İzmir’in Fayton Sefası Bilmecesi

Geçtiğimiz sene faaliyete girecek olan, fayton sefası bu seneye sarkmıştı, görülen o ki bu senede fayton sefası yapamayacağız. Oysa Büyükşehir Belediye Başkanımız, Temmuz ayının ilk günlerinde, Fayton Sefası başlayacak dememiş miydi.

Bu yazıyı okumadan önce aşağıdaki videoyu izleyin...

*
http://www.youtube.com/watch?v=75M4osAxDZ0
*

Şimdi büyük başkana soruyoruz, nerede bizim faytonlarımız?

İlk ihaleyi alan At Merkez, 36 atı teslim etmişti, 04.08.2011 tarihli raporda, teknik şartnameye göre, 36 atın, 22 tanesinin, bir kısmı yaş sınırından bir kısmı ortopedik, bir kısmının da renklerinin tutmadığı söylenerek ihale iptal olmamış mıydı?

14 at ise, şartnameye uygun görülmesine rağmen, atların parasının At Merkez'e ödenmediği iddia edilmişti. Bahse konu olan atlar şimdi nerede? Bilen gören ve duyan var mı?

İzmir mahkemelerinde görülen davanın neticesini çok merak etmekteyim, ya At Merkez davayı kazanırsa ne olacak sorusunu düşünmek bile istemiyorum.

Sonrasında, ikinci ihale olduğunu google’daki bir haberde gördüm, haberde yer alan ifadeye göre “Şirketimizin kazandığı İzmir Büyükşehir Belediyesi İZULAŞ A.Ş nin 36 adet HAFLİNGER At ihalesine teslim edilecek atlar İZULAŞ A.Ş seçim ve teslim komisyonunda görevli Veteriner Hekimler Vasfiye ERDEM, Oya ORAL ve Satın Alma Müdürü Serkan YEŞİLTEPE tarafından 23.05.2012 tarihinde Avusturya Cumhuriyeti'nde seçimi ve fayton koşum testleri tamamlanarak seçilen atlar 21 günlük karantinaya alındı, atların seçimine yönetim kurulu başkanımız Ayhan DOYMUŞ bizzat iştirak etti, test sürüşleri sırasında faytona bindi” deniliyor.

Her ne kadar test sürüşlerinin yapıldığı söylense de atlar faytonlara koşulamıyor, uyum sağlamıyor. Bu nasıl test sürüşüdür anlamadım.
Asıl anlayamadığım, iddialara göre, atlar Kapıkule'den 15 Haziran 2012 tarihinde giriş yaptığı söylenirken, 16 Haziran 2012 Halkalı Beyannamesi var denilirken nasıl olurda, ihaleyi alan firmanın beyanında “Avusturya Cumhuriyeti'nden ithal ettiğimiz 36 adet HAFLİNGER Atı 14.06.2012 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi İZULAŞ A.Ş ne teslim ettik.” Denilmekte.

İddialara göre daha yolda olan atlar nasıl olur da 14.05.2012 tarihinde, İZULAŞ’a teslim edilmiş olabilir. Ben işin içinden çıkamadım.

Tarım İl Müdürlüğü ise, 15.06.2012 tarihinde karantina süresi başlamıştır, 18.06.2012 tutanaklara işlenmiştir demekte.
Peki, atlar görülmeden daha sınırdan itibaren, nasıl karantinaya alınmıştır?

Karantina nedir?

Bu süre içerisinde, insanlarla teması olası hastalıklardan dolayı kesilir, diye düşünmekteyim. Roman kardeşlerimiz bu süre içerisinde atlara eğitim vermişlerdir, ya herhangi bir hastalık çıksaydı bunun vebalini kim ödeyecekti?

Son ihaleyle gelen atların 1 tanesi Bakarkör, 4 tanesi Karakuş hastalığı (ortopedik rahatsızlık) 1 tanesinde tırnağı kırık denilmekteyken nasıl kabul gördü bu atlar?

Ayrıca ilk ihale şartnamesine göre, atlar malzemeleri ile gelir şartına ne olmuş, bana gelen iddialara göre atlar için ayrıca malzeme alımı ihalesi açılma çalışmaları başlatılmış denilmekte.

Ayrıca ilk ihaleyi alan At Merkez firması atların birim maliyetini 7.500 TL olarak ihaleyi kazanmasına karşın, ikinci ihaleyi alan firma kendi web sitelerinde yaptıkları açıklamaya göre,
“İzmir Büyükşehir Belediyesi İZULAŞ A.Ş tarafından ihalesi yapılan 36 Adet Haflinger At ihalesini 12.750,00 TL birim fiyatla firmamız kazanmıştır. İZULAŞ A.Ş'ye teslim edilecek 36 adet at anlaşması için 26.03.2012 tarihinde Avusturya Cumhuriyeti'ne giden yönetim kurulu Başkanımız Ayhan DOYMUŞ Austrovieh Export-Import GmbH firması ile atların İZULAŞ A.Ş 'ye 30 Nisan 2012 tarihinde teslim edilmesi hususunda antlaşma imzalamıştır.”

İZULAŞ A.Ş ile yapılan anlaşmaya göre atlar 30 Nisan 2012 tarihinde gelmesi gerekirken, belirtilen tarihte gelmediği gibi, geçen ihaleden 5.000 TL yüksek bedelle alınmıştır.

Şimdi akıllara şu soru geliyor neden daha fazla bir fiyat ile bu atlar alınmıştır?

İzmir Belediyesi'nin yaptığı ihalelere benim aklım yeterli gelmiyor olabilir, belki anlayan vardır, Allah adına anlayan varsa lütfen bana bir e-mail atın da ben de anlayım!

Sonuç olarak bir tur bile atamadığımız faytonların atlarına 459.000 TL
22 Adet Victorya türü faytonlara kim bilir ne kadar ödedik, atlar bu faytonlara alışamadığından tekme darbeleriyle faytonlara zarar verdiğinden dolayı sürekli tamir masraflarından söz etmek istemiyorum:
Atların barınmaları için yapılan ahır inşaat bedelinin de iki buçuk milyon olduğu söylenmekte...

Atların bakım masrafları derken İzmirlinin cebinden milyonlar uçup gitmiş gitmesine de insanın ağırına giden bir tur bile atamamış olmasıdır.

Bugün itibariyle Kordon giriş çıkış saatleri değişmiş, faytonlar devreye girerse, herhalde, saat 12.00 den sonra,” Fayton Sefası “ başlayacak. Hoppala şimdi Kordon saat uygulamasıyla atların ne alakası var diyeceksiniz, çok alakası var atlar, trafikteki arabalara uyum sağlayamamış. Herkes Kordon'un neden kapatıldığı sorusuna cevap bulamıyordu...

Ben cevabını veriyorum, atlar içindir. 1 Temmuz'da ne olacaktı Fayton Sefası, bu atları zapt edilmesi mümkün olmadığından araçlara zarar vermesinden korkuluyor olabilir mi? Elimize ulaşan video görüntüsü bunun en somut kanıtıdır. Video görüntülerinde faytonların sağında solunda birer kişi atları kuşaklarla zapt edemediğini göreceksiniz.
Yurt dışından getirilen bu atlar, 16 saat vardiyalı olarak çalıştırılıyor, yorgun olsunlar, itaat etsinler diye, bu hayvanların haklarını kim savunacak?

Şimdi sormak istiyorum, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerine ya bu faytonlar, bir kafeteryaya girerse, ne olacak sorusunun yanıtını verebilecekler midir? Olası bir yaralanma ya da ölümle sonuçlanırsa ne olur?