18 Kasım 2012 Pazar

Çalışanlar da Adalet İstiyor!

Çalışanlar da Adalet İstiyor!

Kemal Kılıçdaroğlu beklenen ilgiyi ne yazık ki İzmir’de görememiş, 10 binler beklenirken bir okul bahçesi dolduralamamış, gerçekten çok üzüldüm.

Kemal Kılıçdaroğlu hala neden diretmekte “İzmirli başkanlarından memnun” söyleminde işte onu anlayabilmiş değilim.

Sayın Genel Başkanım İzmirli hiç memnun değil, siz Ankara’dan bizleri mutlu mesut görüyorsanız eğer, çok yanılıyorsunuz!

Bunu böyle bilin de aldanmayın...

*

İZSU Genel Müdürlüğü'nde 14.01.2010 tarihinde yapılan Görevde Yükselme Sınavı sonucunda sınavı kazanan 35 Müdür ve Şef’in atamaları şimdiye kadar Danıştay kararına rağmen neden yapılmamıştır?

Arayıp bulunamayan, açıklanamayan bir neden mi vardır?

Yoksa bir şaibe mi hortlatılmaya çalışılmaktadır?

Eğer bir şaibe aranacak ise bu son yapılan Şeflik Sınavı’nda aranmalıdır. Çünkü malum nedenlerle görevinden alınan Genel Müdür Yardımcısı Gültekin Avkıran’ın bu sınav komisyonunun yetkili ve etkili bir üyesi olması bile bu sınavın şaibeli olduğunu göstermesi açısından yeterli bir nedendir ve bu sınavın iptali söz konusu olabilir.

Sınavı kazanan Müdür ve Şeflerin görevlerine atamaları yapılmazken neden inatla vekâlet kriterlerini bile taşımayan bir kısım memurlarla işler ağır aksak bir şekilde yürütülmeye çalışılmaktadır?

Halen İZSU’da müdür kadrolarını işgal edenlerin tamamına yakınının bu kadrolara vekâlet ettikleri doğru mudur?

Bu vekâletleri yürütenlerden çoğunun bu görevlere vekâlet edebilme vasıflarından yoksun oldukları bilinmiyor mu?

Bu kişilerden başka bu görevleri yapacak vasıflı ve ehliyetli personel mi yok? Bu durumun böyle süre gelmesinde ehliyetini kanıtlamış personelin hak ettikleri görevlere atanmalarındaki engel nedir?

Abone İşleri Dairesi Başkanı Yusuf Değerli idare lehine olan Danıştay kararını uygulanmasını engellediği iddiaları doğru mudur?

Bu çaba kim ya da kimler içindir? Yoksa sendikadaki hesap İZSU’ya mı uydurulmaya çalışılmaktadır?

İzmir’in en önemli ilçelerinden Karşıyaka ve Bornova Şube Müdürlüğü’ndeki memurların, 2000 yılından beri hazırlandıkları Şeflik Sınavı’nda barajı bile aşamayarak başarısızlıklarını tescilledikleri doğru mudur?

Şef bile olamayan bu kişiler daha ne kadar müdürlük yapacaklardır? Bunlar bulunmaz Hint kumaşı mıdırlar?

Devletin sivil plakalı araçlarıyla mesai saatlerinde özel işlerinde kullanmaları doğru mudur?

Bu duruma kimler müsaade etmektedir? Yusuf Değerli'nin himmeti ve TÜMBELSEN’nin desteği ile Daire Başkanı mı yapılacaklardır.
Bu duruma yönetim kurulu başkanı olarak Sayın Başkan Aziz Kocaoğlu ve yönetim kurulu üyeleri vakıf değil midirler?

Eğer vakıf iseler ki öyle de olması gerekir bu duruma neden göz yummaktadırlar?

Özellikle İZSU’nun içinden çıkmış Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Sayın A. Suzan Gök’ün bu konuda bir tavır koyması gerekmez mi?

Sayın Genel Müdür Ahmet Hamdi Alparslan neden hakkı sahibine teslim etmemektedir?

Sayın Başkanımız Aziz Kocaoğlu’nun veciz ifadesiyle ‘’Biz bir şey istemiyoruz, yasal hakkımızı verin,
İZSU çalışanları da “Allah rızası yasal hakkımızı verin derse ne olacak?

71 adet Şef kadrosu için yapılan sınav sonuçları açıklanmış atamaların ise 16 Kasım 2012 itibarı ile yapılması beklenmektedir. 32 aydır hak ettikleri kadrolara atanmayan maddi ve manevi olarak sıkıntıya girmiş olan Müdür ve Şefler bu atamalarla birlikte geç de olsa atamaların yapılması beklentisi içindedirler.

Onlar meydanlara çıkıp “ADALET İSTİYORUZ” diye bağırmalarımı gerekiyor?

İZSU’da bir süredir süre gelen çağ dışı uygulamaların olduğu doğru mudur?

Çalışan personelin interneti kesilip sansürlenmekte midir? Eğer böyle ise bu şekilde nereye varılmak istenmektedir? Kim hangi siteye girmiş, hangi gazeteyi hangi yazarı okuyor diye çetele tutulduğu doğru mudur? Yoksa bir Cadı Avı’na mı çıkılmıştır? İnterneti kesilip sansürlenen personelin Müdür odalarında internet kuyruğuna girdiğinden haberiniz var mı? Bilesiniz ki yasaklar caziptir.

Karşıyaka ilçesi Şemikler Mahallesinde imar planında,” YEŞİL ALAN” gözüken yerde, kurban bayramından önce Karşıyaka Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü çalışmalara başlamış, mahalleli bu çalışmalardan ziyadesiyle mutlu olmuş, çünkü o alanın yeşilleneceğini ummuşlar.

Ancak çalışmalar bittiğinde mahalle sakinleri tam bir şok yaşamışlar.
Yeşilleneceği sandıkları yerin tamamı kilit taş ile döşenmiş, var olan birkaç ağacın ise köklerinden kesilip, otopark olmuş.
Bu iddialara Karşıya Belediye’sinin mutlaka bir cevabı olacaktır.
Yeşil alan nasıl olur da otopark kullanımına açılabilmiştir?

Geçtiğimiz günlerde, yine bir fayton duramayıp öndeki faytona arkadan çarpmış ve önündeki faytonun körüğünü yırtmış. Bu iddialara ne diyorsunuz? 12 faytonu Kordon’da göremiyorum neden acaba?

Oysaki aziz Başkan yaptığı açıklamalarında, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları boyunca faytonlara yaklaşık 5 bin biniş yapıldığını söylemekteyken bu faytonlar nerede?

Karabağlar Belediyesinin tarafıma yolladıkları yazıyı sizlerle paylaşmadan evvel, göstermiş oldukları ilgiye gerçekten teşekkür ederim, ancak kendilerinin de belirttiği gibi Veteriner müdürlüğünün hemen yanındaki araziye dökülen molozları nasıl görmediler o da ayrı bir muammadır.

Sayın: Nivent KURTULUŞ
Belediyemize yapmış olduğunuz başvuru konusu nedeniyle Belediyem Zabıta Müdürlüğünce incelenmiş olup, ilgili Müdürlüğün cevap yazısı şöyle;

“Belediyemiz Veteriner İşleri Müdürlüğü yanında bulunan boş arazilere moloz ve inşaat atıklarının döküldüğü ile ilgili BİMER başvurusuna istinaden ekiplerimizce yerimde yapılan kontrolde, söz konusu arazi üzerine moloz döktüğü tespit edilen Ömer KAŞIKARA ve Murat ERCAN isimli kamyon sahiplerine 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 41/4. maddesine istinaden cezai işlem uygulanmıştır.”

Göstermiş olduğunuz duyarlılık ve kent bilincinden dolayı teşekkür eder, güzel, yaşanabilir çağdaş bir Karabağlar yaratmak için her zaman görüş ve desteklerinizi bekleriz.

Bilginize rica ederim.
Karabağlar Belediyesi

Cesaretin bittiği yerde esaret başlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder