İlk önceleri kendi planı geçmedi onun için uğraşıyor dediler, bu doğruydu çünkü bana imar izni vermeyen aynı belediyenin, birçok usulsüz imarları geçirmelerini kabul edemedim, kendimce savaş açmıştım, elbet hakkım olan ruhsatı alacağım, yatırım yapacak mıyım asla, işin aslı umurumda bile değil!
Sukut Eyledim kahrı var dediler,
Biraz söyledim, zehri var dediler,
Sustum, kahrından susuyor dediler,
Biraz konuştum, zehrini kusuyor dediler,
Mevlana sanki benim için yazmış bu dizeleri.
AK Parti adına çalıştığımı söyleyenlere cevabım ise, AK Parti Teşkilatı da beni sevmiyor, her işe çomak soktuğum için, beni hiçbir davetlerine çağırmıyorlar, bunca bayram, yılbaşı geçti bir kutu çikolatalarını görmedim.
Sizin zannettiğiniz gibi kavga ve çekişme içinde de değiller, İzmir’in olumsuz tüm planları oybirliği ile geçmekte, rant olduğu sürece kardeşçe geçinmeye devam edeceklerdir.
Ne yazık ki hiçbir ideoloji, ekonominin üstünde değeri yok!
Ben bir İzmir’den çekip gitsem karşılıklı oynayacaklar, İzmir’de kesilmedik kurban kalmayacak, ortalık kan gölü olacak, gitmeme az kaldı, işin aslı güzel İzmir’in üstünden uçakla bile geçmeyeceğim. Yapılacak işlerimi bir bitireyim herkesin gözü olan yeri bir, hayırlısıyla satayım gideceğim elbet.
Malumunuz Ramazan ayındayız, iftar yemeklerini izliyorum, yakışıyor mu? Sizler kimin parasını harcıyorsunuz, Şişli Belediye Başkanı, sokak aralarında iftar yemeği veriyorken sizler ne yapıyorsunuz? Halk yararlanıyor mu verdiğiniz iftar yemeklerinden.
Hakan Başkan Hilton otelinde iftar veriyor, bunun parası belediyeden mi çıkıyor? Ak Parti kuruluş yıldönümü diyor Arena'da iftar yemeği veriyor ve iki bakanımızın da sesi çıkmıyor, kimden çıkıyor bu paralar Allah aşkına vatandaştan çıkıyor.
Kimin parasıyla beylik yapıyorsunuz?
Oy zamanı çiftçinin alt gelirli vatandaşın kapısına gidip, nasıl oy isteyeceksiniz?
Parti Genel Başkanlarının da sesi çıkmıyor, sanki dillerini yutmuşlar, beyler vatandaşın canı burnunda, yakışmıyor, yakışmıyor.
Aziz Başkan bürokratlarına bayramdan sonra halka ineceğiz diyor, daha önce aklınız neredeydi diye kimse soramıyor.
Meclis üyeleri rahat uyuyabiliyor musunuz, geçirdiğiniz planlar yarınlarımızdan çalıyor, halkın kullanımda olan yerler parsel, parsel gidiyor, Allah aşkına neye oy verdiğinizi biliyor musunuz?
Karabağlar Belediye Başkanı ruhsata aykırı, kendine ev yapıyor, ulusal basında haber niteliği taşımıyor.
Kılıçdaroğlu hala siz gidin Ege belediyelerine bakın belediyecilik öğrenin diyor...
Sayın Kılıçdaroğlu belediyecilik bumudur?
İzelman A.Ş işgalci, konumunda oluyor, yine hiçbir ulusal basında yer bulmuyor...
Fayton sefası adı altında, vatandaşın cebinden milyonlar uçuyor, kimse sorgulamıyor...
Araba fiyatına getirilen atlardan birisi ölüyor, birisinin de ayakları tutmadığından veteriner kontrolünde, ulusal basın faytonlar İzmir’e çok yakıştı diyor.
İzmir’in Anayasası olan 1/25.000 ölçekli planları iptal oluyor kimsenin gıkı çıkmıyor.
İzmir körfezinde denize girilecek deniliyor dereler pislik içinde...
Bir başkanımız var herkesle kavgalı, küfürler havada uçuşuyor, büyük başkan oluyor.
Evet ben gazeteci değilim, ama çabalıyorum, belgeleriyle beni daha ne kadar görmezden geleceksiniz?
Can Yücel ne güzel bir tespit yapmış; “Kendi kulağına küpe takan adamı taşlayıp, g*tümüze kazık sokan adamları alkışlayan bir toplumuz.”
Bayram süresinde de buradayım, okurlarımın maillerini sizlerle paylaşacağım.
Bayramlarınızı kutlarken, babam öldüğü gün yazdığım şiiri sizlerle paylaşmak istedim.
Hayat nedir? Bir yarış
İpi göğüslediğinde, skorun kayda değerse eğer,
Büyük bir kalabalık, topluluğunun omuzlarında,
Kendi boyutlarında, bir parça beze sarılı,
Skorunla bağdaşmayan, iki metrekare evinle,
Üzerine bir avuç toprak atan yakınların
Skorlarının hesabını yaparlarken
Sende, kendi skorlarının hesabını, yetkili makamlara, verirken,
Yukarılarda bir yerde gözün takılırsa aşağıdakilerine,
Skorlarını, kendin için yapmadığını,
Acıyan ruhunla anlarsında, artık çok geçtir,
Hesabınla kalırsın baş başa.
Nivent Kurtuluş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder