin cebinden mi ödeniyor?

Gazete manşetlerine düşen haberlerde;

Büyükşehir, STM-Yapıkur İş Ortaklığı’nın belgeleri eksik olduğu için bu kararı aldıklarını açıkladı. Firma ise, “KİK’e şikâyet ettik diye linç ediliyoruz” dedi...

Büyükşehir Belediyesi’nin kendilerine düşmanca bir tavır sergilediğini iddia eden İzmirli STM Sistem Teleferik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yılmaz ise, belediyenin “işi yüzüne gözüne bulaştırıp, arap saçına döndürdüğünü” öne sürdü. İhalenin iptal kararının ardından, Büyükşehir Belediyesi’nin bankalardan aldıkları teminat mektubunu Cuma günü öğleden sonra kendilerine haber vermeden nakde çevirme yönünde girişimde bulunduğunu dile getiren Yılmaz, “Bu, bankalar nezdinde firmamızın ticari itibarını zedelemeye yönelik bir hareket. Belediye bu hareketi ile firmamıza zarar üstüne zarar verip, adeta bizi linç etmek istedi”

Yılmaz, “Belediye sanki bir kan davasıymış gibi şirketimizin ticari itibarını zedelemek amacıyla böyle bir girişimde bulundu. Haklı bile olsalar İzmirli bir firmaya karşı düşmanca tavır sergilemeleri son derece yanlış” dedi. Belediyenin, ihalede teklif veren diğer iki yabancı firmanın evraklarını İngilizce ve Almanca teslim alarak hata yaptığını belirten Yılmaz, “Haklılığımız, KİK’e yaptığımız itiraz sonucunda da ispatlandı. İhalenin iptal kararına baktığımızda hatamız var gibi görünüyor. Sonuçta teminat mektubu tabii ki, nakde çevrilecek. Ama izlenen yol yanlış. Eksik evrakımız ve borcumuz yok. Konuyu yargıya taşıdık” dedi.

Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan defalarca randevu istemelerine rağmen sonuç elde edemediklerini öne süren STM Sistem Teleferik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yılmaz, yaşananların ardından Kemalpaşa’daki 250’ye yakın kişinin istihdam edildiği fabrikalarını Manisa’ya taşıma kararı aldıklarını dile getirdi. Yılmaz, “İzmir’de artık bu düşünce tarzı ile uğraşmamız anlamsız” dedi.

Daha kaç kişiyi İzmir’den kaçıracaksınız başkanım? Koskoca belediye ihale yapabiliyor mu? Bunun cevabını verebilir misiniz?

Büyük başkan, STM Teleferik firmasının açıklamalarından sonra ne cevap vermiş dersiniz?

Kocaoğlu, "Teminat mektubumuzu bize haber vermeden nakde çevirmeye kalkmakla firmamızı adeta linç etmek istediler" şeklinde iddialarda bulunan Yılmaz'ın açıklamaları karşısında hayrete düştüğünü söyledi. Kocaoğlu, teleferik tesisleri için en kısa sürede yeni ihaleye çıkacaklarını belirterek, "Hedefimiz bu tesislerin bir an önce tamamlanarak İzmirlilerin hizmetine açılması" dedi.

Sayın başkan hemşerileriniz de hayretler içerisinde beş yıldır bir teleferik ihalesi yapılamaz mı?

Bu açıklamaların ardından da büyük başkan “ ihaleye giren firmanın İzmirli olması ya da olmaması, yasalar karşısında sorumluluğumuzu ve uygulamamızı değiştirmez.”

Başkanım yasalar sorumluluklar demişken siz değil miydiniz yasaları hiçe sayarak MAFYAYA İHALE VERMEM diyen. O zaman Yasalar tatilde miydi?

Aziz Kocaoğlu: “İzmir Büyükşehir Belediyesi, duygularla değil yasalarla yönetiliyor. Sayın firma temsilcisini, iddialarını ispata davet ediyoruz. Hangi amaçla yaptığını bilemediğimiz haksız ve mesnetsiz suçlamalarını kabul etmemiz mümkün değil"

Hani bir laf vardır iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır...

Başkanım, bende sizi ispata davet ediyorum Av. Aydın Öncel Mafya mı?
Siz de tamamen duygusal olarak yönetmiyor musunuz belediyeyi? Yoksa yanılıyor muyum?

Beş yıldır kapalı duran teleferik yılda en az 300 bin kişiye hizmet veriyordu, hizmetin yanı sıra İzmir’in simgesiydi. Sayenizde unutuldu.
Orman Bölge Müdürlüğü’nden 40 yıl önce kiralamıştı. Beş yıl yapıldı yapılacak derken tahsis süresi de dolmak üzere.

İddialara göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, Orman Bölge Müdürlüğü ile yaptıkları yazışmada yeniden tahsis talebinde bulunmamış.

Bu iddialar doğru mu başkanım?
Böylesine önemli bir alanı kaybediyor muyuz?
Şimdi tahsis yerine kiralama mı yapıldı?
Yılda 250 Bin TL beş yıldır boşu boşuna mı ödeniyor? 1.250 bin TL sizce küçük bir rakam olabilir.

Kullanım hakkını bunca yıl elinde bulunduran aynı belediye, şimdi neden kiralamada sorun yaşıyor?

Tahsis sözleşme koşullarına aykırı mı hareket ettiniz?
Kısa dönem kiralanan bir yere bu yatırım yapılabilinir mi?
Tüm bu konuların detaylarını yakında sizlerle paylaşacağım.

Bu teleferik karmaşasında en önemli detaylardan biri de, STM Teleferik Montaj. Turizm ve İnşaat San. Tic. A.Ş nin Ankara 14. İdare Mahkemesinde Esas 2012/917 Yürütmeyi Durdurma almış. Ne zaman karar verilmiş? 02.08.2012 yani geçtiğimiz ayın ikisinde İBB nin avukatları bu kararı en kötü şartlarda Ağustos ayının sonunda aldı diyelim. Peki nasıl olurda yürütmeyi durdurma almış bir ihale kararı varken inatla 05.09.2012 Tarihinde teleferik ihalesinin 3. Ayağı yapılabilmektedir?

Bugün yapılan ihaleye STM yani yürütme durdurma kararı alan firma ihalenin ilk iki aşamasına katılmasına karşın son aşamasın da neden yoktular.

Ya şimdi ihaleyi yabancı bir firma alırsa ne olacak, Türkiye sınırları dışında da, ihale başarısızlığımız konuşulacak.

Şimdi Sayın Kocaoğlu ve pek değerli bürokratlarına soruyorum!

Mahkeme kararı elinize geldiği gün, neden ihaleyi iptal etmediniz?
Neden inatla bugün ihaleyi yaptınız?


SİZ KANUNLARIN ÜSTÜNDE MİSİNİZ?
Sadece sizler mi ADALET istiyorsunuz?


Çok sevdiğim bir özdeyişle bitirmek istiyorum...

Sen dağlara hükmediyorum sanırsın, bir de bakmışın ki uçurumun kenarındasın.

İŞTE MAHKEME KARARI...







İLAHİ AZİZ

Aziz Başkanım benim geçmişimi araştırmaya harcadığınız zamanın onda birini belediye hizmetlerine harcasanız diyorum.

Gazete arşivlerini taratıyormuşsunuz.

İlahi Aziz Bey, ben hemen hemen her gün bilgi edinme biriminize vatandaşlık numaramı yazıyorum, eğer sicilim bozuk olmuş olsa şıp diye çıkar değil mi başkanım, kaldı ki ben geçmişim de hırsız da olabilirdim, yankesici de hatta mafya da olabilirim, ya da bana yakıştırmaya çalıştığınız her şeyde olabilirim. Ama bunları olmam köşe yazarlığı yapmamı engellemez değil mi?

E sizde Buzdolabı satıcısıyken bir anda büyükşehir belediye başkanı oldunuz, bizler sizin vizyonunuzu, kültürünüzü soruşturuyor muyuz?


Meclis üyelerine benim yatırımımı genelev olarak tarif ediyor muşunuz, , hadi bana bu yakıştırmayı yapabildiniz de, bu devlette hemen, hemen bütün bakanlıkları yapmış Sn İsmet Sezgin’in manevi kızı olarak bana bunu nasıl yakıştırabiliyorsunuz. İsmet babam Sayın valimizi defalarca “Genelev yatırımı” için mi aradı? Kızım Huzurevi yapmak istiyor derken “Genelev” için mi ricacı oldu, Sn Önder Sav sizi ve genel sekreterinizi “genelev” yapımında kolaylık sağlanması için mi aradı ha başkanım bu iddialara ne diyorsunuz?

Bir zamanlar da Mit ajanı diyordunuz, bundan sonra ne olacağım çok merak ediyorum. bu arada benimle ilgili arşiv taraması yaptığınız, gazete kupürlerini, size elden verebilirim, hatta yanında size ait çok özel bilgileri de gösterir, bu bilgilerin benim elime nasıl geçtiğini de sizinle kahvelerimizi, yudumlarken anlatırım. Çok keyifli bir sohbet olabilir ne dersiniz başkanım?

E ne oldum değil, ne olacağım diyeceksiniz, öyle değil mi başkanım?
Çok özele girdik gelelim konulara...

Elbet şimdi yazacaklarım bana göre iddia ama bu konuda oldukça dillenmekte, 2012 Ocak ayının son günlerine doğru DP eski il başkanı
Turan Arınç’ı makamınızda ağırladınız mı?

Bu sohbet sırasında özel siyasi konu ve hedeflerinizi Sn Arınç’a açıkladınız mı?

Bu açıklamalarınız arasında “ Turan git Karşıyaka’da AKP ye kayıt yaptır, çalışmalara başla ki bu Cevat’tan kurtulalım” dediniz mi, demediniz mi?

Dememişinizdir! Yok artık her ilçeye siz hükmetmeye çalışmıyorsunuz değil mi?

İzmir Büyükşehir Belediyesi, merkezi Mersin’de bulunan Emir Kuyumculuk San Tic Ltd Şirketinden, araç kiralıyor mu? Eğer iddialar doğru ise, İzmir ilinde araba kiralama şirketi yok mu? Daha önce 45 plakalı Hyundailer kiralanmıştı. Bu konu bence çok önemli araştırıyorum.

kiralanmıştı. Bu konu bence çok önemli araştırıyorum.

Bilirsiniz ben öyle yüzeysel araştırmam!


Hilton Oteli'nin bulunduğu alan, "Tekel" arazisiydi. Zannedersem otopark yapılması için Tekel’den cüzi bir rakama alınır. MNG İnşaat ile bir anlaşma yapılır, iddialara göre, %35 lik kısmı protokolle İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin olur. Yıllar içerisinde bu oran ne oldu biliyor musunuz? Aziz Başkan, ya siz, elinizdeki değerlerin takibini yapıyor musunuz?

Hilton oteli ruhsat eklerine uygun yapılmış mı? Yapılmamışsa eğer benim dönemim değil demek yeterli olmuyor. Bu konu ile ilgili yakında ayrıntıları ele alacağım.

Gelelim ilçe belediyelerine...


Kemalpaşa Belediyesi, Eylül Meclis gündemini henüz internet sitesine koymamış siteniz arızalı mı, Rıdvan Başkanım takip edemiyorum da! Gerçi siz kendinizi meclis kararlarından üstün görmektesiniz ki meclise sunmadan karar veriyorsunuz, ayrıntılar yakında. Kemalpaşa demişken Ağustos Meclis Gündemi'nde yer alan iki maddeyi es geçemeyeceğim.

Belediye meclisinin 2011/68 sayılı kararı ile Denizbank'tan 4.300.00,00TL kredi kullanılmasına karar verilmiş olup, bu kredinin 3.000.000,00TL'si 2011 yılında kullanıldığından, geriye kalan 1.300.000,00TL'sinin kullanımı için meclisçe bir karara varılması.
Başkanım bu kredi amacı doğrultusunda kullanıldı mı? Toplu konut sözünüz ne oldu, önümüzdeki seçimlere yetişecek mi?

İzmir ili, Ören Mahallesi, L19a 07cd pafta, 4066 parsel ile 19 K 1d pafta, 104 ada 12 nolu parselleri kapsayan alanda hazırlanan imar planı tadilatının görüşülerek karara bağlanması.

Bu plan nedir başkanım?

Karabağlar Meclis gündemi de çok ilginç!

(148/2012)-18/06/2012 tarih 116/2012 sayılı meclis kararı ile satın alınmasına karar verilen İzmir İli Karabağlar İlçesi Bozyaka Mahallesi 10482 ada, 5409,00 m2 yüzölçümlü 1 parsel sayılı taşınmaz ile 10484 ada, 2285,00 m2 yüzölçümlü 1 parsel sayılı taşınmazların Belediyemiz ve Belediyemizin ana hissedarı olduğu Karbel Ltd. Şti. ile müştereken satın alınmasına ve gerek duyulması halinde kredi kullanılması konusunda işlemlerin yürütülmesi için Belediye Başkanı K.Sıtkı KÜRÜM’e yetki verilmesi hk. (Emlak ve İstimlak Md.)

Sıtkı Başkan Karabağlar Belediyesi daha yeni bir belediye değil mi? Dolayısıyla borçsuz dertsiz bir belediye olması gerekmez mi? Meclis Kararı ile Üçkuyular’da belediyenize ait parseli Doğuş Gurubu'na satış kararı da çıkarmadınız mı? Buradan 30- 40 milyon TL bir para beklemiyor musunuz?

Hemşerinize ait alışveriş merkezini, bilirkişi raporlarında geçen 37- 46 milyon TL alıp sonra 10 milyon TL harcayıp belediye hizmet alanı yapmayacaksınız değil mi?

Üçkuyular’daki kıymetli araziyi satıp hemşerinize paraları aktarıp, memnun etmeyeceksiniz değil mi?

Sıtkı Başkanım! Halk sizi hemşerilik ilişkileriniz güçlensin diye seçmedi değil mi?

Narlıdere Belediye Başkanı tarafından, bu gün tarafıma, bir yazı geldi. Sn Batur benim bilgi edinme birimine yaptığım soruların aynı mahiyette olduğunu, kişilik haklarını ihlal edici olduğunu söylemişler. Başkanım ben sorduğum soruların net cevabını alamıyorsam suç benim midir?

İsterseniz biraz konuyu açalım, İçişleri Bakanlığından geçtiğimiz aylarda bir yazı geldi Mahalli idareler Genel Müdür’ü imzalı. Üç sayfalık metinin ikinci sayfasında 3. Madde oldukça ilginç aynen yazıyorum;

Karışık ve zor işlerde Ali Ulvi Dülger’in görevden ayrılıp yerine Aslı Hanım'ın imzaladıktan sonra tekrar görevden ayrılmasının söz konusu olmadığı Ali Ulvi Dülger ‘in sadece 12.11.2004 Tarih ve 3604 sayılı imar işleri müdürlüğünün onayı ile 17-18-19 Kasım tarihleri arasında seminere katılacağından bu tarihlerde Aslı Kipöz’ün görevlendirildiği genel olarak Ali Ulvi dülger yerine vekâleten başka isimlerin atandığı yazılmış. Herhalde bakanlığa beyan ettiğiniz bilgiler bu doğrultuda olduğu için bana da bu doğrultuda cevap geldi.

Ama benim elime geçen evrak öyle söylemiyor, Ali Ulvi Dülger’in yürütmekte olduğu İmar ve Şehircilik Müdürü görevini 29.04.2010 tarihinden itibaren Aslı Kipöz’ün vekâleten atandığı. 04.04.2011 tarihinde ise ikinci yazıyla ise Aslı Kipöz’ün asli görev kadrosuna döndüğü yazısı mevcut. Sizlere altta sunacağım, elbet mahalli idarelere de göndereceğim.

Ayrıca 09. Ocak 2012 tarihinde haklarında ön inceleme yapılanlar kısmında Aslı Kipöz’ün İmar ve Şehircilik müdür vekili olduğu da belirtilmiş. Ben yine bir şey anlıyamadım, anlayan varsa bana bir izah etsin sevabına.

Sn Batur, neden ısrarla tekrar, tekrar sorduğum soruları lütfen hafife almayın sizleri yormak amacında değilim, yaza yaza belki doğrusu gelir diye beklemekteyim.

Narlıdere Belediye Başkanlığı'na 11.05.2012 tarihinde Narlıdere Kaymakamlığı tarafından bir yazı yollanıyor 7 parsel ile ilgili bilgiler isteniyor, bu parsellerin kime ait olduğunu elbet ben biliyorum. Her nedense dört aydır bu parsel numaraları ile ilgili bilgiler bir türlü gidemiyor, Narlıdere Kaymakamı şimdi izinde yerine bakan Menderes Kaymakamı Ağustos sonuna kadar tüm bilgileri göndermesini istemiş hadi hayırlısı, bakalım neler olacak. Yolladınız mı bilgileri?

Benim işimde bu, dosyalar, tarih sayı numaraları, bilgi edinme cevapları, itirazlar inşallah her şey düzelecek umudunu hala taşımaktayım, sizler yardım ettiği sürece hep birlikte yol alacağız.

*

HODRİ MEYDAN

Bundan bir hafta evvel, Konak Belediyesi Meclis üyelerinden bazılarının ses kayıtlarını bir okuyucum yolladı. CD'leri dinlerken utandım, eldeki güç nasıl bu şekilde kullanılır, inanamadım. Tekrar tekrar dinledim, bu ses kayıtlarını yayınlamak en kolayı idi, yapmadım daha doğrusu yapamadım, hemen CHP Genel Merkezi'ne Yerel Yönetimlere e-mail attım. Acil Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Adnan Keskin’e iletilmek üzere diye de not düştüm.

Şimdi sizlere uzunca yazdığım e-mailde geçen detaylardan alıntı yapmak istiyorum.

Bugün elime ses bandı geçti, dinlerken utandım, Konak Meclis Üyeleri'nin pazarlıklarını, bu CD'leri şimdilik yayınlamayacağım çünkü yayınladığım an CHP İzmir’de çöker ve ben bunu hiç istemiyorum.
Bu satırlardan sonra aranacağımı umdum ama ne yazık ki telefonla aranmak bir yana e-mailime bile cevap alamadım.

Herhalde Yeni CHP dedikleri;
Duyarsan da duymazdan gel, görürsen de görmezden gel, bilirsen de bilmezden gel!

Deniz Baykal’a böylesine bir mesaj çekilseydi ne duymazdan gelirdi, ne de görmezden gelirdi.
 
Boşu boşuna İzmir CHP'nin kalesi olmadı ya! Ya şimdi.

Bu e-mailde ses kayıtlarının dışında da belediyelerde olan soruşturmalarla ilgili bilgiler verdim. Ardından da ekledim, yerel yönetimlerde başarı sağlanmadan nasıl olur da genel yönetime talip olacaksınız? Seçmen üzgün ve düşünceli, durum sandığınız gibi değil, kale içten fethedildi, hatta yıkılmak üzere nasıl görmezden gelebiliyorsunuz? Diye de sordum...

Çıt yok.

E-mailimde yazdığım gibi ben bu ses kayıtlarını yayınlamayacağım, ama sizler gibi de üstünü örtemeyeceğim. Güvendiğim ve güvenmeye devam edeceğim savcılara teslim edeceğim, onlar elbet gereğini yapacaklardır.


Meydanlarda da, Sayın Keskin, “ İzmir’de korkulan olmayacak “ diyecek, ardından da “Dürüstlüğün abidesi olan, yerel yönetimlerde tüm kirlenmenin dışında kalan Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon yaptılar. Yıldırma korkutma politikası İzmir’de çok hoyratça uygulandı. Belediye kadrosu içeriye alındı, Kocaoğlu toplumda linç edilerek itibarsızlaştırmaya çalışıldı. İzmir’deki yurttaşlarımız bunu görmüyorlar mı? Dağ fare doğurdu.” Diye meydanlarda P O L İ T İ K A yapacaksınız.

Dağ Fare Doğurmadı, siz yılların politikacısısınız, siz söylediğinize inanıyor musunuz? Kimse temiz insanı kirletemez...

Ya iddianameyi tam anlamıyla okumadınız, ya da P O L İ T İ K A yapıyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti'nde bulunan hakim ve savcıları bu kadar hafife almayın, onlar sırf hükümete yaranmak için, binlerce sayfa iddianame hazırlamadılar, bunu siz de ben de çok iyi biliyoruz.
Hadi size yanıltıcı bilgiler veriliyor diyelim, Genel Başkan’a defalarca mail attım, İzmir ilinde sizlere yansıtılanların dışında çok şey oluyor dedim, soruşturma tutanaklarını vereyim dedim.

Kulaklarınızı tıkadınız, duymazdan görmezden geldiniz. Ya iktidara gelmek sizi korkutuyor biz böyle iyiyiz diyorsunuz, ben bu işten bir şey anlamadım, anlayanınız var mı?

Projelerimizin sunumunda pazarlanmasında sorunlarımız var diyorsunuz da bence sunumunda hiçbir hata yok pazarlıklarda sorun var desek olur mu?

Hala, ilçe belediye başkanlarını “ Çok başarılı, toplumda albenisi olan bir başkan ise neden yeni bir arkadaş çıkararak acemilik dönemi yaşatalım” diyebiliyorsunuz?

“Keskin ve Koç’tan Başkan Kürüm’e övgü” Bu övgünün nedeni herhalde, Karar no; Mül.tef.Ku.Bşk. 2012/31 karar no; 09 Ocak 2012 tarihinde İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, soruşturma izni vermiş.

Ne için vermiş, Keskin ve Koç’un övdüğü Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm 135.4 metrekare inşaat yapacağı alana 478 metrekare inşaat yapmış. Onaylı mimari projesine uyulmadığı, K.A.K.S emsal, aşılarak yapı yoğunluğu artırıldığı anlaşıldığından, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, İmar ve Şehircilik Md Vekili Aslı Kipöz ve Mimar Şermin Hepdündar için ve yetkililerine soruşturma açılmış.
Kaçak inşaat yaptığı için mi Kürüm’e övgüler yağdırıyorsunuz?
Aferin çok iyi yapmışın, keşke yakalanmasaydın daha iyi mi olur diyorsunuz yoksa bilmiyor muydunuz?

CHP'de çok cebbar başkanlar var, çabuk karar vermeyin yarın bir başka başkan Sn Kürüm'ü geçebilir. 478 metre kare 750 metrekareye çıkabilir, çabuk karar vermeyin.

Aslında sadece Sıtkı Kürüm değil, her iki başkana övgüler yapmalısınız ki hak yerini bulsun, biri kaçak inşaat yapan Kürüm, diğeri de kendi belediye sınırı içerisinde kaçak inşaata göz yuman Abdül Batur. Sadece Sn Kürüm’ü tebrik ederek, Sn Batur’un hakkını yemeyin kırılırlar sonra.

Hemen yanı başınızdaki beylik laflar yapan, istifa restinde bulunup, sonra vazgeçen milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir Belediyeleri'ne Hyundai araç satar, buda yetmez sigorta işlemlerini yapar.
Bu durum sizce, ne kadar etik? Sn Yüksel bu işlerini sürdürmek için mi siyaset yapmakta?

Aziz Başkan meydanlarda ADALET İSTİYORUM diyor, kim zenginleşmiş kim menfaat sağlamış, diyor.

Aziz Başkanım siz belediye başkanı olmadan evvel Arçelik bayisi olarak kaçıncı sıradaydınız, şimdi kaçıncı sıradasınız, malumunuz Aziz Başkan oğluna Balçova’da bulunan Asmaçatı Alışveriş merkezinde kocaman bir mağaza açmış, açılış kurdelesini de hemşerileriyle birlikte kesmişti.

Balçova demişken sırası değil ama kısacık söz etmeden geçemeyeceğim Agora Alışveriş Merkezi'ne hiç dışarıdan alıcı gözle baktınız mı? Birçok bina yan yana yapılmış ve panoramik geçitlerle (tüp geçitlerle) birbirine bağlanmış. Dünyada böylesine bir imar planı tekniği var mıdır? Araştırdım yok. Bu konuyu ilerleyen günlere bırakalım.

Aziz Başkanım, sizin söylediğiniz gibi hemşerilerim bana inanıyor, güveniyor söyleminize katılmıyorum. Çünkü ben kendi adıma söylüyorum. Ben size ne inanıyorum ne de güveniyorum ve adaletin sonucunu da dört gözle bekliyorum, sonucundan da çok eminim çünkü YÜCE TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM...

CHP Genel Merkezi'ne sesleniyorum, yıllardır İzmir CHP'nin kalesiydi, bunun tartışması bile yapılamazdı...

Ya şimdi?
Arada ki fark her geçen gün kapanıyor.

İzmir teşkilatı yeteri kadar çalışmıyor, Sn Keskin, siz yılların birikimine haiz bir siyasetcisiniz, ve her şeyden evvel hukuk adamısınız, İzmir ilinde çok değil bir hafta kaldığınız takdirde her şeyi çözersiniz ben buna inanıyorum. Hatta elimde olan tüm soruşturma izinlerini seve, seve sizinle paylaşır birer, birer anlatırım, sizin sandığınız gibi hükümetin parmağı ve dayatması yok, inanın evrakları incelediğinizde siz de benim gibi çok üzülecek ve seçimlerde bu kişilerin adlarını bile anmak istemeyeceksiniz.

Kılıçdaroğlu, Aziz başkanı tekrar aday göstermese küsmezmiş, eğer aday gösterilirse seçmen küsecek HATIRLATIRIM...


Gürsel Tekin Fransa ve çeşitli Avrupa ülkelerinde hemen hemen yanı başımızdaki Yunanistan'da dâhil olmak üzere hiçbir belediye başkanı soruşturma bile geçirmiyor, tutuklanmıyor'' diye söylemiş...

Allah aşkına hangi Avrupa ülkesinde kaçak inşaat yapan belediye başkanı var, hangi Avrupalı başkan mafyaya ihale vermem diye ihale iptal ediyor? Elbet soruşturulmazlar.

Sn Tekin, “ Niye bu soruşturmalar oluyor böyle bir garabet olabilir mi?” Olmaz olmamalı da, inkar etmekle bir yere varılmıyor. Sn Tekin, iddianamede, tapede geçenler yalan mı? Hadi yalan diyelim bizlerde görmezden, duymazdan, bilmezden gelelim, ya belediye başkanları için verilen soruşturma izinleri onlar ne olacak? Hadi halkın elinde soruşturma izinlerinin ayrıntıları yok, onlar bu söylemlerinize inandılar, ya benim gibi bilenleri nasıl ikna edeceksiniz? Duymazdan, görmezden gelerek mi?

Daha bu akşam TV kanalında, İzmir Belediye başkanımı son derece başarılı buluyorum, hodri meydan diyorsunuz. Ben de size hodri meydan diyorum, çok güvendiğiniz belediye başkanınız, TV karşısında benim sorduğum sorulara yanıt versin, ama sizler bu talebimi de görmezden, duymazdan geleceksiniz, yoksa yanılıyor muyum? Elbet yanılmıyorum.

Evet altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez, eğer yere düşen altın ise doğru. Ya yere düşen altın değil ise ne olur?

Sen Ben Bizim Oğlan

Önce hayallerimi çaldılar, şimdi ise tüm anılarımı çaldılar.
Bugünün tamamını Kemalpaşa Jandarma Karakolu'nda geçirdim diyebilirim, önce olay yeri inceleme ardından, ifade tutanakları, antikalarım, tablolarım, fırınım ocağım, kılık kıyafetlerime varıncaya kadar çalınmış.

Yıllarımı verdiğim “ Huzur Vadisi “ adını koyduğum yatırımım, yıllara dayanamamış olacak çürümüş, yıkılmış göçmüş, içim acıdı, her bir metre karesinde parmak izimi bırakarak, büyük bir şevkle yaptığım her şey yok oldu, diye düşünürken her şey film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti, jandarmanın yanında ağlayamadım, içime akıttım gözyaşlarımı, dik olmalıydım yenilmemeliydim.

Silkelendim, yenilmeyeceğim ben usulsüz bir iş yapmaya kalkmadım, tüm kurum görüş ve belgelerim var, eksiğim


yok fazlam varken linç edildim, hırpalandım.

Benim gibi naif bir insandan Robin Hood yarattınız.

Evet artık umurumda değil, malım çalınır yerine yenisi konur, YA HAYALLER; YA UMUTLAR ÇALINIRSA işte o yerine konmaz konamaz.
Benim kaybedecek bir şeyim kalmadı, bir Allah'a can borcum var vakti zamanı gelince gideceğim, başım dik alnım açık.

Bugüne kadar usulsüzlüklerin üstüne tam anlamıyla gidemedim, yatırımcının önünü kapamamak adına, ama bundan sonra İŞİM GÜCÜM İZMİR’DEKİ TÜM USULSÜZLÜKLER, adım, adım takibimdesiniz,
İzmir ilinde yatırım yapacaksanız, önce soyadınızın bir geçmişi olacak, büyüklerden birilerini arkanıza alacaksınız, AVM'leriniz olacak bunlardan en az ikisine sahip değilseniz eğer o zaman hiç başınıza iş almayın derim.

Evet, nerede kalmıştık? Kendi problemlerimle sizlerin de başını ağrıttım. Gelelim usulsüzlüklere...

Hazır mıyız?

Yıldızhan otel açıldı biliyorsunuz, 15 katlı yerin üstünde üç beş katta yerin altında. Yanındaki binalara bakıyorum, en fazla 8 kat peki bu otelin ne özelliği var?

Gelelim iddialara...

Bu otelin ruhsatı var mı diye bana soruyorlar ben nereden bileyim, soracağız öğreneceğiz. Bu otel Nisan'da açılmış, oturma raporu alınmadan önce denilmekte, hepsi incelenecektir hiç merak buyurmayınız. Benim asıl merak ettiğim konu ben otele dışarıdan baktım, diğer binalar ile aynı sırada da değil yola en az bir metre tecavüz var, hadi ruhsat v.s Konak Belediyesi sorumluluğunda, yola tecavüz kimin sorumluluğunda UKOME ne yapar? Kontrol etmez mi bu binayı? Dağın başındaki yatırım daha mı cazip sizin için. Bu beyefendinin sanatçı kimliği 10 kat ilave ettiriyorsa eğer, bende playback yapar 10 kat olmasa da üç beş kat yapardım. Bu konunun takipçisiyim hiç merak buyurmayınız.

Hilton Oteli karşısında bulunan Gürel Rezidans ile yanındaki, çok katlı otel yanılmıyorsam Özgörkey’lere ait. Bitmek üzere, hayırlısı olsunda, kentin göbeğindeki bir yere hiç baktınız mı, iki yüksek binanın yükseklik bölü yarısı sokak mesafesini tutuyor mu?

Bence tutmuyor.

Otel bitti bunun sorumluluğunu yatırımcı mı çekecek yoksa belediye mi? Bakalım inceleme sonucu çıkacak, bu konunun da takipçisiyim, benim nasıl olsa işim yok.

Gelelim İstifası tartışılan, söylediği sözü yutan, Alaattin Yüksel’e, sevgili vekilimizin Yükseliş Plazası için çok enteresan bilgiler gelmekte araştırıyorum, koskoca vekilin yeri de ruhsat eklerine uygun olmaması etik açıdan pek mümkün görünmemekle beraber incelemekte fayda var diye düşünmekteyim.

Altınyol üzerinde bulunan yapımı mehter marşı gibi bir ileri iki geri giden meşhur çift kule gökdelenler, malumunuz Selim Gökdemir’e ait. Bu binanın dış cephesinde gözüme takılan ayrıntılar oldu, aslında sormak lazım buranın ruhsatı var mı, tapu işlemleri nasıl olacak gibi bilgiler gelmekte, burayı da incelemeye aldım merak buyurmayınız.

Optimum Alışveriş Merkezi için, tarafımdan yapılan şikayet neticesinde 06.09.2011 tarihinde, Mül.Tef.Ku Bşk. 2011/379 nolu inceleme neticesinde Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Başkan Yardımcısı ( İmar ve şehircilik müdürü)Mithat Kale, Başkan Yardımcısı Mehmet Maraba Fen İşleri Müdürü Tahir Tanışan, için hatırlarsanız soruşturma izni verilmiş akabinde inşaat mühürlenmişti.

Adnan Menderes Havaalanı Mania Kriterleri değişti diye meclis kararlarıyla yükseklikler aşılmıştı. Oysa Adnan Menderes Havaalanı Mania kriterleri değişmedi diye tarafıma yazı yollandı, işin içinden çıkamadım, araştırıyorum, ayrıca buranın yoğunluğu da ruhsatına uygun olmadığı söyleniyor. Uygun olmayan yoğunlukta incelenir.

Eğer bu yoğunluk artışı da ruhsat eklerine uygun değilse eğer, suç yatırımcının mı yoksa belediyenin mi yakında ortaya çıkar bu konuyu da merak buyurmayınız.

Gelelim Özbüker Hafriyat'a, Konak Belediye Başkanlığınca “ İrtibat Bürosu” 09.09.2011 başlangıç tarihli, 08.09.2012 tarihine kadar geçerli süre belgesi düzenlendiği diye tarafıma bilgilendirme yazısı 31.10.2011 tarihinde yollanmıştı. Bu alan irtibat bürosu olamayacak kadar büyük boyutta içerisinde iş makineleri bulunan bir alandır.

Normal bir vatandaş böylesine bir belge alabilir mi? Yıllarca bu alan vardı hadi son bir yıldır irtibat bürosu adı altında faaliyet gösterdi, ya daha önceki yıllar burada faaliyet yok muydu? Bunun bir açıklaması var mı yoksa sen ben bizim oğlan göz mü yumuldu?

Yeşillik caddesindeki Hasyün Mağazası ruhsatında kaç metre kare gözüküyor kaç metrekareye tecavüz ediyor diye sordum hala tık yok, bu şehir sahipsiz mi?

Sesim geliyor mu?

Karşıyaka Belediyesi'nin işlettiği Mavişehir’de Emlak Konutları'nın şantiyesi olan yer olmuş size kafeterya hani buranın ruhsatı?


Bu yazdığım usulsüz diye geçen iddialarda yer alan kişiler sakın beni aramaya kalkmayın, ben bilmem, anlamam yetkili makamlar ne der bilemem. En komiği ise yeri gelin bir görün yerinde inceleyin denmesi beyler ben mühendis değilim ki neyi inceleyeceğim, bakarak anlaşılsa kimse okumasın baksın yeter. Ben ne anlarım yoğunluktan yükseklikten, bu telefonlar sadece zaman kaybı.

Ayrıca ben paraya da küsüm aram bozuk. Otobüsler, vapurlar artık bir yenilense değme keyfime!


Ne yerseniz yiyin sabah aç kalkıyoruz beyler bunun sonu yok.

Aziz Başkanım bu soruşturmalardan bir şey çıkmaz diyorsunuz, kim para almış kim zenginleşmiş, bunu bilemem ama bildiğim bir şey var birileri bir hayli zenginleşmiş kim bunlar siz biliyor musunuz?

Gelecek yazımda, Tansaş Marketleri'ni yine gündeme taşıyacağım...

Bana da yeşil alanları, park alanlarını bedavaya yakın fiyata kiralama yapın, bende fuara sponsor olayım, dünya starı Rihanna’yı hatta Tom Jones getireyim.

Su gösterisinin alasını yapayım

Sayın Yüksel İstifanızı Hazırladınızmı?

AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül ile CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, canlı yayında Aliağa-Menderes Raylı Sistem hattı yüzünden tartıştı.

CHP’li İzmir milletvekili, Yüksel, projenin tamamen belediye olanaklarıyla hayata geçtiğini ifade ettikten sonra, “TCDD buraya bir kuruş para harcamadı. Ortada protokol var. Para verdiği kanıtlansın milletvekilliğinden istifa ederim” dedi.

Bu istifa restine şaştım kaldım, bakalım istifa edecek mi?

Sn. Alaattin YÜKSEL’e olan sempatimi okurlarımın bildiğini düşünüyorum. Dün geceki televizyon tartışması ve bu konu ile ilgili olarak bir okurumdan gelen mesaj ilginç bir gelişmeye kapı araladı.

Ne dedi milletvekilimiz, “ Banliyö sisteminin giderleri ile ilgili olarak TCDD’nin bir kuruş harcadığını ispat edin, milletvekilliğinden istifa edeceğim”

Bana gelen bilgi tam bu noktada çarpıcı oluyor. Aslında Alattin YÜKSEL kendisine verilen bilgiyi muhtemelen eksik, anlayarak kendisini milletvekilliğinden istifaya angaje etmiş durumdadır. Şöyle ki, TCDD ile İBB arasındaki protokolde, Banliyö sistemi ile ilgili tüm inşaat işlerinin tüm giderlerinin İBB tarafından karşılanması ancak işletmenin her bir tarafın %50 oranında ortağı olacağı bir şirket tarafından gerçekleştirilmesi öngörülmekteydi. Bu anlaşmanın gereği olarak vagonlar ve bakım tesisleri ekipmanlarının giderlerini İZBAN ödedi. Yani bunlar için yapılmış olan harcamaların yarısı IBB den, yarısı da TCDD tarafından karşılandı. Bu yatırımlar da Banliyö Sisteminin ayrılmaz parçası olduklarından ve toplam banliyö sistemi içerisinde de önemli sayılabilecek bir paya sahip olduklarından TCDD' nin bunlar için İZBAN aracılığı ile yapmış olduğu harcama kesinlikle Banliyö sistemi için yapılmış olan harcamadır
Bu incelik muhtemelen Alaattin Bey tarafından anlaşılamamış, bu eksik bilgi ile ölçüsüz ve anlamsız rest ortaya koymuştur.

Mademki restinde haklı değildir, kendisine sadece ve sadece sözünü yerine getirmek düşer.

İsterseniz son bir defa daha Alaattin Yüksel’in meydan okuma sözlerini hatırlayalım.

“Hodri meydan dedim. İstifa resti çekiyorum. Sen çekemiyorsun. Hızlı tren projesi tamamen belediyenin imkânları ile yapıldı”

Sn Alaattin Yüksel istifanızı, Sn Kılıçdaroğlu’na elden mi vereceksiniz, yoksa posta ile mi yollayacaksınız?

Neyse biz bugünkü konumuza dönelim, hatırlarsanız bundan bir önceki yazımda “Ben mecliste yoktum sorumluğum yok” başlıklı yazımda, İBB ve Buca Meclis kararlarını irdelemiştik.

14.01.2011 İBB meclisince Buca 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu yapıldı. O zamanlar yürürlükte olan 1/25.000 ölçekli plana istinaden 1/5000 ölçekli plan yaptılar.

O zamanların 1/25.000 ölçekli planı diyorum, çünkü 1/100.000 ölçekli plan gibi oda iptal edildi. Nedir bu İzmir’in planlama hatalarından çektiği!

Mağdur edilen vatandaşlardan biri, askı süresinde itiraz etmiş her zamanki gibi itiraz yerinde görülmeyip ret edilmiş. Vatandaş itirazında kararlı, mahkemeye gitmiş,iddialara göre, 4. İdare Mahkemesi Esas 2011/1821 kararıyla yürütmeyi durdurma vermiş.

Nazım İmar planlama müdürlüğü, 1/25.000 ölçekli plana uygun 1/5000 ölçekli plan yapamıyor musunuz da, yasa gereği, imar kanununun 6. 8. maddelerine istinaden üst ölçekli planlara uygun imar planı yapmak zorunda değil misiniz?

Nazım İmar planının başında kim var?

Belediye meclisinde, meclis üyeleri, yasaya uygun yapılmayan planları, bilmeden el kaldırıp oyluyor. Gurup kararı diye ses çıkarmıyorlar, bunu kanıksadık da, İmar Komisyon Başkanı, “Bizim, kıblemiz doğru, abdestimiz sağlam” demekle üzerinizden sorumluluğu atamazsınız. Kimse sizin abdestinizle ilgilenmiyor, imar planları birer, birer yargıya takılıyor, reçete yazmaya benzemez imar planları, sabahları bir kaşık al, akşam tok karnına al demeye de benzemiyor. Bakın ben çalışıyorum, okuyorum, en azından çabalıyorum ve iddia ediyorum, sizden daha iyi planlamayı öğrendim, sizde biraz çabalayın araştırın, Dr Sırrı Bey İzmir köy değil, büyük şehir kendinize gelin. Bu planlarda İzmir Büyükşehir Belediyesine uygulanan baskılar, soruşturmalar yüzünden mi yürütmeyi durdurma alıyor? Planlamayı bilmeyen kişilerden mi bilinmez.

Dr Sırrı Bey benden söylemesi planlama sizi yanıltıyor, yoksa siz hakikaten değerli bir tıp doktorusunuz.

Şimdi İBB nin yaptığı planlamalar yürütmeyi durdurma aldığına göre,
Buca’nın 1/5000 ölçekli planı yok!

Ya Buca meclisine imar tadilatı gelirse ne yapacaklar?

İddialara göre, 19.06.2012 4. İdare Mahkemesi Yürütme durdurmayı neye göre vermiş?

Üst ölçekli plan ile alt ölçekli planların yoğunluk değerlerinin birbirlerine uyum içinde olmadığı gerekçesiyle.

Planlamacı olan herkes bilir daha okul sıralarında, planlama ilkeleri nedir, üst ölçek olmadan alt ölçekte planlama yapılabilinir mi diye.

Benim anlamakta zorlandığım başka bir konu ise, 19.06.2012 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verilmiş, İBB'nin avukatları yürütmeyi durdurma kararını en kötü şartlarda bir hafta sonra öğrendi diyelim, buda haziran ayının sonu olsun, peki Temmuz ve Ağustos ayı Buca’ya ilişkin planlamalar nasıl yapıldı? Sorusuna bir cevap var mıdır?

İddia edilen yürütmeyi durdurma kararını gelecek yazımda sizlerle paylaşacağım, faks sıkıntısından dolayı kararı elime alamadım, elimde olmayan her karar benim için bir iddiadır. Ancak iddia sahibi kişinin bilgisine aklına ve vizyonuna çok güvenirim.










(*) ASP.NET - PHP Linux Hosting - Kurumsal Hosting - Tıkla sipariş ver...

Bu yazı 29/08/2012 tarihinde eklenmiştir.
  1. Takipteyim 1
  2. Garip Çelişkili Bir Olay
  3. Siz Yasaların Üstünde misiniz?
  4. İlahi Aziz Bey...
  5. Hodri Meydan
  6. Sen Ben Bizim Oğlan
  7. Sayın Yüksel İstifanızı Hazırladınız mı?
  8. İBB'ye Genel Bakış
  9. Ben Mecliste Yoktum, Sorumluğum Yok
  10. İddialar, İhbarlar
 
Yorumlar
İyi ki var ve yazıyorsunuz
Nivent hanım, her konuda olduğu gibi bilmeden, yada eksik bilgi ile çıkarsanız , sonu böyle olur, HEMEN İSTİFA ETMELİ ZATEN İZMİR DE BUVEKİL VE EKİBİNİN SAYESİNDE ELDEN GİDİYOR, iyi çalışmalar
Bu yorum erkan SEVİNC tarafından eklenmiştir.
Bu yorum 30/08/2012 tarihinde eklenmiştir.
YALAYACAK
Bunlar bu güne kadar hangi konuda tükürdüklerini yalamadı ki bunu yalamasın.
Milleti Makarna,bulgur dağıtmakla oy verenleri de almakla suçladılar kendileri KONAKTA güpe gündüz Patates dağıttılar. Belediyeler burs vermesin diyerek Mahkemeye başvurup kaldırdılar şimdide serbest olsun diye baş vuruyorlar.Bunlar dan ne siyasetçi olur nede Politikacı.
Bu yorum İZMİRLİ tarafından eklenmiştir.
Bu yorum 29/08/2012 tarihinde eklenmiştir.
Sayfalar: 1

Bilgileriniz
Yorumunuz
Güvenlik Kodu