Sağ Olasın Kocaoğlu...
Uzun zamandır yazıyorum, belgeliyorum da ne oluyor? Ben yazdığımla kalıyorum, su akar yolunu bulur misali yine her şey bir şekilde yolunu buluyor, ben ve benim gibiler bir süreliğine suları bulandırıyor, ya sonra ne oluyor?
Kamulaştırma yapılan yerlerin ranta teslim edilmeleri.
Akla hayale gelmeyecek, olmaz planların bir, bir geçmesi.
Yaşar Üniversitesi, kendi uhdesinde olan imarlı parselleri üniversiteye vermeyip, imarsız alanları devlete üniversite yapıyorum adı altında planlatması. Kendi uhdesindeki, imarlı parselleri Alışveriş Merkezi yapılmak üzere satması beni gerçekten üzüyor. Vatandaş tadilat ruhsatıyla kocaman üniversite yapabiliyor mu?
Peki, bu özel üniversitelere kimler gidiyor? Parası olmayan vatandaşımız kapısından girebiliyor mu? Devletin planladığı imarsız arazi yâda tahsis araziden yine kim kazanıyor? Önce bunu, sorgulamak lazım.
Derenin taşı derenin kuşu vuruluyor...
Ege Üniversitesi, vatandaşın toprağını kamulaştırıyor eğitim tesisleri yapacağım diye, Alışveriş Merkezine kiraya veriyor, kimse bunları sorgulamıyor, Aziz Nesin ne güzel söylemiş:
Kamulaştırma yapılan yerlerin ranta teslim edilmeleri.
Akla hayale gelmeyecek, olmaz planların bir, bir geçmesi.
Yaşar Üniversitesi, kendi uhdesinde olan imarlı parselleri üniversiteye vermeyip, imarsız alanları devlete üniversite yapıyorum adı altında planlatması. Kendi uhdesindeki, imarlı parselleri Alışveriş Merkezi yapılmak üzere satması beni gerçekten üzüyor. Vatandaş tadilat ruhsatıyla kocaman üniversite yapabiliyor mu?
Peki, bu özel üniversitelere kimler gidiyor? Parası olmayan vatandaşımız kapısından girebiliyor mu? Devletin planladığı imarsız arazi yâda tahsis araziden yine kim kazanıyor? Önce bunu, sorgulamak lazım.
Derenin taşı derenin kuşu vuruluyor...
Ege Üniversitesi, vatandaşın toprağını kamulaştırıyor eğitim tesisleri yapacağım diye, Alışveriş Merkezine kiraya veriyor, kimse bunları sorgulamıyor, Aziz Nesin ne güzel söylemiş:
Öyle güzel uyuyordun ki ülkem, uyandırmaya kıyamadım!
Hakikaten öyle güzel uyuyoruz ki, üzerimizde bir ağırlık, aman bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın değimini öyle kanıksamışız ki!
Tansaşlar vatandaşın kullanımında olması gereken, yerlerde diye İzmir Valiliğine, İçişleri Bakanlığı'na, bir seneden beri yazıyorum hala gerekli işlemler yapılmadı her nedense...
İzmir ilinde, bir kavga bir kıyamet, sürekli gündem değişiyor, Büyük Başkan “kimse beni siyasetin içine çekmeye çalışmasın” diyor ama her nedense İzmir siyasetini kendileri belirliyor, İzmir Milletvekilleri'ni kendi belirliyor, Bornova İlçe Başkanı'nı kendi belirliyor, şimdi ise CHP İzmir İl Başkanı'nı belirlemek için kapalı kapılar ardında görüşmeler yaptığı belirtiliyor.
Gazete manşetlerine yansıyan konu ise beni oldukça endişelendiriyor” CHP İzmir İl Başkanlığı’na talip olan Ali Engin için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu aktif olarak çalışmaya başladı. Kocaoğlu’nun belediye başkanlarını arayarak destek istediği öğrenildi.” Hani siz siyasetin içinde değildiniz? Bu nedir ben mi yanlış anlıyorum.
Bırakın bu işleri, sizi bizler İzmir’e hizmet edesiniz diye seçmedik mi? Önümüzdeki seçimlerde artık siz milletvekili olun da çok sevdiğiniz ve bildiğiniz konuya yönelin. Ben kendi adıma sizin belediye başkanlığını iyi yaptığınızı düşünmüyorum, belki milletvekilliğini daha iyi yaparsınız. , diye de düşünmeden edemiyorum.
Sizin söylemlerinizle ilgili google da araştırma yaparken karşıma ilginç bir haber çıktı, bu konu ile ilgili Mahalli İdarelere yazımı yazdım hiç merak buyurmayınız.
Yakup Yılmaz’ın haberi
AZİZ KOCAOĞLU, NASIL VAATANDAŞI KAZIKLIYOR?
İzmir'de havaalanından belediye otobüsüne bindim. Kent Kart'ım yok. İzmir'e ilk gelişim. Otobüs söforu 3-5 kartı verdi. “6.5 TL”. Okuttu ve “Bunu, bir ay içinde otobüs, metro ve vapurda bir kez daha kullanabilirsin!” dedi. 1.75 TLX2=3.5 TL hava alanından Büyük Efes Otel'e kadar. Kaldı geri 3 TL. 3 TL ile havalarına dönüşte gelemezsiniz. Şehir içinde 1.75 TL ile otobüs, metro veya vapur için kullandığınızda kartınızda 1.25 TL kalıyor ve “sıfır” gösteriyor. Aziz Kocaoğlu beni böyle iki kez dolandırdı. 2 X 1.25 TL= 2.5 TL bana borçlu.
Finlandiya'da olsa Aziz Kocaoğlu'nu, Tüketici Koruma'ya şikayet ederdim ve ceza alırdı. Bana ne hakla 3.5 TL'lik bileti 6.5 TL'ye satıyorsun? Belki otogardan başka şehre devam edeceğim ve bir ay İzmir'e gelmeyeceğim. Niçin 7 TL'lik satmıyorsun? O zaman hem havaalanına da geri gidebilirim, hem de 2 kez 1.75 TL'lik seyahat yaparım. 1.25 veya 3 TL her vatandaştan böyle çarpma hangi Avrupa ülkesinde var? İzmir Avrupai şehir ya!
Bu kadar zamandır havaalanına giderim hiç hesaplamak aklıma gelmemişti. Yakup Yılmaz bununla da kalmıyor yazısının devamını gelecek yazımda yer vereceğim.
İzmir’e “2500 kişilik sağlık parkı 386 dönüm içinde 138 dönümlük alana kurulacak. Sağlık parkında geriatri merkezi, yaşlı bakım merkezi, poliklinikler, büyük rekreasyon alanları ve parklar, eğitim alanları, kreş, orta okul ve lise, otizm okulu, hobi merkezleri, sinema, müze, çok amaçlı salonlar bulunacak.” Diye haberi okuduğumda gerçekten sevindim, yıllardır bunun mücadelesini verdim yaptırmadılar. Hadi bana yaptırmadılar Gazi Hastanesinin sahibi Dr Selim Amato 500 dönüm arazisinde bu projeyi hayata geçirmek istedi yine yaptırmadılar.
Kim bilir belki, bizler devletin arazine değil de, kendi arazimize yapmak istememizden dolayı olabilir, derenin taşıyla derenin kuşunu vurmak var iken.
Şimdi sormak istiyorum bu Bademler köyüne kurulacak Geriatri Merkezi kendi arazilerine mi kuracaklar yoksa kamu arazisine kuracaklar, yâda Urla’nın iptal olan planlarını yeniden hayata geçirmek için mi uygulanacak.
Yâda ortaya Geriatri merkezi yanında lüks konutlar, birde Alışveriş merkezimi olacak?
Gelelim Foça’da kurulması düşünülen, projeye
İzmir ve Foça'da 110 milyon lira yatırım planlıyoruz" dedi. Bunun için şu an yer arayışında olduklarını söyleyen Tutak, 120 bin metrekarelik arazi üzerine kurulacak “Yaşam Köyü'nde 500 konutun yer alacağını, köy sakinlerinin ise ister ev alabileceğini isterse kiralayabileceğini belirterek, "Bir yaşam alanı kuracağız, eğlence alanlarından süpermarketine kadar içinde her şey bulunacak" burası neresidir çok merak etmekteyim. Foça’da bir doktor arkadaşımız Geriatri Merkezi kurmak adına yıllardır savaş veriyor hem de idealist olarak, kelimenin tam anlamı ile Geriatri merkezi kurmak adına, ama hala uğraşıyor. Kardeşim kendi parseline kurmayacaksın, ben anladım anlamasına da çok geç oldu.
Gelelim benim konuma, aslında bu konu hakkında yazmak pek istemiyordum, “ Bu sürece nasıl gelindi” adlı kitabımda, geniş, geniş tüm çıplaklığıyla yazmayı sürdürdüğüm kitabımda anlatacaktım. Lakin yeri gelmişken kısaca değineyim diyorum, Ben öyle pek süslü, süslü cümleler kurmayacağım benim yerim 57 dönümdü bende Geriatri Merkezi açmak için yola çıktım belki benim 400 milyon dolarlık bir yatırım değildi, 10 milyon Euro’luk yatırımdı ve bu para Geriatri Merkezini kurmaya yeter bir paradır. Ben gerçek anlamda Geriatri merkezi kurmak istedim konut vs yapmaya kalksaydım elbet bu para yetmezdi. Büyük Başkan karşı durdu yaptırmadı, bakanlığın planını da mahkemeye verdi, “Yaptırmamda yaptırmam “ dedi.
Kötü ev sahibi insanı mülk sahibi yaparmış bu olayda beni araştırmacı yaptı, bilmediğim konuları öğretti sağ olasın KOCAOĞLU.
Üçkuyular’a şimdi nur topu gibi yeni Alışveriş Merkezi Geliyor, Konak ve Karabağlar Belediyeleri Haziran Meclisi'ne hazırlıyorlar satış kararını, canhıraş meclis üyeleri çalışıyor ancak atladıkları birçok detay var, yakında sizlerle paylaşacağım. Büyük bir sürpriz olabilir de diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder