31 Mart 2012 Cumartesi

İzmir'de Romanların Babası Aziz Kocaoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu

İzmir'de Romanların Babası Kılıçdaroğlu ve Kocaoğlu!
30 Mart’ta İzmir’e gelecek olan Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz ay makamında ziyaret eden ROMAN Kardeşlerimize verdiği sözü tutmak için Yenişehir Mahalle’sine gidecek. Yılan hikâyesine dönen Fayton Sefası için 35 Roman kardeşimize verilen sözler tutulmamıştı.

Kılıçdaroğlu İzmir’de Roman kardeşlerimizle konuşacak diye aylardır işe almadığı Roman kardeşlerimize bir çırpıda sahip çıkarak işe almışlar.

Sağ olasın Kılıçdaroğlu!

Hadi hayırlısı...
Faytoncular tamam da faytonlar nerede, ya atlar?
Yolda mı?

*

Ne olacak bu Melez Deresi'nin hali?

Başkan Karaburun’a destek vermeğe gitti de İzmir’e kim destek verecek? Nedir bu derenin pisliği? Denizi temizlemenizden vazgeçtikte dereleri temizleyin bari yaz geliyor yine başka yaza kaldı körfezde yüzmek.

Şimdi basacaksınız kireci, hani siz doğal yaşamı koruma altına almıştınız? Derelere kireç dökerek, doğal yaşamı katlettiğinizi hiç düşünmez misiniz? Kireç dökmek vahşi bir önlem değil midir? Aman canım balıkların ne önemi var diyorsanız, bilemem.

Hazır Kılıçdaroğlu gelmişken bir Melez Deresi'ni ziyaret etse!
Değinmeyim, değinmeyim diyorum ama dayanamıyorum, Marble Fuarı'nın açılışını çok şükür atlattık aynı klasikleşmiş masallarla, Nisan ayında ihaleye çıkacaktınız, Nisan geldi sayılır ihale listesinde göremiyorum. Acaba gözden mi kaçırdım desem araştırmacılığıma haksızlık etmiş olurum. Takipteyim... Bakalım Nisan ayında ihale yapılacak mı?

Bildiğiniz üzere birinci ayda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde askıya çıkarılan iki plana itiraz etmiştim. Mart ayının meclis gündeminde 19-20 numaralı maddesinde bu planlar yer aldı. 19 numaralı meclis gündeminde yer alan plana yaptığım itiraz kabul görmemiş. Elbet tarafıma gerekçeleriyle birlikte tebliğ edilecektir. Bende incelenmesi için gerekli makamlara bildireceğim. Sonucu merakla bekleyip sizlerle paylaşacağım.

İtirazımın kabul görmediği makilik fundalık alanda şimdiden benzin istasyonu yapımı ile ilgili müracaatlar başlamış iddialarına ne diyeceksiniz? Eğer bu iddialar doğruysa imar planlarında gösterdiğiniz hızı keşke İzmir’in diğer işlerinde gösterseniz.

Ancak 20 numaralı plan İmar ve Bayındırlık - Hukuk - Çevre ve Sağlık - Ulaşım Esnaf ve Meslek Odaları Komisyonlarına Havale Edilmiş bakalım bu komisyonlardan ne cevap çıkacak? Sıkıca takip ediyorum.
Yürürlükteki 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında “Orta Öğretim Tesisleri Alanı” olarak belirlenmiş olan, İzmir ili, Bornova ilçesi, Erzene Mahallesi, 46 pafta, 198 ada, 165 parselin “Özel Eğitim Tesisi” olarak belirlenmesine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği önerisi, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin İmar ve Bayındırlık - Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına, Havale Edilmiş bu planı da takip ediyorum bakalım sonuç ne çıkacak?

TARİŞ için yapılan planlamadaki uygulamaları tek, tek madde, madde yazacağım, sanayi alanının nasıl ticaret merkezine döndürüldüğünü anlatacağım oldukça ilginç yazı olacak, ayrıntıları sizleri oldukça şaşırtacak.

Birileri kendilerini çok akıllı zannediyor ama YANILIYORLAR!

Hatırlı bir aileye mensup değilsen planlama işi oldukça zor!

Hani kimseye ayrımcılık yoktu? Adalet İstiyorum Adalet!

Bugün bana kadar gelen bilgi umarım doğru değildir, Büyükşehir çalışanlarına sözlü olarak 3 Nisan günü Adliyeye gelin gövde gösterisine katkıda bulunun çağrıları yapılıyormuş...

Bugün yazımı kısa bir hikâyeden alıntıyla bitirmek istiyorum.
İzmir ilinde olan biten de aynen bu kısa hikâye gibi, milletvekillerinin, temsil ettiği bir partileri var, ancak partilerinden daha önce bizleri temsil etmiyorlar mı niye İzmir için çizilen çizgileri bölmeyi değil de çizgileri uzatmaya çalışsalar, daha iyi olmaz mı?

Amaç sen yaptın ben yaptım mı yoksa hizmet mi?

Rantlı planlamalarda nasıl oybirliği ile eller kalkıyorsa, İzmir’e hizmette de eller oybirliği ile kalksa ne güzel olur.

Öğretmen sınıftaki zeki fakat kıskanç öğrenciye "Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?" Diye sordu.
Öğrenci, bir süre düşündükten sonra, " Çünkü onların beni geçmelerini, istemiyorum, dedi. " En iyi ben olmalıyım!

Öğretmen, masasından kalktı, eline bir parça tebeşir aldı ve yere 15 cm.

uzunluğunda bir çizgi çekti, kıskanç öğrenciye bakarak, "Bu çizgiyi
nasıl kısaltırsın?" dedi.

Öğrenci bir süre bu çizgiyi inceleyip içinde çizgiyi birçok parçaya bölmek de olan birkaç yanıt verdi. Öğretmen, yanıtları kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekti. "Şimdi birinci çizgi nasıl görünüyor?" Diye sordu.

Öğrenci utana sıkıla, "Daha kısa" diyerek başını öne eğdi.
Öğretmen bu yanıt üzerine öğrencisine unutmaması gereken şu öğüdünü verdi:

"Bilgini ve yeteneklerini artırarak kendi çizgini uzatman, rakibinin
çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir.

Kıssadan hisse...

1 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil