Aziz Başkan, Sıradaki Hedefiniz Ne?
Aziz Kocaoğlu, körfeze akan
kanalizasyon atıkları için ceza kesen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne tepki
göstermiş.
Aziz Başkanım, İzmir Halkı kime
tepki gösterecek, hani körfezde artık denize girecektik, isterseniz bu yaz ilk
denemeyi siz yapın ne dersiniz?
2009 yılında, Radikal Gazetesinin
başlığı,
Kocaoğlu'nun
hedefi Kordon'da plaj keyfi,
“KARŞIYAKA’DAN DENİZE GİRİLECEK: Dokuz Eylül
Üniversitesi, Mart 2010’da İzmir Körfezi’nin tüm zemin etütlerini
çalışmalarını, sismik araştırmalarını bitiriyor. Kurvaziyer yat limanının
nerede yapılacağına, sirkülasyon kanalı yapmamız gerektiği konusundaki
kararımızı bilimsel çalışmaların sonucuna göre vereceğiz. Bilinmezliğin
giderilmesi gerekiyor. Buraya bir kanal yapılırsa sirkülasyon kendini
tamamlayacak. 22 günde bir körfez suyunu yenileyecek. Bu hem suyun
temizlenmesine, hem canlılığın artmasına, hem de denize girilmeyi sağlayacak.
Konak, Karşıyaka, Alsancak’tan denize girilecek.”
Yıl 2009 da bunları söylemişiniz,
şimdi ise, 2013 yılındayız başkan!
Buda metro hikayesine döndü,
Geçtiğimiz günlerde, şarkılara name
olan güzel kordonda kanalizasyon akıntısının ne işi vardı?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının
görevi nedir siz bilmiyor musunuz da,
Öfkeleniyorsunuz?
Sizi isterseniz biraz aydınlatayım,
bedelsiz danışmanlığınızı yapayım ne dersiniz?
MADDE
5 – 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
“ğ)
Yeraltı ve yerüstü sularının, denizlerin ve toprağın korunması, kirliliğin
önlenmesi veya bertaraf edilmesi maksadıyla kirletici unsurlar ile kirliliğin
giderilmesi ve kontrolüne ilişkin usul ve esasları tespit etmek ve uygulamayı
sağlamak, acil müdahale planları yapmak ve yaptırmak, çevrenin korunması
maksadıyla uygun teknolojileri belirlemek ve bu maksatla kurulacak tesislerin
vasıflarını tespit etmek ve bu çerçevede gerekli tedbirleri almak ve aldırmak.”
Yeterlimi
Başkan, hadi biraz daha bilgi vereyim,
Çevre
kanununa göre,
KİRLETENİN
SORUMLULUĞU:
Madde
28 - (Değişik madde: 03/03/1988 -
3416/8.md.)
Çevreyi
kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan
doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar.
Kirletenin,
meydana gelen zararlardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu
saklıdır.
Yeterlimi
Başkanım, demek oluyor ki meydana gelen kirliliğin elbet bir bedeli olacak!
Hem 40 bin TL bana
kalırsa çok az bir ceza, siz Ziraat Bankası'nın 2 bin 904 metrekarelik yerine
kamulaştırmasız el attığı gerekçesiyle açılan davada 42 milyon TL'ye satın
almak zorunda kalan bir belediye başkanı değil misiniz?
40 Bin TL nedir İzmir Belediyesi için,
Bizler alıştık sizin hatalarınızın, bedelini ödemeye,
Hem denizi kirleteceksiniz, üzerine size ceza yazan
kurumun İl Müdürünü muhatap almayacaksınız,
İzmir haklıda sizi göreve çağırıyor, nerdesiniz?
Birde üstüne demişiniz ki, “Bürokrat devletin
bürokratı olursa ve herkese aynı pencereden bakarsa ülkemiz kalkınır.
Bürokratlar, birilerinin bürokratı olmak için çaba gösterirse, o bürokrat
devlet bürokratı değildir. O bürokrat birilerinin işini yapar. Bunlar boş
işlerdir. Bir bürokratın bu noktaya inmesi onun kendi problemidir.”
Bana kalırsa bu
bürokrat işini yapmıştır,
Cumhuriyet Meydanı’na 200 metre uzaklıktaki bir
noktadan denize, atık sular boşalacak, deniz bir anda kahverengiye dönecek,
çevreye pis kokular yayılacak,
Çevre İl Müdürü yerinde mi oturacak.
Görmezden mi
gelecek?
“Birde üstüne, bu sorunlar benden öncede
oluyordu, bizden sonrada olacak” ne demek?
Beceremiyorsanız,
bir bilene bırakın!
Siz 2009 yılında seçim vaadinizde, 5 yıl sonra
körfezde yüzeceğiz dememiş miydiniz,2014 seçim vaadinizde ne diyeceksiniz pek
merak etmekteyim.
Aziz Başkanım, Çarşamba günü İzmir Adliyesinde
1,5 saat ne işiniz vardı pek merak ettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder