31 Ocak 2013 Perşembe

HEMŞERİ iLİŞKİLERİ


 



Hemşeri ilişkileri
Sabah kalktığımda maillerimi kontrol ediyordum, İçişleri Bakanlığı İzmir Mahalli İdareler biriminden gelen maili okuyunca çok şaşırdım. İstemsiz olarak hemen Başbakanlık Ekonomik Sosyal ve Kültürel İşler Başkanlığının telefonlarını araştırdım.
Birimin Başkanı Kasım Bostan’a ulaşamadım, sekreterine böyle bir alımın müsaadesini nasıl verebilirler diye bilgi notu bıraktım.
Ardından, müsteşar yardımcısı Özer Kontoğlu’nu aradım, konu ile ilgili bugüne kadar yazdığım yazıların bir kısmını mail olarak yolladım.
Sonra tekrar Başbakanlık birimlerine, İçişleri Bakanlığı birimlerine konuyla ilgili mailler attım.
Benim param mı çarçur edilecek? Yoksa Karabağlar Belediyesi, benim yerimi almadılar diye mi yapıyorum?  
Burda Alışveriş merkezi sahipleri benim düşmanım mı? Hayatımda bir kez bile karşılaşmadım.
Arkadaşlar ben deli miyim?
İsterseniz Sıtkı Başkanın, Hemşerisine yapmak istediği kıyağın bedelini hep birlikte öğrenelim. Belki bu yazdığım, “kıyak” kelimesi ile haddimi aştığımı düşünenler olacak, lakin bunun başka tanımı ne yazık ki yok!
Karabağlar Belediyesi Değer Tespit; 15.05.2012
37.471.270 TL
İzmir Emlak Komisyoncuları Odasının Değer Tespit; 24.04.2012,
40.880.767.50 TL
İzmir Ticaret Odası Değer 05.04.2012 Tarih
Toplam 46.000.000 – 47.000.000 TL arasında olabileceği kanaatine varılmıştır.

Emlak Komisyoncuları değerleme raporuyla, Karabağlar Belediyesi değerleme raporu arasında 3.409.497 TL fark, Ticaret Odası değerleme arasında ise 10.000.000 TL. Civarında bir fark olabilir mi?
Diğer yandan Sıtkı Başkan, belediyeye ait taşınmazları ederi altına Doğuş Gayrimenkul’e sat, Hemşerisine ait yeri ederinin çok üstünde almaya kalk.
Günün ilerleyen saatlerinde, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Özer Kontoğlu’nun sekretaryası tarafından arandım, “ Nivent Hanım Başbakanlık Karabağlar Belediye’sine hizmet binası satın alabilirsiniz diye yazı gitti, Burda Alışveriş Merkezini alabilirsiniz diye yazı yazılmadı”
Telefonu kapattıktan sonra derin bir oh çektim.  
Sıtkı Başkanım, kamunun parasıyla, hemşerinizin binasını alamayacaksınız, çünkü bu bina belediye hizmet binası olarak uygun değil. Bu konuda üzerime düşen ne var ise yapacağım.
Sizleri, bizler vatandaşa hizmet edesiniz diye seçtik, hemşerilerinize hizmet etmeniz için değil başkanım.
2012 yılının son Konak meclisinde, Sıtkı Başkanla ayaküstü sohbet etmiştik. Bu sohbet esnasında yanımda sevgili ağabeyim Sedat Çuhadar vardı, Sıtkı Başkanın ise CHP Karabağlar İlçe Başkanı Polat Manduz var idi.
Başkana ilk sözüm yanlış yaptınız başkan, Doğuş Gayrimenkul satışından korkarım size zimmet çıkacak.
“ Uygun fiyata sattık”
Yanılıyorsunuz, ederinin altında sattınız, Konak Belediyesi ya sizin sattığınız fiyatın üstünde satarsa.
“Mümkün değil bizim anlaşmamız var, satamaz”
Bekleyip göreceğiz başkan, siz Doğuş Gayrimenkule üç kuruşa sattığınız belediyenin taşınmazını, 10 kuruşa ederinin üstüne Burda Alışveriş merkezini nasıl alırsınız?
“Hanımefendi belediye hizmet binam bana yetmiyor”
Olabilir, başka yer bulamadınız mı? Hemşerinizin borçlarını mı ödemek istiyorsunuz, burası bir bankaya değil birkaç bankaya borçlu.
“ Hanımefendi Doğuş Gayrimenkulden gelen paranın 12 milyon civarı borçlara gitti, diğer elimde kalan kısmı çarçur olmadan, bari hizmet binası alayım, yoksa para gider”
Pardon siz yeni belediye değil misiniz? Sıfır borçlu olan belediyeyi ne çabuk borçlandırdınız?
“Hanımefendi belediyeye gelin bir konuşalım anlaşalım, yemek yiyelim”
Yemekte yesek değişen bir şey olmaz başkanım, siz önce başkan sonrada, inşaat mühendisi olarak nasıl kaçak bina yapabildiniz. Mühürü açtınız mı?
“Hanımefendi çok büyük bir sorun değil, garajı mutfağa kattım”
Az şey mi başkan, herkes yapabilir ama siz seçilmiş biri olarak bunlara dikkat etmeniz lazım değil mi?
“ Belediyeye gelin konuşalım, anlaşalım”
Sonuç olarak, Başbakanlık Burda Alışveriş Merkezinin alımı için sizlere müsaade etmedi sayın başkan, çok üzgünüm sakın ola bu gelen yazıyı gerekçe olarak göstermeye kalkmayın. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olduğumu, kamunun malını çarçur ettirmeyeceğimi bir kez daha hatırlatmakta fayda görmekteyim.
Sizlere, İçişleri Bakanlığı İzmir mahalli İdareler biriminden tarafıma gelen yazı ile, benim tekrar bu konu ile ilgili yolladığım maili okumanızı öneriyorum.
Sayın Nivent Kurtuluş
17.01.2013 tarihinde İzmir Valiliği birimine 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapmış olduğunuz müracaatınızın cevabı aşağıdadır.

Müracaatınızda bahsi geçen konuyla ilgili olarak, Karabağlar Kaymakamlığının Valiliğimize gönderdiği yazı doğrultusunda Karabağlar Belediye Başkanlığının talebi İçişleri Bakanlığına bildirilmiş olup, İçişleri Bakanlığının yazısı ile Karabağlar Belediyesince hizmet binası satın alınması için Tasarruf Tedbirleri genelgesi uyarınca izin verilmesi talebinin, Başbakanlık Ekonomik, Sosyal ve Kültürel İşler Başkanlığının 24/01/2013 tarih ve 208 sayılı yazısı ile uygun görüldüğü bildirilmiştir.

 
İçişleri Bakanlığı
İzmir İl Mahalli İdareler Müdürlüğü
Sn Yetkili
Üzülerek öğrenmiş bulunuyorum ki, İzmir ili Karabağlar Belediyesi tarafından, Burda Alışveriş Merkezinin belediye hizmet binası olarak alınmasını, Başbakanlık Ekonomik, Sosyal ve kültürel İşler Başkanlığı tarafından uygun görülmüş, Bu bina belediye hizmet binası olması için;
Bina alım bedelinden daha yüksek bir bedelle tadil edilerek belediye hizmet binası olacağını nasıl göz ardı edebildiniz. Buda ayrı bir merak konusudur. Alınması düşünülen binanın sahibi AK PARTİ’ye yakın bir gurup olduğundan dolayı ise bu durum daha da vahimdir.
Alınması düşünülen binanın deprem yönetmeliğine uygun olduğunun bir kez daha incelenmesi gerektiği düşünülmelidir.
Bu binanın yapımı başladığı tarihten itibaren ruhsat sorunları olduğu ve yıllarca atıl vaziyette kaldığı
Bu binanın alınan inşaat ruhsat tarihinin tekrar incelenmesi
Bu binanın bulunduğu yer otoban üzerinde olduğundan, Karabağlar halkı için ulaşım zorluğunun bir kez daha düşünülmesi gerektiği,
Karabağlar Belediyesinin kendi aktiflerinde bulunan taşınmazları değerleme raporları altında satarken, diğer yandan hemşeri ilişkileri bulunan bir binayı ederinin üzerinde almasına karşıyım.
Bu alım işleri için gerekli tüm mercilere ayrıca müracaatlarımı yaparak kamu zararını engellemek için elimden gelen tüm imkânları seferber edeceğimi üzülerek bildiririm.
Başbakanlık tasarruf tedbirleri önergesinde yer alan maddelerle örtüşmeyen bu alımın acilen durdurulması gerekmektedir.

28 Ocak 2013 Pazartesi

TAPUYA AÇIK DAVET...


23 Ocak 2013

TAPUYA AÇIK DAVET…
Sayın Doğuş Gayrimenkul Şirket Yetkilisi; Karabağlar Belediyesinden sonra, Konak Belediyesi ile Konak Tapu Sicil Müdürlüğünüzde randevunuz var. Ne yazık ki tüm mücadeleye rağmen 2012 yılında satın alamadığınız, Konak Belediyesi hissesini az biraz fiyat farkıyla 2013 yılında sermayenize katacaksınız.
Bu yüzden önce; ALKIŞ…
Sayın Doğuş Gayrimenkul, evde ki hesap çarşıya uydu mu?
Ne yazık ki; Karabağlar Belediyesi kadar seri hareket kabiliyetine sahip olamayan Konak Belediyesi, hızlı giden treni raydan çıkardı. 2012 yılı içerisinde hisselerinin metrekare değerlemesini yapmak için, hız sınırlarını aşan Konak Belediyesi, Ne yazık ki, hata yaptı.
Konak Belediyesi 5308 m2 hissesinin olduğu 6165 Ada 6 Parsel (eski adı 3 parsel ) deki yerini Meclis kararı ile Encümen tarafından bedel takdiri yapılarak satış kararını aldı.
Encümen, Belediye komisyonunca bedel takdiri yapılması için sevkini uygun gördü. Sn. Ömer Faruk AKINBİNGÖL ve Sn. Veli ŞAKIR Belediye Başkan Yardımcısı sıfatlarını unutarak, komisyon üyeleriyle istişarede bulundu mu, bulundu ise de, Mevzuata hâkim bürokratların ’’ne etliye, ne sütlüye’’ karışmam taktiğiyle, SEÇİLMİŞLER, ATANMIŞLARA KARŞI YENİK DURUMA MI DÜŞTÜ?
Komisyon, tam tamına 4 adet rakam belirledi ve ince bir çalımla, Encümene bu 4 rakamdan birisini seçmesi için sevkini yaptı. Top Encümendeydi artık.
Ya GOL yapacak, ya da TAÇ’a atacaktı.
Encümen ayağında ki topu usta bir çalımla çıkararak, Emlak ve İstimlâk Müdürlüğüne Belediye hissesinin metrekare birim fiyat değerlemesinin yapılması için, ’’ Hizmet Alımı’’ yapılması talimatını verdi. Aldığı kararla, hizmet alımını yaptırdığı şirket, net bir rakam vermiş. Karabağlar Belediye hissesinin, Doğuş Gayrimenkul Şirketine satış kararını esas almıştır.
Yani metrekare birim fiyatı 3.550,00 TL. Bu arada Emlak ve İstimlâk Müdürlüğü aldığım duyuma göre 700,00 TL bedel ödeyerek, İZMİR TİCARET ODASI’ ndan da değerleme yapması için hizmet satın aldı.
Ne yazık ki, Etik Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından belirlenen rakam, İzmir Ticaret Odasına 700,00 TL ödenerek alınan hizmetin karşılığı beklenmeden Encümene sevk edildi.
Ne zaman? 31.12.2012 saat 17.00 Ne yazık ki 2012 yılında yaşanacak mesai saati kalmamıştı. Öyle acele edildi ki, İzmir Ticaret Odası beklenmedi bile…
NEDEN???
Devam edeyim, efendim. Encümen 2012 yılında satışı yapamayınca, Etik Gayrimenkul Değerleme A.Ş.’nin vermiş olduğu 3.550,00 TL rakamını, 2013 yılına ÜFE artışıyla uyarlayarak 3.826,00 TL. metrekare birim fiyatını belirlemiş ve 10.01.2013 tarihinde karar almıştır. Perşembe günü; Sonrasında Doğuş Gayrimenkul adlı şirkete tebliğe çıkmıştır.
İzmir Ticaret Odası 700,00 TL. yi Konak Belediyesi’nden aldı. 6165 Ada 6 Parsel deki Konak Belediyesi’nin hissesinin metrekare birim fiyatını belirlemek için.
Ne zaman cevapladı??? 10.01.2013 Yani Encümenin zaten kararını aldığı tarihte, buyurun aşağıda belgesi.
Şimdi soruyorum!!!
İzmir Ticaret Odası Encümen’in rakamı kesinleştikten sonra mı; Kıymet Takdiri yaparak rakamı belirledi???
İzmir Ticaret Odası bu kararı aldı… Yazdı… Postaya verdi… Ve Encümenin aldığı karar, Emlak ve İstimlâk Müdürlüğü’ne iletildiği zaman, Yazı İşleri Müdürlüğü’ne ulaştı…
VE DİYORUM Kİ;
Encümen mi 700,00 TL.’ye hizmet bedelini aldı??? İzmir Ticaret Odası mı???
İzmir Ticaret Odası, sizlere sormak istiyorum, siz oda olarak değerleme raporlarını, hangi kriterlere göre yapıyorsunuz? Bu konu ile ilgili ayrıca yazı yazacağım. Biraz sabır.
Sırada ne mi var? Sıra da ben varım, sıra da İçişleri Bakanlığı var, sıra da Cumhuriyet Savcıları var…
Cumhuriyet savcısı, demişken, Meclis Üyelerine sesleniyorum, lütfen neye el kaldırdığınızı bilinde kaldırın! Aziz Başkanın Baş Danışmanı, Bilgin Erünal’ın meşhur, “kıyak planı” için, Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırladı, Şüphelilerin ilk sırasını Aziz Kocaoğlu alırken ardından 154 meclis üyesinin de bu eyleme katılmalarıyla sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, şüphelilerin yargılanmaları yapılarak eylemlerine uyan sevk maddeleri uyarınca ayrı, ayrı yargılanmalarına, karar verilmesini kamu adına talep ve iddia olunur.
Kamuoyunda “ kıyak plan” olarak tabir edilen, bu imar planının, haksız ve yanlı uygulama olduğuna inandığım için, Israrla bu konunun üzerine gittim, ,28.03.2013 günü saat 09.00 da, şikâyetçi sıfatıyla mahkemede yerimi alacağım.
Ancak anlamakta zorladığım bir hususu mahkemede dile getireceğim, bu planlamayı yapan, nazım imar şubesindeki planlamacıların hiç mi suçu yok, bu plan önce planlama şubesinde hazırlanmıyor mu, gökten zembille inmiyor herhalde, meclis üyelerinin karşısına.
Meclis üyeleri, encümen üyeleri lütfen sorumluluğunuzu bilerek kararlarınızı alın.
Bir şey olamaz demeyin çok şey olur.
Bakalım kamunun yerini Doğuş Gayrimenkul’e satmanın sizlere, geri dönüşü ne olacak? Hep birlikte izleyip göreceğiz.

Sevgili SÜLEYMAN GENÇEL yoğun iş temposundan dolayı aramızdan bir süreliğine ayrıldı.


Ancak elinin yüreğimizde olduğunu paylaşmak isterim sizlerle...

Umarım İddiadır, Ya Değilse,


20 Ocak 2013

Umarım İddiadır, Ya Değilse,

Çiğli Belediyesi için uzun zamandır, ihbarlar almaktayım, ancak gündem yoğunluğundan bir türlü bu konulara giremedim.

Geçen gün öyle bir mail aldım ki, mecburen gündemime aldım.

Çiğli Belediyesi geçtiğimiz yıl, Carrefour yanındaki, belediye mülkiyetindeki bir arsayı ihaleye çıkarmış.

İddialara göre,

1. İhaleye 4 ya da 5 firma katılır,

2. İhaleye 4 firma katılır,

3. İhaleye 1 ya da 2 firma katılır.

Birinci ve ikinci ihale için, ihale ilanları Çiğli Belediye’sinin kendi sitesinde yayınlanır.

Üçüncü ihale ilanı, Belediye Sitesinde yayınlanmaz, sadece Dünya Gazetesinde ilan edilmiş.

Her nedense şimdilerde, Çiğli Belediyesi’nin kendi web sitesinde ihale ilanları yoktur.

Yine bana gelen bilgilere göre, 1. İhale de %54.7 verilen aynı yer,

3. ihalede % 45.6 ya verilmiş. Neden 3. İhalede yükseleceğine azalmış, bu da ayrı merek konusudur.

Şimdi akıllara gelen bir soruyu sormak istiyorum, il iki ihaleye giren firma, son ihaleye çağrılmış mıdır?

Bana gelen bilgilere göre çağrılmamış, elbet çağrılmayan firmayı bulacağım ve soracağım, neden ihaleden çekilmiş, ya da çağrılmamış.

Tüm bu akıllara takılan, soruların cevaplarını yakında sizlerle paylaşacağım.


İnternette kısa bir araştırma yaptım. Carrefour yakınında bir tek boş arazi var oda Metrokent Evleri. (Resimde görülen maket, sakın bina yapıldı sanmayın.)

“İnternet reklamlarındaCarrefour'a 50 mt. ve Mavişehir Metro istasyonuna yürüme mesafesinde yapımını planladığımız yüksek standartlara sahip, konforlu, güvenlikli, otoparklı, birinci sınıf lüks konutlarda sizi oturmaya davet ediyoruz.” Diye internette yayınlanan ilanlar.

Eğer Metrokent Evleri, Çiğli Belediyesine ait arsa ise, daha yapımına başlanmadan, belediye kendi hissesine ait tüm gayrimenkulleri nasıl satmıştır?

Çiğli Belediyesi, dairelerin fiyatını ederinde mi sattı?

Resimden de anlayacağınız üzere boş arazi üzerinden satış yapmak, her kula nasip olmaz.

Kat karşılığı Carrefour arkasında kalan, bu arsanın ihalesi hangi tarihte yapıldı?

İhaleye kaç kişi katıldı?

Rekabet koşulları sağlandı mı?

İhaleyi alan firma kimdir?

Gelelim ikinci konumuza,

Çiğli de, bulunan Harmandalı Kooperatifinin, A-B Bloklarında, temliği bulunan Çiğli Belediyesi neden, A-B Bloklarındaki temliği kaldırıp, C-D Bloklarına koymuştur?

1) A-B harflerini çok sevdiği için,

2) C-D harflerini hiç sevmediği için,

3) A-B Blokları bittiği için,

4) Canı öyle istediği için

Her iki konunun da ayrıntılarını gelecek yazımda sizlerle paylaşacağım. Bakalım bu iki konu sadece iddia olarak mı kalacak, yoksa gerçek mi? Ummak istiyorum ki, gerçek olmasın. Eğer gerçek ise, o zaman yazacak çok konu var.


BU VEFASIZLIK DEĞİL MİDİR?19 Ocak 2013

Bu Vefasızlık Değil midir?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe başkanlıkları, il başkanlığı seçimlerinde aktif olarak rol aldığı herkes tarafından bilinmekteydi.

Bu sürecin devamında, kurultayda da önemli rol üstlendiği meşhur sarı listenin hazırlanmasında, bilgi sahibi olduğu hala hafızalarda.

Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay ve kardeşlerinin, gözaltına alınma süreci ve sonunda tutuklanmaları, daha yargı kararı kesinleşmediği için, bana İzmir Büyükşehir Belediyesi davasını, anımsattı.

Belediye operasyonundan sonra yakın çalışma arkadaşları tutuklanan, Aziz Kocaoğlu pazartesi günleri, Bergama cezaevine, Cuma günleri de Buca cezaevine giderek çalışma arkadaşlarını yalnız bırakmadığını, medyayı da yanında götürdüğünden, sürekli olarak öğreniyor ve takip ediyorduk.

CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay, bir dönem Aziz Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir meclisinde, çalışma arkadaşıydı.

Sonrada ilçe başkanı olan Adnan Alabay, Aziz Kocaoğlu’nun son süreçte birlikte hareket ettiği siyasi arkadaşlarındandı.

Aziz Başkan’ın, Adnan Alabay’ı cezaevinde, ziyaret edip etmediğini bilmiyorum. Ettiyse de basında hiç yer almadı. Ziyaret etmediyse, bu bir vefasızlık değil midir?

Pervin Şenel Genç ve diğer çalışma arkadaşları, onlarda tutuklanmış daha henüz mahkemeleri sürüyor. Adnan Alabay’ın ilk mahkemeye ne zaman çıkacağı henüz belli değil. Yargılamaları kesinleşinceye kadar, her sanık suçsuz kabul edildiği, masumiyet karinası gereği, böyle kabul edildiğine göre, bizlerin bilmediği başka bir şey mi var?

Aziz Kocaoğlu çiftte standart mı uyguluyor.

Herhalde bu yazıdan sonra bir cevabı olacaktır, kamuoyu merak etmekte.

Sahi bu arada, İzmir Büyükşehir, davasını yakından takip eden, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu gibi milletvekillerimiz ile CHP İl Başkanı Ali Engin’in, Adnan Alabay’ı cezaevinde ziyaret edip etmedikleri ayrı bir merak konusu.

Karşıyaka ilçe seçimlerine, hiçbir şekilde karışmayacağını basın aracılığıyla bildirdiniz. Aziz Başkanım, bana gelen iddialara göre yine karışıyor muşunuz.

Başkanım bu işleri bırakın, yanılmıyorsam siz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanısınız.

Aziz Başkan, bilmem farkında mısınız? Adnan Alabay İzmir Büyükşehir Dava sürecinde, sizin yanı başınızdaydı.

Notlarım;

Pazartesi günü Çiğli Belediyesi ile ilgili yazı kaleme alacağım.

Aziz Başkanın, her fırsatta, kimi zenginleştirmişiz sorusuna mahkeme tutanaklarıyla cevap vereceğim.

Şimdi Ne Olacak?


18 Ocak 2013

Şimdi Ne Olacak?

Sizlerle, Arkas Holding için Konak Belediyesine olan yazışmaları noktasına virgülüne dokunmadan paylaşacağım.

14 Ocak 2013 Sayın Nivent Kurtuluş

Belediyemiz Bilgi Edinme Birimi’ne 24.12.2012 tarihinde yapmış olduğunuz başvurunuz ilgisi nedeniyle Belediyemiz İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce incelenmiş olup, söz konusu Müdürlüğün cevap yazısında “İzmir İli, Konak İlçesi tapunun 7884 ada,3 parseline kayıtlı Arkas Holding binasına ilişkin ruhsat eki projesi ile yerinde yapılan tetkikte tespit edilen aykırılıklar için tarafımızca 06.12.2012 tarih, 15439 no ile Yapı Tatil Zaptı düzenlenerek yasal işlemlere başlanmıştır.” denilmektedir.
Bilgilerinize rica ederiz.

Şimdi, lütfen alttaki yazıya dikkat edin, 14 Ocak’ta gelen yazıda, 06.12.2012 tarihinde, yapı tatil zaptı tutulmuş olan bina için, 7 Aralık’ta, tarafıma gelen yazıda inceleme devam etmektedir denilmekte. Oysa, yapı tatil zaptı bir gün önce tutulmuş.

7 Aralık 2012 Sayın Nivent KURTULUŞ,

Belediyemiz Bilgi Edinme Birimi’ne 12.11.2012 tarihinde yapmış olduğunuz başvurunuz ilgisi nedeniyle Belediyemiz Yapı Kontrol Müdürlüğünce incelenmiş olup, söz konusu Müdürlüğün cevap yazısında “Arkas Holding binası ve Swiss Otel karşısı otel inşaatı ile ilgili İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Kudeb Birimi yetkili olup, yazıda belirtilen diğer yapılarla ilgili inceleme devam etmektedir.” denilmektedir.

Bilgilerinize rica ederiz.

5 Aralık 2012 Sayın Nivent KURTULUŞ,

Belediyemiz Bilgi Edinme Birimi’ne 17.11.2012 tarihinde yapmış olduğunuz, başvurunuz ayrıca BelediyemizZabıtaMüdürlüğünce de incelenmiş olup, söz konusu Müdürlüğün cevap yazısında “ İlçemiz dahilinde bulunan Tansaş Mağazalarına yönelik ekiplerimizce gerekli denetimlerin yapıldığı ve takip altında tutulduğu, 1524 Sokak No:7 adresinde Arkas Holding A.Ş’nin 20/01/2003 tarih ve 56 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatının bulunduğu tespit edilmiştir.
Bilgilerinize rica ederiz.

14 Kasım 2012 Sayın Nivent KURTULUŞ,

Belediyemiz Bilgi Edinme Birimi’ne 22.10.2012 tarihinde yapmış olduğunuz başvurunuz ilgisi nedeniyle Belediyemiz Zabıta Müdürlüğünce incelenmiş olup, söz konusu Müdürlüğün cevap yazısında “ Başvurularda belirtilen; 1524 Sokak No:7 adresinde Arkas Holding A.Ş.’nin 20/01/2003 tarih ve 56 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatının bulunduğu,
Bilgilerinize rica ederiz. Bilgi Edinme Birimi

16 Ekim Sayın Nivent KURTULUŞ,

Belediyemiz Bilgi Edinme Birimi’ne 23.09.2012 tarihinde yapmış olduğunuz başvurunuza istinaden 08/10/2012 tarihinde göndermiş olduğumuz cevap yazılarına ektir. İzmir İli Konak İlçesi 7884 ada 3 parselde bulunan Liman arkası bölgesinde Arkas’a ait genel müdürlük binası için incelemeler devam etmektedir.
Bilgilerinize rica ederiz. Bilgi Edinme Birimi

Sizlerinde anlayacağı üzere, bir konunun defalarca üzerine gitmeden, sonuç almak mucize gibi bir şey. Ha bu sonuçtan mutlumu oldum asla. Benim için Lucien Arkas İzmir için olmazsa olmazlarındandır. Lakin okuyucularım ısrarla binanın kaçakları olduğunu söyledi bende üzerime düşeni yaptım.

Sonuç ne yazık ki doğru çıktı. Gerçekten çok üzgünüm, şimdi ne olacak bekleyip göreceğiz.

Geçen yazımda,belediye başkanlarının yaptığı yatırımlarımı kaleme almıştım. Bir okuyucum tarafından gelen, bilgilendirme mailini de yayınlamakta fayda görmekteyim.

“Banliyö Sisteminin İyileştirmesi Projesi de Rahmetli Piriştina’nın Projesi. Uygulama Projelerinin hazırlanmasına onun

zamanında başlanıldı, İlk etap yapım işleri ihalesi onun zamanında yapıldı, yer teslimi ise nerdeyse onun öldüğü gün ya da

en çok bir iki gün önceydi”


Aziz Başkanım sizin hangi projede imzanız var, açıklar mısınız?

Notlarım;

İddialara göre 169 nolu otobüs dün sabah 6.40 da, ölümlü bir kaza olmuş, umarım doğru değildir.

Yine iddialara göre İZULAŞ Şoförlerinden 33 kişinin diploması sahte çıkmış, umarım buda doğru değildir.

İddialara göre, İZELMAN ihalesini alan, Etkin-İdeal şirketler ortaklığı 2 gün önce İzmir Büyükşehir Belediyesinde, bir ihale kazanmış doğrumudur?

Bugün Halfinger atlarının mahkemece keşfi varmış bakalım sonuç ne çıkacak, takipteyim. Detaylı bir şekilde yazacağım.



Sen Olmasaydın Halimiz Nice Olurdu!

Sen Olmasaydın Halimiz Nice Olurdu!16 Ocak 2013

Sen Olmasaydın Halimiz Nice Olurdu!

Aziz Başkan, Gelişen Kentler Zirvesi’nde yaptığı açıklamalarına, Yerel TV de devam etti.

“İzmir kim ne isterse istesin 30 yıllık durağanlığını üzerinden attı. Mütevazı olmaya gerek yok. Çünkü bugüne kadar kimse bu kente sözden başka yatırım yapmadı.”

Aziz Başkanım iyi ki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmuşunuz, siz olmasaydınız İzmirlinin hali nice olurdu. Siz neymişsiniz de bizlerin haberi yokmuş.

9 yılda, 30 yıllık iş yaptınız, meğer sizden evvel kimse çalışmazmış.

Birde, başbakan olsanız kim bilir neler yaparsınız?

Osman KİBAR, İhsan ALYANAK, Burhan ÖZFATURA, Yüksel ÇAKMUR, Ahmet PİRİŞTİNA, yan gelip yattılar mı!

Sizin yaptığınız talihsiz açıklamadan anlaşılıyor ki bu kente hiç emekleri olmamış.

Dedim ya iyi ki varsınız yoksa halimiz nice olurdu!

Adnan Saygun Sanat Merkezini ben yaptım diyorsunuz da,
Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi olan yer, yıllarca troleybüs atölyesi ve ESHOT Garajı olarak kullanıldı. 1989 - 94 döneminde yani Yüksel Çakmur'un İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, başta Başkan Çakmur olmak üzere, İzmir

Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri bu alanın bir kültür sanat merkezi olmasını kararlaştırdı.

Bu kararlar, dönemin Belediye Meclis tutanaklarında vardır. Belediye Meclisi'nde alınan bu karar gereği burası ile ilgili proje yarışması açıldı. Kazanan projenin temel atma aşamasına kadar gelindi. 1994 Mart ayında yapılacak seçimler nedeni ile hazırlanan projenin temeli bir ahlak anlayışı gereği, seçimlerden sonraya bırakıldı.

Demek ki Adnan Saygun Sanat Merkezi sizin zamanınızda, sizin isteğinizle yapılmamış değil mi başkanım. Geçmiş zamanda iş yapmayan Yüksel Başkan zamanında düşünülmüş.

Başkanlık döneminde birçok önemli projeye imza atan Özfatura, Halkapınar - Üçyol metro hattı gibi İzmir'in kemikleşen sorunlarına karşı projelerde çok önemli ilerlemeler sağlamıştı. Metro için de bugün yarın açacağım diye İzmirlinin hayallerini kırmamıştı.

Büyük Kanal Projesi rahmetli Piriştina döneminde değil, ondan çok daha önce Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yüksel Çakmur döneminde hazırlanmıştı. Rahmetli Piriştina ise Çakmur'un projelerine ivme kazandırmıştır. Ancak bugünlerde biten proje İzmirlilerin gururu olmuştur."

Aslına bakılacak olursa Büyük Kanal Projesi 1971 yıllarında, Osman KİBAR, DSİ, ESHOT ( o zamanlar İzsu yok) camp harris mesara firmasına fizibilite çalışmaları verilmiş.


İhsan ALYANAK ise, 1973 yılında projeyi geliştirmiş, kamulaştırmalar yapılmış.
Aziz Başkanım, sadece siz kamulaştırmalar yapmadınız, sadece siz, İzmir’e hizmet etmediniz!

Geçmişte başkanlarda çalışmış.

Sasalı Doğal Yaşam Parkı’na gelecek olursak eğer, fikir olarak rahmetli Piriştina’ya ait. Aslında rahmetli ilk olarak İnciraltı’nı düşünmüş, ancak sit alanı olduğundan yapılamıyor, daha sonraları İzsu tarafından kamulaştırılması yapılan Sasalı düşünülüyor. İşin başında Hasan Mani bulunuyor.

Kısacası, çok büyük, her şeyi yapan başkanım. Doğal Yaşam Parkının yapılmasını ilk düşünen kişide siz değilsiniz, var olan bir projeyi bitirdiniz değil mi? Yoksa ben mi yanılıyorum?

Menemenden, Göksu’ya, Sarıkız’dan su getirilmesi projeleri ise Osman KİBAR ve İhsan ALYANAK zamanında çalışmalar başlamış.

1984-1987 yıllarında ise İller bankası işbirliğiyle Dünya Bankasından krediler alınmış. 1989 yıllarında Karşıyaka pompa istasyonları kurulmuş.

Tüm bu yapılanların sizin nezdiniz de hiçbir hükmü yok mudur?

Sizden evvelki başkanların bu kente hiç emekleri yok mu?

Siz rahmetli Başkanın vefatından sonra, hasbel kader bu kente başkan oldunuz, rahmetlinin başlattığı yeni kent merkezi imar planları, Havagazı mekanlarının yapılması, okullara süt dağıtımı projesini bile belediyenize ait dergilerde, sanki kendi döneminizde başlamış, öncesinde yokmuş, gibi beyanlarınızla kendinize inandıra bilirsiniz ama İzmirlilere inandıramazsınız.

Bilmem bunun farkında mısınız?

Ben sizden önce emeği geçen, bütün belediye başkanlarına, bu kente katkılarından yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Siz küçümsesenizbile onların yaptığı, gerçekleştirdiği ve başlattığı alt yapı projeleri bugün İzmir’in gelişmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Ölenlere rahmet aramızda olanlara uzun ve sağlıklı bir yaşam diliyorum.

Eski Danışmanınız İlknur DENİZLİ için, “SEN KİMSİN? NEYİ YÖNETİYORSUN!Ben ilk defa yanıt veriyorum. Sert yanıt vermiyorum. Aslında daha fazlasını hak ediyor. Devamlı beni gıdıklıyor. Ağzımı bile açmadım Ben konuşmadıkça millet ‘bu adamda eksiklik mi var’ diye düşünüyor. Öyle bir noktaya geldi ki sanki bizim muhteremin yanında bizim kelliğimiz var. O duruma geldi. Benim çekincem, korkum yok. İçime atıyorum. Öyle bir noktaya geliyor ki bıçak kemiğe dayanıyor. Siz de insansınız. Ben bir kere cevap veriyorum. Hepsine toptan cevap veriyorum. Benin projelerim var. Üretmek zorundayım”

Aman eşi bulunmaz, başkanımızı sinirlendirmeyelim, yoksa üretemez! Zararı bize dokunur Metroyu açamaz sonra.
Başkanım TV de yaptığınız, beni en çok şaşırtan açıklamanız ise,
Ben zamanında 7. Kata sırtımda buzdolabı taşıdım, çok zor günler geçirdim dediniz. Maşallah, bugün oğlunuza 1050 metrekare beyaz ev eşyası satan mağaza açtınız. Aman nazar değmesin.

Notlarım;

İZULAŞ yeni binasına taşınıyormuş, bu binada mevcut kameralar 4 iken 12 âdete çıkmış, “ biri biz gözetliyor” anımsattı bana.
Aziz Başkanın bir zamanlar baş danışmanı Bilgin ERÜNAL “ kıyak planı” için, Nisan ayında, meclis üyeleri hâkime ifade vereceklermiş, haydi hayırlısı.

Narlıdere Belediyesi’ne müfettiş gelmiş, epey yüklü bir dosyayı soruşturacak, nereden mi biliyorum, yeni ifade verdim de ondan biliyorum.

En büyük, başkanın, İzmirliye kazandırdığı “ Fayton Sefası” Halfinger atları ile ilgili Cuma günü mahkeme tarafından yapılacak keşif varmış, bakalım ne olacak. Sahi Kordonda faytonları göremiyorum, bütün kış yurt dışından, binbir zorlukla getirilen atların masrafını İzmirlimi karşılayacak?

Gelecek yazımda, Arkas Holdingin ruhsata aykırılıklarının neticesini açıklayacağım.

Bu Yer Vatandaş Alaattin’in Olsaydı!


14 Ocak 2013

Bu Yer Vatandaş Alaattin’in Olsaydı!

Bir yapının, 1998 yılında, mühür zaptı düzenlendiği,
2001 yılında ise, mühürlenerek encümen kararıyla, yıkım ve para cezasına çarptırılacak,
2009 yılında ise, ihale kapsamında yıkılmak üzere, fen işleri müdürlüğüne havale edilecek,

Aradan, 15 yıl geçecek halen bir işlem yapılamayacak. Bu olabilir mi?

Burası YÜKSELİŞ PLAZA olursa, sahibi de, bir zamanların, CHP İl Başkanı şimdi ise CHP İzmir Milletvekili olursa yıkılmaz elbette.

Çünkü bu özel kişilerin binası yıkılmaz, usulüne uygun hale getirilir.

Eğer bu kişi vatandaş Alaattin olsaydı, çoktan yıkılmıştı değil mi?

Ama burası CHP Milletvekili’nin yeri yıkılamaz!

Yalçın BAYER
ne güzel kaleme almış, “Bir ülkenin hukuk devleti sayılabilmesi için orada yasaların olması yetmez, uygulayıcıların o yasalara uyması gerekir.”

Alaattin YÜKSEL, CHP İzmir milletvekili değil mi? Dolayısıyla yasa uygulayıcısı konumunda değil mi? Gerektiğinde, basına “DEMOKRASİ YOK” demiyor mu?

Sayın milletvekilim önce sizler yasalara uyacaksınız. Ondan sonra DEMOKRASİ den bahsedeceksiniz.

Gürsel TEKİN’in İzmir’deki açıklamasına bir göz atalım, “Bizim anladığımız demokrasi egemen güçlerin dayattığı değil”

Ne yazık ki İzmir ilinde egemen güçlerin dayattığı DEMOKRASİ ANLAYIŞI var.

Sayın Gürsel TEKİN, yoksa siz bilmiyor musunuz?

Demokrasi nedir derseniz eğer,

Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.

Jean Jacques Rousseau “Kelimenin tam anlamıyla gerçek bir demokrasi hiç bir zaman var olmadı ve var olmayacaktır” diye yıllar evvel söylemiş.

İleriyi gören, Mustafa Kemal ATATÜRK,

“Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet içingetirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıkları takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafından, ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler.”
Sizler bunu bilmiyor muydunuz?

Aziz KOCAOĞLU “Selden kütük kapmaya çalışanlar var” demişti, geçtiğimiz günlerde.

Oysaki söylenen ve tartışılan sözün gerçeği, “Sen benim kütüğümü yuvarla, ben de seninkini”

Bu yuvarlanan kütükler o kadar çoğaldı ki, aslına bakılırsa, DEMOKRASİ, GİZLİ BİR ARİSTOKRASİDİR.

Aristokrasi nedir diye sorarsanız, İzmir ilinin alışık olduğu, Üstün soylular yönetimi, seçkinlerin, egemenliği.

Kılıçdaroğlu “Türkiye'de demokrasi var mı? Demokrasi istiyorsan önce kendi ülkende getireceksin'' demiş de, Sn Kılıçdaroğlu, İzmir’de demokrasi var mı? CHP İzmir Milletvekillerinizden, Mehmet Ali Susam kaçak villa yapıyor, yapı tatil zaptı tutuluyor, Alaattin Yüksel’in iş yeri mühürleniyor, İlçe Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün villa kaçak olduğu için, mühürleniyor,

Bunları yapan kimler, bizlerin seçtiği mümtaz kişiler.

Sizce, gerçekten İzmir’de demokrasi var mı?

Ben bunları sorgulayınca, Adnan KESKİN “ Hanımefendi size ne“ diyor.

Oysa bana öğretilen, Milletvekilinin,

Karısı dul,

Parası pul,

Kendide kul olurmuş.

Her nedense, artık bu yöntem tam tersi olmuş gibi, elbet bu işi layıkıyla yapan nice milletvekillerimiz var.

Altta yayınladığım iki belgeyi lütfen dikkatlice okuyun, 1998 yılında mühür zaptı yapılan bir yerin, ısrarlı takibim sonucunda, 25.12.2012 tarihinden itibaren 30 günlük süre verilmiş. Bakalım bu ayın 25 de ne olacak hep birlikte göreceğiz.

Notlarım;

Deniz, Barış, Metin, Hasan, Sıtkı bu konsorsiyumu merak ediyorsanız, yakında sizlere belgeleri için açıklayacağım, ipucu vereyim Harmandalı sever misiniz?

Tansaş Marketlerin yıkım kararları ne oldu? Hala kamunun malının üzerinde rantlarına, rant yapmaya devam. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyelerini görevlerine davet ediyorum.

Dere Beton için ilginç detaylar yakında,

İzmir İl Özel İdaresinde inşaat mühendisinin imzası taklit edilerek nasıl proje onanmıştır tüm detayları ile açıklayacağım.

İdea Konutları soruşturması ne oldu? Derseniz tüm detayları ile.

Bornova Belediyesinin bilgi edinme birimi her nedense çalışmıyor.

CHP Aday Adaylığı da Kararı Engelleyemedi



11 Ocak 2013

Uzun zamandır Martı ve Zeybek Tıp merkezleri hakkında yazı yazacağımı söylememe karşın gündem yoğunluğundan, bir türlü yazamamıştım. Aslında bunun gibi, yüzlerce konuyu ele almaktayım. Ne yazık ki bir şekilde bir yol bulup, yıllardır ruhsat alınamayan yerler, sihirli değnek değercesine birer, birer geçiyor.
Elbet bir gün birileri çıkıp, bu usulsüzlüklerin nedenini soracaktır.
Konak Belediyesi Bilgi Edinme Biriminden gelen yazılar;
“452 Sokak No:27 adresinde YP Özel Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti. tarafından işletilen tıp merkezi hakkında 2005/9207 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ve Konak Belediyesi Kural ve Yasakları Yönetmeliği doğrultusunda yasal işlemlerin devam ettiği tespit edilmiştir. ”
Gelen bu yazıdan sonra, yapılan işlemleri sordum. Bu kez tarafıma,
“452 Sokak No:27 adresinde YP Özel Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti. tarafından işletilen tıp merkezinin 20/11/2012 tarihinde ruhsat alıncaya kadar mühürlenmiş olup işyeri hakkında 29/11/2012 tarihinde Mühür Fekki uygulanmış.”
Konak Belediyesi yetkilileri, Sizler bu tıp merkezinin ruhsatsız olduğunu bilmiyor muydunuz da yıllarca ruhsatsız faaliyetlerini sürdürmesine izin verdiniz?
İLLAKİ BİRİLERİ, ŞİKAYET Mİ ETMELİ, SİZLERİN GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMENİZ İÇİN.
Karabağlar Belediyesi sınırlarında bulunan ZEYBEK TIP MERKEZİ için Bilgi Edinme Biriminden gelen bilgilendirme yazısında ise,
"Karabağlar ilçesi İnönü Caddesi No: 225/B-C-E adresinde ve tapunun 6817 ada, 6 parselinde bulunan Zeybek Tıp Merkezi olarak faaliyet gösteren işyeri imara aykırılıklar nedeni ile 22/12/2011 tarih, cilt no:7, sayfa no: 40 ile 3194 sayılı imar kanununun 32. maddesine göre yapı tatil zaptı düzenlenerek mühürlenmiş ve 29/12/2011 tarih, 2662 sayılı encümen kararıyla 3194 sayılı imar kanununun 42. maddesi gereğince 14.417,22 TL. idari para cezası verilmiştir.”
Zeybek Tıp Merkezi de halen hasta kabulü yapıyor!
Bu iki yerde, şehrin göbeğinde, bu kadar kolay mı yasa tanımamak?
Bu iki tıp merkezinin sahibi de aynı kişi, kimdir bu kişi? Dr Merih Şan, CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili aday adayı olmuş.
O dönemde, gazete manşetlerine yansıyan haberlerde ise,


“Hem sağlık sektöründe, hem de CHP’de adından sık sık sözettiren Merih Şan, bugünlerde iki heyecanı birarada yaşıyor; hem Özel Hayat Hastanesi, Özel Zeybek Tıp Merkezi, Özel Martı Tıp Merkezi ve Onkomer Onkoloji Merkezi’nin ardından 5. hastanesini açmaya, hem de canından çok sevdiği CHP’den İzmir milletvekilliğine adaylığını koymaya hazırlanıyor”
Acaba, Hayat Hastanesi ve Onkomer Onkoloji merkezi ruhsat eklerine uygun mu? Ruhsatı var mıdır? Bu iki hastanenin de cevapları yakında gelir.
Aslına bakarsanız, ruhsatsız ya da ruhsat eklerine aykırı yazısı gelse de durum fark etmeyecektir.
Konak ve Karabağlar belediye Başkanları, anlaşılan imar kanunun 32. Ve 42. Maddesini tam anlamıyla bilmiyorlar. Sizlere hatırlatmakta fayda görmekteyim.
RUHSATSIZ VEYA RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI OLARAK BAŞLANAN YAPILAR:
Madde 32 - Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden alınır.
İmar kanunu maddelerine göre, Sizleri görevlerinize davet ediyorum.
Notlarım;
Konak belediyesi encümeninden satış rakamları oluşmuş, İBB meclis üyesi, Karabağlar meclis üyesi, etkin ve yetkin kişi, her şeye bakan kişi, elinizde dosyalar koşturuyorsunuz, size yetişmekte zorlanıyorum. Bu yaptığınız koşuşturma ne kadar etik. En nihayetinde Konak Belediyesi de satış kararını aldı. Şimdi sıra bana geldi. Oluşturduğum, dosyaları İçişleri Bakanlığına göndereceğim, her bir olayı belge, belge tarih sayı numaralarıyla yollayacağım. Kamunun malını üç kuruşa satmanın cevabını mutlaka yetkili birimler soracaktır.
Aşağıda yayınladığımız belge CHP İzmir Milletvekili aday adayı olan Melih Şan'a ait bir belgedir . Yorumu sizlere bırakıyoruz .


İZMİR SAHİPSİZ DEĞİL


09 Ocak 2013

İzmir Sahipsiz Değil

Bugün duyduğum konu beni adeta şok etti. İnanamadım, Halen de inanmıyorum, ama ya doğru ise, işte o zaman anlarım ki bizler gibi insanlar boşa kürek çekiyor. Usulsüzlükler var iken nasıl bir anda her şey yoluna giriyor.

Demek oluyor ki İzmir’de kurallar farklı işliyor, imar birimleri yakında üniversitelerde tez konusu olmalı.

Ben buna kısaca imar rantı diyorum, imar bir yasadır kişilere göre değiştirilemez. Eğer bir plan değiştiriliyorsa kişiye özel değil kent için yararlı olması lazım. Kişiye yararlı değil. Bu planlamayı kime emanet etmişiz halkın temsilcisi olan yerel yönetimlere mi? Yoksa Meclis üyelerine mi? Bunun için halkı temsil eden bir kurumun ilgili biriminden onay alır değil mi?

Ancak alınan kararlara baktığımızda, bu sürecin doğru çalıştığı ve her onayın sözde istihdam yaratacak yatırım diye, kılıfın arkasına saklanmakla, toplum yararına bir karar aldık diyemezsiniz.

Ama ne yazık ki diyorsunuz ve bunun adını da yatırımcıyı mağdur etmemek adına yaptık diyorsunuz. Bu doğru bir yaklaşım mı?

İzmir’in tanınmış simaları kaçak inşaat yapacak, ruhsat eklerine aykırılık yapacak, usulen yapı tatil zaptı tutulacak. Sonrada, yine usulen yıkım ihalesi yapılacak, ihaleye kimse katılmadı diye yıllarca işletmeler açık olacak.

Oh ne güzel iş, bu yasaların arkasına saklanmak değil mi? Ben üzerime düşeni yaptım diyebilirmisiniz?

Sonrada İzmir’de açılışlarda davetlerde, başkanlarla kol kola boy, boy resimleri çıkacak. Bu mudur sizin anlayışınız?

Konuyu fazla dağıtmadan konunun özüne döneyim, “YILDIZHAN OTEL” için yapı kullanım belgesi yoktur diye sizlerle defalarca paylaşmıştım.

16 Ekim 2012 Tarihinde Konak Belediyesi Bilgi Edinme Biriminden gelen cevap yazısında,

İzmir İli Konak İlçesi 1028 ada 13 parselde bulunan Yıldızhan Oteli Yapı Kullanma izin belgesi almamış olup konuyla ilgili İmar ve şehircilik müdürlüğü yetkilidir.

Bu yetkili müdürlük ne yaptı?

9 Kasım 2012

1373 sokak no.5 adresinde turizm yatırım belgeli Yıldızhan Oteli unvanlı unvanlı işyeri hakkında düzenlenen tutanağın karar alınması için belediyemiz encümenine yollandığı.

Bu yazının üstüne Konak Belediyesine, encümen kararının neden uygulanmadığını sorduğumda ise,

Başvuru içeriğinde sorulan Yıldızhan Otel ile ilgili olarak ise; Belediyemiz Encümen Kararının iptali talebiyle İzmir 2.idare Mahkemesi’nin 2012/2140E sayılı dosyası ile açılan davada 30.11.2012 tarihli kararla yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş olup, yargılama halen devam etmektedir denildi.

Yapı kullanma belgesi olmayan bir yere su bağlanamaz diye İZSU’ya müracaat yaptım. Bu kez trajikomik bir olayla karşılaştım.

İlgili dilekçenize istinaden bahse konu 1373 sokak No: 5 adresinde bulunan 11528688 nolu inşaat aboneliği su sayacının sökülmesi için açma kesme ekiplerince 2 kez gidilmesine rağmen abone engeliyle karşılaşılmıştır. Bu nedenle su kesilememiştir. En yakın zamanda güvenlik güçlerinden yardım istenerek suyun kesilmesi gerçekleştirilecektir.

Pardon, biz dağ başında mı yaşıyoruz, bu nasıl bir engeldir ?

En nihayetinde su kesildiğine dair tarafıma bilgi geldi, ama otelin suları akıyordu, tankerle mi su taşındı bilinmez.

Tedaş ise, yazılı ihbarlara zahmet edip dönmedi bile!

Bu arada Turizm Bakanlığı İl müdürlüğü ile yazışmalar başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığından gelenyazı ise,

Yıldızhan Oteli Bakanlığımızdan 4 Yıldızlı Otel Turizm Yatırım Belgeli’dir. Tesis mahallinde 23/11/2012 tarihinde denetim yapılmış olup, tespit edilen eksiklik ve aksaklıklardan dolayı 2634 sayılı Kanun uyarınca cezai işlem uygulanmıştır. Söz konusu eksikliklerin giderilmesi için 30 gün süre verilmiştir. Belediyeden alınan İşYeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatının 6 ay içinde Bakanlığımıza gönderilmesi istenilmiştir. Malumları olduğu üzere, imar uygulamaları yerel yönetimlerin görev ve yetki alanındadır. İmar mevzuatına aykırılıkların bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla anılan yazıların birer kopyası Konak Belediyesi’ne gönderilmiştir. İşlem sonucundan da Bakanlığımıza bilgi verilecektir.

Turizm bakanlığından gelen yazıdan anlaşılacağı gibi bu yapı usulüne uygun değilmiş.

Konak Belediyesine sormak istiyorum. Sizce usulüne uygun olan bir yapıya, neden yapı kullanım belgesi verilmedi? Şimdi ne değişti de herşey usulüne uyduruldu?

Bu süre içerisinde otel de kapanmadı. Dolayısıylaeksikliklerin giderilmesi için bir tadilatta yapılmadı.

E ne oldu da, her şey bir anda usulüne uygun oldu? Birileri mi girdi araya?

Hatırlarsanız CHP Konak İlçe Kadın Kolları yapı kullanım belgesi olmayan bir otelde gece tertiplemişti? Bu düzenlenen gecede en güzel türkülerinizi söylediğiniz için mi, her şey yoluna girdi? Ne ses varmış sizde, meğer ben bilmezmişim.

Bu konunun sonuna kadar takipçisiyim, Mahkemeden bilirkişi isteyeceğim, bakalım sonuç ne olacak hep birlikte göreceğiz.

Konak Belediyesi İmar Müdürlüğü ile ilgili ciddi belgeleri hazırladım, her bir belgeyi okurken çok şaşırdım, inceleme sonucunda sizlerle paylaşacağım.

Her olayda şaşkınlığım bir kez daha artıyor, yok artık diyorum, biliyorum birileri bana çok kızıyor, sırada çok kızacak kişiler var. Lakin yapacak bir şey yok. Birileri en nihayetinde anlayacak İZMİR SANILDIĞI GİBİ SAHİPSİZ DEĞİL:
 

KONAK MECLİSİNİN TARİHİ KARARI


08 Ocak 2013

Konak Meclisinin Tarihi Kararı

Dün akşam Konak Belediye’sinin, 2013 yılının ikinci oturum toplantısına katıldım.

Meclis toplantısına girmeden önce, gün içerisinde edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sabah saatlerinde Konak Meclis Üyeleri tek, tek aranarak Türkan Saylan Sanat Merkezine çağrılıyor. Meclis üyeleri saat 11.00 da toplantı alanına gidiyor. Yatırımcı Kemal Zorlu ve avukatı toplantı salonunda yerlerini alıyorlar. Kemal Zorlu mağdur olduğunu dile getirirken, Hakan Tartan ise Zorlu ailesini çok iyi tanıdığını ve bu mağduriyet son bulmasını dile getirdikten, bir müddet sonra toplantı bitmeden salondan ayrılmış.

Sorarım size hangi yatırımcının planı meclise gelmeden yatırımcı ve avukatı kanalıyla bir toplantı düzenlenmiştir? Bunun bir örneği geçmişte yaşanmış mıdır?

Ben duymadım duyan varsa lütfen dile getirsin!

Aldığım duyumlara göre, İmar Komisyon Başkan’ı Mustafa Cinkılıç “ İzmir Büyükşehir Belediyesi, burayı bir geçirin bize gönderin biz 1/5000 lik çalışmasını yapıyoruz” demiş.

Hukuk kararları bir anda yok sayılarak, emirnameyi Dürüst, Halkçı Başkan Aziz Kocaoğlu’mu veriyor?

Hoooppala böyle bir şey olabilir mi? Ben mi yanlış biliyorum. Bir planlama yapılırken önce üst ölçekli plan yapılmaz mı? Üst ölçek plan olmadan alt ölçekte planlanabilir mi? Ha burası İzmir burada her şey olur diyorsanız o zaman başka.

Üst ölçek olmadan meclisten bu plan oy çokluğu ile geçti, AK Parti gurup Başkan Vekili Kocabıyık şöyle konuştu; ”Daha önce yaptığımız hatalar yüzünden planlar durma noktasına gelmişti. Bu alan şehrin önemli yapılaşma sorunlarından birisini atlattı. Bizler üzerimize düşen görevi yaparak ve konunun hukuksal dayanağını yaratarak, Büyükşehir Belediyesi’ne yaptığımız 1000 ölçekli planı sunduk ve aynı özveriyi onlarında göstererek 5000 ölçekli nazım imar planını bir an önce hazırlayarak askıya çıkartmalarını bekliyoruz. Büyükşehir Meclisi’nin de alacağı kararın bizimle uyumlu olacağını düşünüyoruz.”dedi. Kendileri dile getirdiler 5000 ölçekli planın olmadığını, ama geçirdiler.

CHP’den ise, Ahmet Doğan, Gökhan Çiçek, Ceyhan Yücelmiş’in ret oylarına karşılık, komisyondan geldiği şekilde ve oy çokluğu ile kabul edildi.

Şimdi ne olacak, Konak Belediyesi’nin yaptığı bu değişiklik ve hazırlanan 1000 ölçekli uygulama imar planlarına paralel olarak Büyükşehir Belediyesi söz konusu alanı da kapsayan 5 bin ölçekli nazım imar planı hazırlayacak. Aynı plan bir sonraki Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de onaylandığı takdirde, planlar askıya çıkacak. Askı sürecinde gelen itirazlar değerlendirilip karara bağlandıktan sonra planların kesinleşmesi ve resmi sürecin başlaması bekleniyor.

E sormazlar mı kardeşim, önce Büyükşehir Belediyesi niye planlamadı, üç ay bekleseniz ne olurdu diye?

Merak etmeyin sorulacak bu sorular.

CHP ilçe başkanı Sinan Karamustafaoğlu , meclis öncesi CHP’li meclis üyelerine bu plan için ferdi oy kullanabilirsiniz, grup kararı almanız gerekmez diye söylemiş. Peki neden üç meclis üyesi dışında, kimsenin gıkı çıkmadı. Halk sizi niye seçti meclis üyeliği bir sorumluluk ister, sizler yarınlarımızı şekillendiriyorsunuz, üstelik bunun için her toplantıdan huzur hakkı (oturum parası) alıyorsunuz değil mi?

Meclise gelmemekle sessiz protesto ediyorsunuz, ben biliyorum ama halk sizi sorumlu tutacak.

Halk sizlere bizlerin hakkını korumanız için oy verdi. Bumudur sosyal belediyecilik anlayışı, sorarım sizlere.

Burası kamunun malı değil mi? Buranın mülkiyet hakkı belediyenindi ve belediyede kalmalıydı. CHP’liler, AK Parti için muhalefet yaparken satılmadık yer bırakılmadı demiyor muydunuz, ya sizler ne yapıyorsunuz?

Burayı idari mahkemesi üç kez iptal etmedi mi? Sizler mahkemenin itiraza neden olan kriterlerini yerine getirdiniz mi? Bu planı geçirmeye kalkıyorsunuz?

Bu planı neden “hukuk komisyonuna” yollamadınız? Bunun sebebi nedir?

Hakan Başkan sabahki bilgilendirme toplantısına katılırken, neden meclis toplantısında yoktu?

Bana kalırsa, önünüzde viraj varken, hala gaza basıyorsunuz! Benden söylemesi bu plan iptal olur. Hatta iddia ediyorum bu geçirdiğiniz meclis kararını iptal ettireceğim.

Mecliste bu karar geçtikten sonra oturumu yöneten Oğuz Akyarlı “Konak Belediye Meclisi, iradeli kararlar alıyor” dedi. Allah aşkına bumudur iradeli kararlar?

Ayrıca devam eden davalar var, Yüksel Çakmur ve arkadaşları ile Şehir Plancıları Odası dava açtı. İdari Mahkemesi aşaması biten dava, belediyenin eksiklikleri nedeniyle bilirkişi raporunun olumsuz olması dolayısıyla şu anda belediye aleyhine devam ediyor. Bu davanın Danıştay aşamaları var. Eğer bu dava belediye lehine biterse, bu plan doğrultusunda Dünya Ticaret Merkezi inşaatı başlayabilecek.

Ya aksi olursa?

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin davanın aleyhine sonuçlanmasını dikkate alarak Basmane Alanı için yeni bir imar planı hazırlığı içinde olduğunu da biliyoruz.

Bahse konu olan için 1990 yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, “ İzmir Fuarı Kültür Park Çevre Düzenlemesi Fuar Kompleksi Yarışması” yapılmamış mıydı? Bu yarışmayı kazanan mimara saygısızlık değil mi?

Bu İzmir Halkına saygısızlık değil mi?

Sonuç olarak plansız bir yer meclisçe onandı, Ehliyetsiz birini direksiyona geçirmekle eş değer bir iş yapmadınız mı?

Aferin sizlere…

Sayın Hakan Tartan’ın 16.06.1991 tarihli Milliyet Gazetesinde kendisinin kaleme aldığı haberin bir kısmını paylaşıyorum.

İzmir’in akciğeri kabul edilen, en önemli dinlence yeri, sosyal- kültürel ve ticari etkinlik merkezi olan Fuar kültür park’a yeni bir görünüm kazandıracak proje uyarlamaya konuldu. Fuarda yeniden yapılanma, arabeskten uzaklaşma güzelleşme ve daha yeşil olma gibi avantajlar sağlayacak projenin gerçekleşmesine, CHP döneminin iki eski parlamenteri “damga” vurdu.

Yüksel Çakmur İzmir Büyükşehir belediyesi başkanı, bir dönemin İzmir milletvekili ve gençlik ve Spor Bakanı. Selami Gürgüç ise Aydın milletvekili CHP’nin aktif isimlerinden. CHP’nin bu aktif iki ismi şimdi İzmir kentinin gelişmesi, çağdaşlaşması için el ele. Diye giden yazısı.

Yazının devamında ise, İzfaş’ın daha da güzel olması için, projeyi yürütecek mimar ise zorlu yarışmadan birincilikle çıkan Şükrü Kocagöz, Çakmur ve Gürgüç projenin hayata geçirilmesi ile yeşil alanın %26 dan %70’e çıkarılacak diye devam eden yazı.
Hakan Başkanım o zamanlar sitayişle bahsettiğiniz yeşil alanlar betona dönmeyecek mi? Bu yazıyı yazmak için sabahlayan ben, Sayın Yüksel Çakmur neden rantın karşısında olalım? Akıldan bir zorumuz mu var?

O zaman bende Konak meydanına bir çukur kazayım, belediye gelsin mühürlesin yıllarca hukuk savaşı vereyim, yıllar sonra ben mağdurum bu çukuru açmak için milyon dolarlar harcadım diyeyim. Yönetimler değişin sonra gelen bir başkan, evet bu hanım mağdur oldu desin, benimle birlikte meclis üyelerine telkin versin, diğer yandan büyükşehir üst ölçekli planlarımı yapsın, olur mu olur.

Olur, olmasına da yargıya takılır. Korkarım bizim başkanlar İngiltere’de başkan seçilseler ilk iş Hyde Park’ı alışveriş merkezi yaparlar. New York’ da başkan olsalar, Central Park’ıda Dünya Ticaret Merkezi yaparlar. Betonu yeşile tercih ederler.

Çok üzgünüm bugün Martı ve Zeybek Tıp merkezlerini yazacaktım, lakin gündem konuyu değiştirdi.

 
 

"AVM YAPTIRMAM"


07 Ocak 2013

AVM YAPTIRMAM!

Aman sakın başlığa bakıp, AVM yaptırmam sözü bana ait sanmayın.

Bu sözü geçmişte, Sn HAKAN TARTAN söylüyordu.

“AVM’ler artık kent merkezinde olmamalı. Ben o bölgenin belediye başkanı olarak söylüyorum; yetkimi ve haddimi bilen bir insan olarak oraya AVM’yi kurdurtmayacağım. Benim bölgemdeki 340 bin esnafın, 120 bini oradan direkt etkilenecek. Ben bu esnafların sesi olmaya devam edeceğim. Esnaf yapısı, trafik yapısı, tarihi yapısı bunların hepsi dikkate alınarak, kesinlikle bir AVM’ye karşıyım”

Diyen aynı başkan, herhalde bugün söylediklerinin arkasında durur!

“Baronlardan kurtulmalıyız, Onun için İzmir’in baronlarından da artık kurtulmak gerekir. Bu baronları herkes bir gün anlayacak. Her yerde bulunuyorlar. Ve her şeyi kendilerinin yönettiğini sanıyorlar”da demişiniz.

Hakan Başkanım kimdir bu baronlar?

E ne demişler,” dün dündür” bana kalırsa Hakan Başkan sözlerinin arkasında durur. Üçkuyular trafiğin en yoğun olduğu bölge, yoksa yanılıyor muyum?

Yaz, yaz bitiremedim, kalem tutan elim nasır tuttu yine anlatamadım. Bir kez daha deneyim.

Birçok veri var. Emlakcılar odasının 4.500,00TL rakamı, Konak Belediyesi’nin 2.Asliye Mahkemesinin 4.500,00TL rakamı, yine Konak Belediyesinin Komisyon rakamı 6.000,00TL rakamı daha ne yazayım. İzmir Ticaret Odasının 3.500,00TL rakamını mı, 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010 tarihli 3.00,00TL rakamını mı?

Beyler, kendi yerinizi satmıyorsunuz! Burası kamunun yeri değil mi?

Şimdi Konak Belediyesi 2 nolu komisyonu dirayetli durdu. Ama bazı, bazı yenildi. Tam tamına dört rakam vermiş encümene.

Meclis encümen tarafından Konak Belediyesi satışını öngördü ya, encümen ne yapsın.

Encümen çıkış yolu aradı ve Arşimet misali buldu. İlgili Emlak ve İstimlâk Müdürlüğüne hizmet alımı yap dedi. Hizmet alımı Emlak ve İstimlâk Müdürlüğü emlak birimi tarafından yapılması gerekirken İdari İşler tarafından yapıldı mı? Nasıl oldu bilmiyorum ama ;

Sn Coşkun KALKANLI diyorum sadece…

Siz bu işin neresindesiniz?

Bu üstteki konuya tekrar başka yazımda değineceğim. Encümenden karar çıkınca, şunu diyemeden geçemeyeceğim… Kayıtsız kalamayacağım, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü antetli Meclis önergesi nasıl Başkanlık Önergesi oldu.

Hem de kayıtsız…Yayınlayacağım..

Bana gelen iddialara göre, DOĞUŞ’UN DİLEKÇESİNİN ÖZEL KALEMDE NE İŞİ VAR?

Gelelim konumuza, bu ilgili memur hangi firmaya hizmet alımını verdi. Bu ilgili memur doğrudan temini kimleri saf dışı yaparak yaptı? Encümen hizmet alımı sonucu elde edilen rakamı verecek mi?

VEREMEYECEK diyorum, YA SİZLER NE DİYORSUNUZ?

Başkanlık Önergeleri, meclisin olduğu gün gündeme alınmıyor mu? Dolayısıyla daha öncesinden yayınlanması gerekir. Emlak istimlak müdürlüğü antetli önerge demek ilgili müdürlüğün kaydına girmeden önerge olmaz. Bu Başkanlık Önergesi olur.

Meclis kararında emlak istimlâk müdürlüğü önergesi diye de bir karar çıkmaz. Başkanlık önergesi diye karar çıkar.

Yanlışsam lütfen söyleyin.

Bir sonraki yazımda bu konu ile ilgili meclis kararlarını yayınlayacağım. Hep birlikte irdeleriz.

Doğuş Gayrimenkul daha almadığı bir parseli nasıl olurda aktiflerinde gösterebilir diye sormuştum, kimse kulak asmadı.

Bakalım bu konuda yetkili makamlar ne diyecek hep birlikte göreceğiz. TANSAŞ MAĞAZALARI ile ilgilide kimse kulak asmamıştı lakin, ben inandığım her olayın takipçisiyim. Ve oldukça sabırlıyım, en nihayetinde haklılığımı elbet ispatlayacağım.

6165 ada ile ilgili kaç kopya dosya oluşturuldu? Özel kalem’den sorumlu başkan yardımcısı Veli Şakır’da bu dosyanın bir kopyası var mı? Bu iddialar doğrumudur? 6165 ada ile ilgili dosyanın olması gereken yer Emlak İstimlâk Müdürlüğünün emlak birimi değil midir?

Bana kalırsa, orada öyle yürekli üç bürokrat var ki anlatamam. Sn.KALKANLI çabanız boşa… Ayrıca üç tane de Meclis Üyesi de yanılmıyorsam bu satışa karşı.

Karabağlar Belediyesi sattı, Konak Belediyesinin satışı uzayacağa benziyor, bekledim her iki dosyayı, yetkili birimlere yollamayı umuyordum. Olmadı Konak Belediyesinde daha bu dosya çok bekler gibi. Karabağlar Belediyesinin satış dosyasının, tüm belgeleri hazır. ZİMMET çıkar mı dersiniz?

Yazının içeriğinde anlatmaya çalıştığım iki belgeyi sizlerle altta paylaşıyorum, yayınladığım evraktan anlaşılacağı gibi, evrakların her ikisinde ilgili müdürlüğün önergesi olmadığı ortadayken, başkanlık önergesi olarak meclise girmişken, kayıtlarda nasıl emlak istimlâk müdürlüğü önergesi olarak gösterilmiştir?

Gelecek yazımda MARTI ve ZEYBEK Hastanesinin tüm detaylarıyla değineceğim.




YANLIŞ HESAP BAĞDAT'TAN DÖNER !

 
 
04 Ocak 2013

Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, Burda Alışveriş Merkezini almak için Başbakanlıktan haber beklerken en nihayetinde, İçişleri Bakanlığından müjde gelmiş.

Ben pek anlayamadım bu müjdeyi, bence çok erken sevinmek için. Tasarruf Tedbirleri Genelgesi kapsamında bu binayı almak çok zor.

Tasarruf Tedbirleri genelgesinde “GAYRİMENKUL EDİNİLMESİ VE KİRALANMASI”

Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yurt içinde ve yurt dışında hiçbir surette hizmet binası, lojman, her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa ve arazi satın alınmayacak, kamulaştırılmayacak, kiralanmayacak ve yeni inşaat yapılmayacaktır.

Ancak; sadece kesinleşmiş mahkeme kararı ile gayrimenkulün tahliyesi gibi kanuni zorunluluk halinde, o hizmet için tahsis edilebilecek Hazineye ait gayrimenkulün bulunmadığının tevsik edilmesinden sonra hizmet yeri ihtiyacının karşılanması amacıyla gayrimenkul kiralanabilecektir.

Bu genelge nasıl aşılacak?Tüm evrakları içeren bir dosya ile İçişleri Bakanlığına pazartesi itibariyle bende bir dosya yollayacağım, bilginize.

Burda Alışveriş Merkezi için, Karabağlar Belediyesinin bilgi edinme birimine sorularımı defalarca, yöneltmiş olmama karşın halen net cevap alabilmiş değilim.

En nihayetinde, Burda Alışveriş Merkezinin, 07.02.2007 tarihinde yapı ruhsatının verildiği, 19.02.2008 tarihinde ise yapı kullanma izin belgesi verildiği bilgisi geldi.

Peki ya diğer sorularıma cevap niye verilemedi? Oysa sorduğum sorular çok kolaydı.
Burda Alışveriş Merkezini belediye hizmet binası yapmak için alıyorsunuz da,

Bu binanın zemin etütleri yapıldı mı?
Bu binayı belediye hizmet binası yapmak için proje yapıldı mı?
Bu binanın belediye hizmet binasına dönüştürmek için, bir bütçe yapıldı mı?
Bu binayı ne bedelle alacaksınız?

Niye bu sorularıma cevap alamıyorum? Hele bir alalım sonrası kolay ile devlet işleri yürümez değil mi?

Burda Alışveriş Merkezinin inşaat ruhsatı 2007 yılında alınmış olabilir, benim bildiğim bu binanın ilk inşaata başlaması, bundan en az on yıl evveldir. Hatta her nedense bu inşaatın betonları döküldükten sonra uzun bir zaman beklememiş midir?

Ben mi yanlış hatırlıyorum?

Şimdi bu sürece nasıl gelindi kronolojik sırayla ele alalım: Aslında bu sıralamayı defalarca yaptım, ancak her nedense ısrarla yanlışın üstüne gidilmek istenmesini hala anlayabilmiş değilim.

22.03.2012 tarihinde Karabağlar Belediye Başkanlığına, Burda Marketçilik Sanayi ve Tic. A.Ş tarafından, “ Şirketimiz adına kayıtlı arsa ve bina niteliğine haiz taşınmazların, Belediyece satın alınmasına ilişkin müracaatımız hakkında diye yazdıkları dilekçede en dikkat çekici yanı, “ Söz konusu binanın ve arsanın kamu yararına uygunluğu vb nedenlerle Belediyeniz için uygun olduğu tarafımızdan düşünülmüştür”

Kamu yararı olduğunu nasıl tespit ettiniz, buda ayrı bir konudur. Böyle bir dilekçeyle müracaat yapıldığının bir başka örneği var mıdır?
30.03.2012 Tarihinde Burda Alışveriş Merkezinin teklifini verdiği tarihin, sekizinci gününde ise K.Sıtkı Kürüm tarafından “Meclis Sayın Heyetine” satış teklifini kendi imzasıyla sunmuştur.

Sıtkı başkanım Allah herkese sizin gibi bir hemşeri nasip etsin!

Karabağlar Meclis kararı ile Burda Alışveriş Merkezinin, Karabağlar Belediye Hizmet binası olarak, oy çokluğu ile kabul edildi, karara sadece BBP’li meclis üyesi Cebrail Tümer, ret oyu vermiş, en azından bir kişi bile bu olayın yanlışını görebilmiş.Diye defalarca yazdım, ya CHP Karabağlar İlçe Başkanı Polat Manduz yapılan bu yanlışı göremiyor mu? Ya diğerlerinin neden sesi çıkmıyor?

Ya Ak Partili meclis üyeleri sizlere sormak istiyorum, bu ballı alışverişe nasıl yol verebildiniz? AK Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in bir etkisi oldu mu diye sormadan geçemeyeceğim.

Sayın Kürüm,“İnciraltı’nda bizim de hissedarı olduğumuz arazinin, bize ait kısmını 37 milyon 687 bin liraya sattık. Belediyeye yaklaşık 16 milyon lira gelir sağladık. 22 milyon liralık kısmı da şirket hesabına yatırdık. Bir kısmı ile de borçlarımızı ödeyeceğiz. Bu para ile yeni hizmet binamızı satın alacağız” demişiniz.

Bana kalırsa sizin karlı dediğiniz satış pek karlı olmadı başkanım, bu konu ile ilgili endişelerim var. Evraklarımı, tamamlar tamamlamaz İçişleri Bakanlığına dosya yollayacağım.

Aklıma takıldı, Burda Alışveriş Merkezinin bankalara, olan borçları bu satış işleminden sonra mı yapılacak?

Karabağlar Belediyesi Emlak İstimlâk bölümünde uzmanlardan oluşan kişiler başka bölümlere geçtiğini sizlerle paylaşmıştım, Asker kökenli Orhan Erdem ile Tahsildar Şehmuz Bulut adlı kişilerde izne mi ayrıldılar?

İddialar doğru ise neden acaba?

Sıtkı Başkanım, iddialara göre neden, çalışanlarınıza yemek yardımları adı altında, Burda Alışveriş Merkezinin 150 TL bedellik kartlarını dağıtıyorsunuz?

Neden, KİPA ya da TANSAŞ Mağazalarının kartları dağıtılmıyor?
600- 700 çalışan olduğunuz varsayarsak eğer, toplamda epey bir yekûn etmiyor mu?

Bu kartlar için bir ihale yapıldı mı?

Gelecek yazımda bu kartlarla ilgili kapsamlı bir yazı yazacağım, ayrıca Sayın Sıtkı Kürüm’ün öz yeğeni Erdoğan Kürüm’ün bir belgesini açıklayacağım.

AMACINIZ SATMAK MI KİRALAMAK MI?

02 Ocak 2013


AMACINIZ SATMAK MI KİRALAMAK MI?

Başrollerde Sene 1984 kışın ortası aralık ayının 18'i günlerden salı, konu Encümenin aynı tarihli 2292 sayılı ve 2295 sayılı kararları; eski adı 2760 ada 83 ve 79 no.lu parseller.

İlgili belediyenin çok saygıdeğer encümen üyeleri. Vatandaşın o tarihteki ilgili parsellerini pazaryeri olarak kamulaştırıyor. 83 no.lu parselin bir kısmını (sonrasında bu parsel Belediye hissesi için 100 no.lu parsel olarak, vatandaş hissesi için 99 no.lu parsel olarak anılacaktır.) Ama 79 no.lu parselin tamamını; amaç ne pazaryeri yapmak.

Tabi ki böyle bir sebebiyete kanunlar izin veriyor destekliyor.

Daha sonra vatandaş hissesi olarak kalan 100 no.lu parsel için tekrar Kısmi Kamulaştırma yapılıyor; bu kez Terminal sahası için.(Burada da şahıslar iki ayrı parsel için hisseye kavuşuyor 101 ve 103 no.lu parseller; Belediye hissesi 102 no.lu parsel de oluşuyor.) Bu uygulama ise 01.04.1986 tarihinde encümenin 1695 sayılı kararıyla uygulanıyor.

İşte tam da bu noktada ilgili belediye tarafından ilk önce 857 no.lu plan uygulamasıyla DOP kesiliyor, daha sonrada yine aynı parsele 79 no.lu plan uygulamasıyla DOP kesiliyor.

Yazımız başında belirtilen 2760 ada 79 no.lu parselin tamamının pazaryeri için yapılan Kamulaştırmanın ardından; yine ilgili Belediye tarafından 79 no.lu plan uygulaması gerçekleştirilerek DOP kesiliyor. Ve 2760 ada üzerindeki son uygulama ile 102 ve 79 no.lu parseller birleştirilip (2760 ada 6165 ada oluyor.) 5 no.lu parsel oluşturuluyor.

Tüm bu gelişmeler devamında ilgili belediye son haliyle 6165 ada 5 no.lu parsel için E:0,50 Hmax:3,80 Akaryakıt istasyonu olarak imar uygulamasını tamamlıyor.

Kamulaştırma marifetini ve İmar uygulamalarını gerçekleştiren Konak Belediyesi. Peki vatandaş bunun neresinde burası 1984 yılının son deminde pazaryeri olarak kamulaştırılmadı mı?

Konak Belediyesi tüm bu işlemlerin ardından bu çıplak haldeki taşınmazı o zamanki adıyla öz sermayeli şirketi Konbel'e veriyor. Konbel The Shell Company Of Turkey Limited ile 28.12.1992 tarihinde İzmir yirminci noter marifetiyle sözleşme imzalıyor. Fakat Konbel bir kamu kuruluşu sermayeli şirket olduğunu unutup çıkarlarını gözetmeksizin sözleşmeyi Kiracının hazırlamasına izin mi veriyor? Ve akabinde tastamam yirmi yıllığına sözleşme imzalıyor.

Öyle ki İzmir sınırlarında bulunan kamu şirketi herhangi bir anlaşmazlığın çözümü için İstanbul Mahkemelerinde çözüm aramaya yönelik maddeyi bile görmezden geliyor yıllık ne kadara 90.000,00- ABD DOLARI (Bugünkü kur: 90.000 x 1,80-TL =162.000,00-TL) ve her yıl %5 kira arttırım bedeli sözleşme maddelerinde yer almaktadır. Ayrıca bir diğer ilginç konu sözleşmenin onuncu maddesinde geçmektedir; kiracı iş bu kontratı her zaman tek taraflı olarak bir ay önceden yazılı ihbarda şartıyla feshetmeye yetkilidir. Bir başka ilginç madde de der ki; sözleşmenin ikinci maddesinin ( c ) fıkrası, Kiralayan kiralananın üzerindeki bina ve tesisatın dâhili ve harici yapısını daima ve kendi hesabına mükemmel bir halde bulundurmalıdır.

Bahse konu yer Ege bölgesinde birinci Türkiye genelinde üçüncü ciroyu elde eden bir akaryakıt istasyonudur. Ne yazık ki Konbel böyle merkezi yerdeki taşınmazı sanırsınız zorla kiraladı. Maalesef yaklaşık yirmi yıllık kiralama süreleri bitmek üzere olan ve de sözleşmeyi imzalayan şirket zaten istasyonu kendisi işletmemiş alt kiracıya tahsisini sağlamıştır.

6165 ada 5 no.lu parsel üzerinde bulunan Konak Belediyesi kiracısı Shell Company adlı şirket; ilgili belediyenin emlak ve istimlâk müdürlüğüne 2011 yılında kiracılık sıfatının 7 yıl daha uzatılması yönünde karar alınması için dilekçe ile müracaat etmiştir. İlgili Müdürlük rapor hazırlamadan konunun Meclis tarafından alınması gereken bir karar olduğunu belirterek üst yazıyla birlikte dosyasını Meclise sevk etmiştir. Meclis komisyonlara sevkini uygun görmüş ve akabinde görüşüyle birlikte Meclis gündemine gelen 6165 ada 5 no.lu parsel üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun kiralama süresini 7 yıl uzatarak 2019 yılında bitmesi yönünde karar almıştır.

Ama ne hikmetse Meclisin aldığı karar kiracıya tebliğ edilmemiştir. Tebliğ süresi geçmesine rağmen kiracıda kararın çıktığını bilmesine rağmen meclis kararının kendisine tebliği yönünden bir talepte bulunmamış; aksine tekrar bir dilekçe daha vererek sürenin 9 yıllığına uzatılmasını istemiştir. Bu talepte meclis gündemine gelmiş ve devamında meclisçe komisyona havalesi uygun görülmüştür.

Yaklaşık olarak bir buçuk sene kadar hukuk komisyonunda kalan dosya hakkında rapor düzenlenememiş ve 5393 sayılı kanunun 24. Maddesi ihlal edilmişmidir? Hatta bu süreçte basında çıkan ya da yapılan bir şikâyet konusu itibari ile mülkiye müfettişi ilgili dosya için gelmiş dosyanın fotokopisini istemiştir. Dosyanın fotokopisi hazırlanıp sayın müfettişe gönderilmiştir lakin bir eksikle 7 yıllığına daha kira süresinin uzatımını belirten meclis kararı saklanmış mıdır?

İlgili Müdürlüğün denetim görevini üstlenen üst düzey bürokrattan kararı gizleme sebebi tebliğin süresinde yapılmaması mı, yoksa kiralama süresinin 2886 sayılı kanunun ilgili maddeleri ve yönetmelik uyarınca süre sonunda tekrar ihaleye çıkılacak olması gerekirken böyle bir yol izlenmesi midir?
Tüm bu gelişmelerin seyri 15.03.2012 tarihinde Doğuş Gayrimenkulün 6165 ada 5 no.lu parseldeki akaryakıt istasyonunu alma talebiyle ilgili dilekçesini yazı işlerine vermesiyle değişmiş midir?

Yazı işleri konunun havalesini ilgili müdürlük olan emlak istimlâk müdürlüğüne değil de özel kaleme neden göndermiştir? Doğuş Gayrimenkul uygulayacağı proje itibari ile yanı başında bir akaryakıt istasyonu istememektedir, hatta ve hatta aynı ada üzerinde başka bir akaryakıt istasyonu istememektedir.

Bunun için ilgili holding 5 no.lu parsel yanında bulunan UFUK AKARYAKIT adlı istasyonu da alma girişiminde bulunmuş, satışı yönünde ikna edememesi üzerine Balçova Belediyesi İmar Müdürünü devreye sokarak ufuk akaryakıt arkasındaki m2 itibari ile çok küçük bir alanı ufuk akaryakıta ait parsele katılması talebini yaptırtmış mıdır?

Böylelikle İmar Planında akaryakıt İstasyonu kimliğini yok saydırtmayı planlamış mıdır? Lakin ufuk akaryakıt maliklerinin şehir plancısı Meral Celep’le yaptıkları görüşme sonucunda Balçova Belediyesi İmar Müdürünün talebini geri çevirmişler yapılmaya çalışılan planı bozmuşlar mıdır?

Doğuş grubu 6165 ada 5 no.lu parseli alma talebi Konak Belediyesi tarafından uygun görülmüş olacak ki, bana gelen iddialara göre, nasıl adrese teslim satışın yapılacağı yönünde çalışma başlatmışlar mıdır. Birbirini izleyen olaylar silsilesi şöyle devam etmektedir.

İlgili parsel 5393 sayılı Belediye Kanunun 18. Maddesinin ( e ) fıkrasınca satılabilir. Satış 2886 sayılı kanunda belirtildiği üzere açık ihale yöntemi benimsenmeli; fakat böyle bir yol Doğuş Gayrimenkul’ün talebini karşılamaz.

Nitekim bunun farkında olan iş bilir seçilmişler ve bürokratlar ilgili parseli kira süresi henüz bitmeden Belediye şirketi Merbel 'e ilgili parseli üzerindeki taşınmazlar ile birlikte devrini yapmışlardır. Fakat bu devir yapılırken 5393 sayılı Belediye Kanunundan faydalanmak yerine Türk Ticaret kanunundan faydalanmayı yeğlemişlerdir. Neden mi?

Çünkü Belediye Mevzuatında bu devir "sınırlı ayni hak" olarak yapılmakta; Türk ticaret kanununun 127.Maddesinde ise "ayni hak" ibaresi mevcut. Yani Belediye Mevzuatı sadece kiralamaya olanak tanır, ama ticaret kanununun ilgili maddesine göre satışı dahi yapılabilinir.

Tabiî ki sistem bu yönde işliyor Meclis kararında hukuk komisyonunun 2 imzalı raporu yönünde ticaret kanununa atıfta bulunarak 6165 ada 5 no.lu parsel Merbel isimli Belediye şirketine "ayni hak" ile devrediliyor. Aynı zamanda ilgili parselin devrini sağlayabilecek önergeyi meclise Sayın Hakan Tartan sunuyor. Ama yine hiçbir kaydı olmadan Meclis kararı çıkartılıp kararda da önergeyi imzalamam diyen bürokratın himayesindeki emlak istimlâk müdürlüğü önergesi ibaresine yer veriliyor. Devamında Hukuk İşleri Müdürlüğünce bedel tespit davası açılıyor sonuç 3.559 m2 =21.216.000,00-TL bununla da kalmıyor yine o meşhur bedel takdir komisyonu devreye giriyor sonuç aynı rakam.

Küçük bir anekdot; bu gibi akaryakıt istasyonları ciroları itibari ile En Az 10 yıllık bayrak taşıma karşılığında 20.000.000,00-TL para ya da para karşılığı akaryakıt yardımı almaktadırlar. İşte ilgili komisyon bu gibi rakamları alan bu işletmeden daha az ciro yapan parsel olarak daha küçük pompa sayısı daha düşük sayıda hizmet veren ilgili taşınmazın hemen yanında bulunan ufuk akaryakıtı emsal almamış mıdır almadıysa nereyi emsal almıştır?

Bu arada Sayıştay’a tabi bu şirket satışı 2886 sayılı devlet ihale kanununa göre yapmak zorunda olduğunun farkındadır. Satış henüz gerçekleşmemiştir ki şirket yönetim kurulundan 3 kişi istifa etmiş midir?

Devletimizin güzide kurum ve kuruluşlarına yön veren kanun ve mevzuatları hamur misali yoğurarak istediği şekli verdirten ve özel kuruluşların menfaatine kamu yararı gözetmeksizin maaşlı personel misali istediği kararı çıkartabilen, siz seçilmiş ve bürokratlar bir inceleme olduğunda ne cevap vereceksiniz?