17 Haziran 2012 Pazar

Sizler İzmir’i Böyle mi Yöneteceksiniz?

Sizler İzmir’i Böyle mi Yöneteceksiniz?
İzmir ilinde gelişen olayları takip etmekten inanın yoruldum. Mahkemeler, soruşturmalar, kavgalar, ayak kaydırmalar, hizipçilik ne ararsanız var.

Bizans entrikaları hiç kalır.

Adına şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiş, güzelim şehrimiz de neler oluyor?

Eminim birçoğumuz bu soruya cevap bulamaz.

İzmirli olmanın gururunu, yaşayamaz olduk.
İzmir’in denizi kız, kızı deniz,
Sokakları hem kız, hem deniz kokar.


Bir İzmirli bayan olarak artık bu mısralarla anılmayı bir zül sayarım, nedenini anlatmama gerek yok sanırım.

Sezen Aksunun seslendirdiği, İzmir’in kızları şarkısı çok gerilerde kaldı...

Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar davetkâr çalamaz...

Artık topuk tıkırtısı ne mümkün kargacık burgacık döşenen ve adına kaldırım denen taşların arasından topukları kurtarabilene aşk olsun!

Güzel İzmir’imiz bunları hak etmiyor.

Ak Parti İzmir vekillerine bakıyorum yoklar, her biri kendi işlerini takipteler, zaman, zaman TV ekranlarında, gazete manşetlerinde görüyorum, hep kavga içindeler. Ne zaman rantlı bir plan olsun hemen hepsi demeç vermeye hazır ve nazırlar.

CHP milletvekillerine bakıyorum pek fark göremiyorum, aslında varlıklarını bile hissettiremiyorlar.

MHP vekilleri ise tamamen yok...

Seçim zamanı halkın arasında görmeye başlarız, yardımlar, halkla el ele resimler...

Olmuyor beyler, hanımlar ÇALIŞMIYORSUNUZ; ÜRETMİYORSUNUZ.

Halk APTAL ve çantada keklik değil.

Kime oy vereceğiz kimi destekleyeceğiz ben bulamıyorum.

CHP il kongresini tamamladı, bin bir kavga bin bir entrika.

MHP İL Kongresini tamamladı havaya sandalyeler uçuştu.

Ak parti İl Kongresini tamamladı akıllarda bin bir şaibe kaldı.

Bu mudur iktidar partisine yakışan, böyle mi İzmir’i almayı düşünüyorsunuz?

Bence boşuna kurulan hayaller.

Sizler mi bizleri yöneteceksiniz, bizler mi sizleri anlamadım.

İlkokul öğrencilerinin sınıf başkanlığı seçiminde bile yapmadığı olaylar yaşanıyor.

Hep bir hizipçilik hep birilerinin ayağını kaydırma ne oluyor, hiç uğraşmayın kime gıcıksanız koyun ayağının altına bir kalıp sabun yada muz kabuğu daha çabuk sonuca ulaşırsınız.

A Y I P T I R, A Y I P T I R...

Rantta tüm meclis üyeleri büyük bir uyum içerisindeyken, partili vatandaşlar arasında bir kavga bir kıyamet.

Eğer siyaset böyle bir şeyse ben neden siyasete bulaşmadığımı daha iyi anlıyorum.

EXPO İzmir için tartışılmaz önem ifade etmektedir, sunum yapmaya gidildi gidilmesine de, 71 kişilik heyetin içerisinde kaç kişi İngilizce biliyor sormadan edemeyeceğim, bu tür organizasyonlar bire bir temas gerektirir, bu gidenler hangi dillerinle neyi anlatacaklar merak etmekteyim.

Lisan bilen 1171 kişi gitse sesim çıkmaz çünkü ben İZMİR’İ çok seviyorum.

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç SOYER uluslararası platformlarda sessiz sedasız ilçesini değil Türkiye’yi tanıtmaktayken, üstelik İngilizce ve Fransızcayı çok iyi konuşmaktayken, bu kafilede neden bulunmamıştır sorusunu bizzat kendilerine sordum.

Yanıt olarak “ Davet edilmedim, davet edilmiş olsam bundan öncekilerde olduğu gibi seve, seve koşarak giderdim” dedi.

Bazen sözün bittiği yer bu olsa gerek, böylesine birikimli vizyon sahibi, yerel yöneticinin yerine en amiyane tabiri ile tuvalet ihtiyaçlarını bile İngilizce söylemekten yoksun insanlar İzmir ile ilgili neyi hangi dilde Türkçe bilmeyen insan topluluğuna, anlatacaklar.

Oysa bu yazımda İBB meclisine itiraz ettiğim bir planın nasıl itirazıma oybirliği ile ret edildiğinin perde arkasını ve meşhur Üçkuyular İstinye Park AVM sini yazacaktım, neyse bundan sonraki yazımda anlatırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder