Bundan bir hafta evvel, Konak Belediyesi Meclis üyelerinden bazılarının ses kayıtlarını bir okuyucum yolladı. CD'leri dinlerken utandım, eldeki güç nasıl bu şekilde kullanılır, inanamadım. Tekrar tekrar dinledim, bu ses kayıtlarını yayınlamak en kolayı idi, yapmadım daha doğrusu yapamadım, hemen CHP Genel Merkezi'ne Yerel Yönetimlere e-mail attım. Acil Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Adnan Keskin’e iletilmek üzere diye de not düştüm.
Şimdi sizlere uzunca yazdığım e-mailde geçen detaylardan alıntı yapmak istiyorum.
Bugün elime ses bandı geçti, dinlerken utandım, Konak Meclis Üyeleri'nin pazarlıklarını, bu CD'leri şimdilik yayınlamayacağım çünkü yayınladığım an CHP İzmir’de çöker ve ben bunu hiç istemiyorum.
Bu satırlardan sonra aranacağımı umdum ama ne yazık ki telefonla aranmak bir yana e-mailime bile cevap alamadım.
Herhalde Yeni CHP dedikleri;
Duyarsan da duymazdan gel, görürsen de görmezden gel, bilirsen de bilmezden gel!
Şimdi sizlere uzunca yazdığım e-mailde geçen detaylardan alıntı yapmak istiyorum.
Bugün elime ses bandı geçti, dinlerken utandım, Konak Meclis Üyeleri'nin pazarlıklarını, bu CD'leri şimdilik yayınlamayacağım çünkü yayınladığım an CHP İzmir’de çöker ve ben bunu hiç istemiyorum.
Bu satırlardan sonra aranacağımı umdum ama ne yazık ki telefonla aranmak bir yana e-mailime bile cevap alamadım.
Herhalde Yeni CHP dedikleri;
Duyarsan da duymazdan gel, görürsen de görmezden gel, bilirsen de bilmezden gel!
Deniz Baykal’a böylesine bir mesaj çekilseydi ne duymazdan gelirdi, ne de görmezden gelirdi.
Boşu boşuna İzmir CHP'nin kalesi olmadı ya! Ya şimdi.
Bu e-mailde ses kayıtlarının dışında da belediyelerde olan soruşturmalarla ilgili bilgiler verdim. Ardından da ekledim, yerel yönetimlerde başarı sağlanmadan nasıl olur da genel yönetime talip olacaksınız? Seçmen üzgün ve düşünceli, durum sandığınız gibi değil, kale içten fethedildi, hatta yıkılmak üzere nasıl görmezden gelebiliyorsunuz? Diye de sordum...
Çıt yok.
Meydanlarda da, Sayın Keskin, “ İzmir’de korkulan olmayacak “ diyecek, ardından da “Dürüstlüğün abidesi olan, yerel yönetimlerde tüm kirlenmenin dışında kalan Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon yaptılar. Yıldırma korkutma politikası İzmir’de çok hoyratça uygulandı. Belediye kadrosu içeriye alındı, Kocaoğlu toplumda linç edilerek itibarsızlaştırmaya çalışıldı. İzmir’deki yurttaşlarımız bunu görmüyorlar mı? Dağ fare doğurdu.” Diye meydanlarda P O L İ T İ K A yapacaksınız.
Dağ Fare Doğurmadı, siz yılların politikacısısınız, siz söylediğinize inanıyor musunuz? Kimse temiz insanı kirletemez...
Ya iddianameyi tam anlamıyla okumadınız, ya da P O L İ T İ K A yapıyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti'nde bulunan hakim ve savcıları bu kadar hafife almayın, onlar sırf hükümete yaranmak için, binlerce sayfa iddianame hazırlamadılar, bunu siz de ben de çok iyi biliyoruz.
Hadi size yanıltıcı bilgiler veriliyor diyelim, Genel Başkan’a defalarca mail attım, İzmir ilinde sizlere yansıtılanların dışında çok şey oluyor dedim, soruşturma tutanaklarını vereyim dedim.
Kulaklarınızı tıkadınız, duymazdan görmezden geldiniz. Ya iktidara gelmek sizi korkutuyor biz böyle iyiyiz diyorsunuz, ben bu işten bir şey anlamadım, anlayanınız var mı?
Projelerimizin sunumunda pazarlanmasında sorunlarımız var diyorsunuz da bence sunumunda hiçbir hata yok pazarlıklarda sorun var desek olur mu?
Hala, ilçe belediye başkanlarını “ Çok başarılı, toplumda albenisi olan bir başkan ise neden yeni bir arkadaş çıkararak acemilik dönemi yaşatalım” diyebiliyorsunuz?
“Keskin ve Koç’tan Başkan Kürüm’e övgü” Bu övgünün nedeni herhalde, Karar no; Mül.tef.Ku.Bşk. 2012/31 karar no; 09 Ocak 2012 tarihinde İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, soruşturma izni vermiş.
Ne için vermiş, Keskin ve Koç’un övdüğü Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm 135.4 metrekare inşaat yapacağı alana 478 metrekare inşaat yapmış. Onaylı mimari projesine uyulmadığı, K.A.K.S emsal, aşılarak yapı yoğunluğu artırıldığı anlaşıldığından, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, İmar ve Şehircilik Md Vekili Aslı Kipöz ve Mimar Şermin Hepdündar için ve yetkililerine soruşturma açılmış.
Kaçak inşaat yaptığı için mi Kürüm’e övgüler yağdırıyorsunuz?
Aferin çok iyi yapmışın, keşke yakalanmasaydın daha iyi mi olur diyorsunuz yoksa bilmiyor muydunuz?
CHP'de çok cebbar başkanlar var, çabuk karar vermeyin yarın bir başka başkan Sn Kürüm'ü geçebilir. 478 metre kare 750 metrekareye çıkabilir, çabuk karar vermeyin.
Aslında sadece Sıtkı Kürüm değil, her iki başkana övgüler yapmalısınız ki hak yerini bulsun, biri kaçak inşaat yapan Kürüm, diğeri de kendi belediye sınırı içerisinde kaçak inşaata göz yuman Abdül Batur. Sadece Sn Kürüm’ü tebrik ederek, Sn Batur’un hakkını yemeyin kırılırlar sonra.
Hemen yanı başınızdaki beylik laflar yapan, istifa restinde bulunup, sonra vazgeçen milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir Belediyeleri'ne Hyundai araç satar, buda yetmez sigorta işlemlerini yapar.
Bu durum sizce, ne kadar etik? Sn Yüksel bu işlerini sürdürmek için mi siyaset yapmakta?
Aziz Başkan meydanlarda ADALET İSTİYORUM diyor, kim zenginleşmiş kim menfaat sağlamış, diyor.
Aziz Başkanım siz belediye başkanı olmadan evvel Arçelik bayisi olarak kaçıncı sıradaydınız, şimdi kaçıncı sıradasınız, malumunuz Aziz Başkan oğluna Balçova’da bulunan Asmaçatı Alışveriş merkezinde kocaman bir mağaza açmış, açılış kurdelesini de hemşerileriyle birlikte kesmişti.
Balçova demişken sırası değil ama kısacık söz etmeden geçemeyeceğim Agora Alışveriş Merkezi'ne hiç dışarıdan alıcı gözle baktınız mı? Birçok bina yan yana yapılmış ve panoramik geçitlerle (tüp geçitlerle) birbirine bağlanmış. Dünyada böylesine bir imar planı tekniği var mıdır? Araştırdım yok. Bu konuyu ilerleyen günlere bırakalım.
Aziz Başkanım, sizin söylediğiniz gibi hemşerilerim bana inanıyor, güveniyor söyleminize katılmıyorum. Çünkü ben kendi adıma söylüyorum. Ben size ne inanıyorum ne de güveniyorum ve adaletin sonucunu da dört gözle bekliyorum, sonucundan da çok eminim çünkü YÜCE TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM...
CHP Genel Merkezi'ne sesleniyorum, yıllardır İzmir CHP'nin kalesiydi, bunun tartışması bile yapılamazdı...
Ya şimdi?
Arada ki fark her geçen gün kapanıyor.
İzmir teşkilatı yeteri kadar çalışmıyor, Sn Keskin, siz yılların birikimine haiz bir siyasetcisiniz, ve her şeyden evvel hukuk adamısınız, İzmir ilinde çok değil bir hafta kaldığınız takdirde her şeyi çözersiniz ben buna inanıyorum. Hatta elimde olan tüm soruşturma izinlerini seve, seve sizinle paylaşır birer, birer anlatırım, sizin sandığınız gibi hükümetin parmağı ve dayatması yok, inanın evrakları incelediğinizde siz de benim gibi çok üzülecek ve seçimlerde bu kişilerin adlarını bile anmak istemeyeceksiniz.
Gürsel Tekin Fransa ve çeşitli Avrupa ülkelerinde hemen hemen yanı başımızdaki Yunanistan'da dâhil olmak üzere hiçbir belediye başkanı soruşturma bile geçirmiyor, tutuklanmıyor'' diye söylemiş...
Allah aşkına hangi Avrupa ülkesinde kaçak inşaat yapan belediye başkanı var, hangi Avrupalı başkan mafyaya ihale vermem diye ihale iptal ediyor? Elbet soruşturulmazlar.
Sn Tekin, “ Niye bu soruşturmalar oluyor böyle bir garabet olabilir mi?” Olmaz olmamalı da, inkar etmekle bir yere varılmıyor. Sn Tekin, iddianamede, tapede geçenler yalan mı? Hadi yalan diyelim bizlerde görmezden, duymazdan, bilmezden gelelim, ya belediye başkanları için verilen soruşturma izinleri onlar ne olacak? Hadi halkın elinde soruşturma izinlerinin ayrıntıları yok, onlar bu söylemlerinize inandılar, ya benim gibi bilenleri nasıl ikna edeceksiniz? Duymazdan, görmezden gelerek mi?
Daha bu akşam TV kanalında, İzmir Belediye başkanımı son derece başarılı buluyorum, hodri meydan diyorsunuz. Ben de size hodri meydan diyorum, çok güvendiğiniz belediye başkanınız, TV karşısında benim sorduğum sorulara yanıt versin, ama sizler bu talebimi de görmezden, duymazdan geleceksiniz, yoksa yanılıyor muyum? Elbet yanılmıyorum.
Evet altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez, eğer yere düşen altın ise doğru. Ya yere düşen altın değil ise ne olur?
Bu e-mailde ses kayıtlarının dışında da belediyelerde olan soruşturmalarla ilgili bilgiler verdim. Ardından da ekledim, yerel yönetimlerde başarı sağlanmadan nasıl olur da genel yönetime talip olacaksınız? Seçmen üzgün ve düşünceli, durum sandığınız gibi değil, kale içten fethedildi, hatta yıkılmak üzere nasıl görmezden gelebiliyorsunuz? Diye de sordum...
Çıt yok.
E-mailimde yazdığım gibi ben bu ses kayıtlarını yayınlamayacağım, ama sizler gibi de üstünü örtemeyeceğim. Güvendiğim ve güvenmeye devam edeceğim savcılara teslim edeceğim, onlar elbet gereğini yapacaklardır.
Meydanlarda da, Sayın Keskin, “ İzmir’de korkulan olmayacak “ diyecek, ardından da “Dürüstlüğün abidesi olan, yerel yönetimlerde tüm kirlenmenin dışında kalan Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon yaptılar. Yıldırma korkutma politikası İzmir’de çok hoyratça uygulandı. Belediye kadrosu içeriye alındı, Kocaoğlu toplumda linç edilerek itibarsızlaştırmaya çalışıldı. İzmir’deki yurttaşlarımız bunu görmüyorlar mı? Dağ fare doğurdu.” Diye meydanlarda P O L İ T İ K A yapacaksınız.
Dağ Fare Doğurmadı, siz yılların politikacısısınız, siz söylediğinize inanıyor musunuz? Kimse temiz insanı kirletemez...
Ya iddianameyi tam anlamıyla okumadınız, ya da P O L İ T İ K A yapıyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti'nde bulunan hakim ve savcıları bu kadar hafife almayın, onlar sırf hükümete yaranmak için, binlerce sayfa iddianame hazırlamadılar, bunu siz de ben de çok iyi biliyoruz.
Hadi size yanıltıcı bilgiler veriliyor diyelim, Genel Başkan’a defalarca mail attım, İzmir ilinde sizlere yansıtılanların dışında çok şey oluyor dedim, soruşturma tutanaklarını vereyim dedim.
Kulaklarınızı tıkadınız, duymazdan görmezden geldiniz. Ya iktidara gelmek sizi korkutuyor biz böyle iyiyiz diyorsunuz, ben bu işten bir şey anlamadım, anlayanınız var mı?
Projelerimizin sunumunda pazarlanmasında sorunlarımız var diyorsunuz da bence sunumunda hiçbir hata yok pazarlıklarda sorun var desek olur mu?
Hala, ilçe belediye başkanlarını “ Çok başarılı, toplumda albenisi olan bir başkan ise neden yeni bir arkadaş çıkararak acemilik dönemi yaşatalım” diyebiliyorsunuz?
“Keskin ve Koç’tan Başkan Kürüm’e övgü” Bu övgünün nedeni herhalde, Karar no; Mül.tef.Ku.Bşk. 2012/31 karar no; 09 Ocak 2012 tarihinde İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, soruşturma izni vermiş.
Ne için vermiş, Keskin ve Koç’un övdüğü Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm 135.4 metrekare inşaat yapacağı alana 478 metrekare inşaat yapmış. Onaylı mimari projesine uyulmadığı, K.A.K.S emsal, aşılarak yapı yoğunluğu artırıldığı anlaşıldığından, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, İmar ve Şehircilik Md Vekili Aslı Kipöz ve Mimar Şermin Hepdündar için ve yetkililerine soruşturma açılmış.
Kaçak inşaat yaptığı için mi Kürüm’e övgüler yağdırıyorsunuz?
Aferin çok iyi yapmışın, keşke yakalanmasaydın daha iyi mi olur diyorsunuz yoksa bilmiyor muydunuz?
CHP'de çok cebbar başkanlar var, çabuk karar vermeyin yarın bir başka başkan Sn Kürüm'ü geçebilir. 478 metre kare 750 metrekareye çıkabilir, çabuk karar vermeyin.
Aslında sadece Sıtkı Kürüm değil, her iki başkana övgüler yapmalısınız ki hak yerini bulsun, biri kaçak inşaat yapan Kürüm, diğeri de kendi belediye sınırı içerisinde kaçak inşaata göz yuman Abdül Batur. Sadece Sn Kürüm’ü tebrik ederek, Sn Batur’un hakkını yemeyin kırılırlar sonra.
Hemen yanı başınızdaki beylik laflar yapan, istifa restinde bulunup, sonra vazgeçen milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir Belediyeleri'ne Hyundai araç satar, buda yetmez sigorta işlemlerini yapar.
Bu durum sizce, ne kadar etik? Sn Yüksel bu işlerini sürdürmek için mi siyaset yapmakta?
Aziz Başkan meydanlarda ADALET İSTİYORUM diyor, kim zenginleşmiş kim menfaat sağlamış, diyor.
Aziz Başkanım siz belediye başkanı olmadan evvel Arçelik bayisi olarak kaçıncı sıradaydınız, şimdi kaçıncı sıradasınız, malumunuz Aziz Başkan oğluna Balçova’da bulunan Asmaçatı Alışveriş merkezinde kocaman bir mağaza açmış, açılış kurdelesini de hemşerileriyle birlikte kesmişti.
Balçova demişken sırası değil ama kısacık söz etmeden geçemeyeceğim Agora Alışveriş Merkezi'ne hiç dışarıdan alıcı gözle baktınız mı? Birçok bina yan yana yapılmış ve panoramik geçitlerle (tüp geçitlerle) birbirine bağlanmış. Dünyada böylesine bir imar planı tekniği var mıdır? Araştırdım yok. Bu konuyu ilerleyen günlere bırakalım.
Aziz Başkanım, sizin söylediğiniz gibi hemşerilerim bana inanıyor, güveniyor söyleminize katılmıyorum. Çünkü ben kendi adıma söylüyorum. Ben size ne inanıyorum ne de güveniyorum ve adaletin sonucunu da dört gözle bekliyorum, sonucundan da çok eminim çünkü YÜCE TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM...
CHP Genel Merkezi'ne sesleniyorum, yıllardır İzmir CHP'nin kalesiydi, bunun tartışması bile yapılamazdı...
Ya şimdi?
Arada ki fark her geçen gün kapanıyor.
İzmir teşkilatı yeteri kadar çalışmıyor, Sn Keskin, siz yılların birikimine haiz bir siyasetcisiniz, ve her şeyden evvel hukuk adamısınız, İzmir ilinde çok değil bir hafta kaldığınız takdirde her şeyi çözersiniz ben buna inanıyorum. Hatta elimde olan tüm soruşturma izinlerini seve, seve sizinle paylaşır birer, birer anlatırım, sizin sandığınız gibi hükümetin parmağı ve dayatması yok, inanın evrakları incelediğinizde siz de benim gibi çok üzülecek ve seçimlerde bu kişilerin adlarını bile anmak istemeyeceksiniz.
Kılıçdaroğlu, Aziz başkanı tekrar aday göstermese küsmezmiş, eğer aday gösterilirse seçmen küsecek HATIRLATIRIM...
Gürsel Tekin Fransa ve çeşitli Avrupa ülkelerinde hemen hemen yanı başımızdaki Yunanistan'da dâhil olmak üzere hiçbir belediye başkanı soruşturma bile geçirmiyor, tutuklanmıyor'' diye söylemiş...
Allah aşkına hangi Avrupa ülkesinde kaçak inşaat yapan belediye başkanı var, hangi Avrupalı başkan mafyaya ihale vermem diye ihale iptal ediyor? Elbet soruşturulmazlar.
Sn Tekin, “ Niye bu soruşturmalar oluyor böyle bir garabet olabilir mi?” Olmaz olmamalı da, inkar etmekle bir yere varılmıyor. Sn Tekin, iddianamede, tapede geçenler yalan mı? Hadi yalan diyelim bizlerde görmezden, duymazdan, bilmezden gelelim, ya belediye başkanları için verilen soruşturma izinleri onlar ne olacak? Hadi halkın elinde soruşturma izinlerinin ayrıntıları yok, onlar bu söylemlerinize inandılar, ya benim gibi bilenleri nasıl ikna edeceksiniz? Duymazdan, görmezden gelerek mi?
Daha bu akşam TV kanalında, İzmir Belediye başkanımı son derece başarılı buluyorum, hodri meydan diyorsunuz. Ben de size hodri meydan diyorum, çok güvendiğiniz belediye başkanınız, TV karşısında benim sorduğum sorulara yanıt versin, ama sizler bu talebimi de görmezden, duymazdan geleceksiniz, yoksa yanılıyor muyum? Elbet yanılmıyorum.
Evet altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez, eğer yere düşen altın ise doğru. Ya yere düşen altın değil ise ne olur?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder