14 Ocak 2013
Bu Yer Vatandaş Alaattin’in Olsaydı!
Bir yapının, 1998 yılında, mühür zaptı düzenlendiği, 2001 yılında ise, mühürlenerek encümen kararıyla, yıkım ve para cezasına çarptırılacak, 2009 yılında ise, ihale kapsamında yıkılmak üzere, fen işleri müdürlüğüne havale edilecek, Aradan, 15 yıl geçecek halen bir işlem yapılamayacak. Bu olabilir mi? Burası YÜKSELİŞ PLAZA olursa, sahibi de, bir zamanların, CHP İl Başkanı şimdi ise CHP İzmir Milletvekili olursa yıkılmaz elbette. Çünkü bu özel kişilerin binası yıkılmaz, usulüne uygun hale getirilir. Eğer bu kişi vatandaş Alaattin olsaydı, çoktan yıkılmıştı değil mi? Ama burası CHP Milletvekili’nin yeri yıkılamaz! Yalçın BAYER ne güzel kaleme almış, “Bir ülkenin hukuk devleti sayılabilmesi için orada yasaların olması yetmez, uygulayıcıların o yasalara uyması gerekir.” Alaattin YÜKSEL, CHP İzmir milletvekili değil mi? Dolayısıyla yasa uygulayıcısı konumunda değil mi? Gerektiğinde, basına “DEMOKRASİ YOK” demiyor mu? Sayın milletvekilim önce sizler yasalara uyacaksınız. Ondan sonra DEMOKRASİ den bahsedeceksiniz. Gürsel TEKİN’in İzmir’deki açıklamasına bir göz atalım, “Bizim anladığımız demokrasi egemen güçlerin dayattığı değil” Ne yazık ki İzmir ilinde egemen güçlerin dayattığı DEMOKRASİ ANLAYIŞI var. Sayın Gürsel TEKİN, yoksa siz bilmiyor musunuz? Demokrasi nedir derseniz eğer, Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Jean Jacques Rousseau “Kelimenin tam anlamıyla gerçek bir demokrasi hiç bir zaman var olmadı ve var olmayacaktır” diye yıllar evvel söylemiş. İleriyi gören, Mustafa Kemal ATATÜRK, “Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet içingetirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıkları takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafından, ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler.” Sizler bunu bilmiyor muydunuz? Aziz KOCAOĞLU “Selden kütük kapmaya çalışanlar var” demişti, geçtiğimiz günlerde.Oysaki söylenen ve tartışılan sözün gerçeği, “Sen benim kütüğümü yuvarla, ben de seninkini”Bu yuvarlanan kütükler o kadar çoğaldı ki, aslına bakılırsa, DEMOKRASİ, GİZLİ BİR ARİSTOKRASİDİR. Aristokrasi nedir diye sorarsanız, İzmir ilinin alışık olduğu, Üstün soylular yönetimi, seçkinlerin, egemenliği. Kılıçdaroğlu “Türkiye'de demokrasi var mı? Demokrasi istiyorsan önce kendi ülkende getireceksin'' demiş de, Sn Kılıçdaroğlu, İzmir’de demokrasi var mı? CHP İzmir Milletvekillerinizden, Mehmet Ali Susam kaçak villa yapıyor, yapı tatil zaptı tutuluyor, Alaattin Yüksel’in iş yeri mühürleniyor, İlçe Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün villa kaçak olduğu için, mühürleniyor, Bunları yapan kimler, bizlerin seçtiği mümtaz kişiler. Sizce, gerçekten İzmir’de demokrasi var mı? Ben bunları sorgulayınca, Adnan KESKİN “ Hanımefendi size ne“ diyor. Oysa bana öğretilen, Milletvekilinin, Karısı dul, Parası pul, Kendide kul olurmuş. Her nedense, artık bu yöntem tam tersi olmuş gibi, elbet bu işi layıkıyla yapan nice milletvekillerimiz var. Altta yayınladığım iki belgeyi lütfen dikkatlice okuyun, 1998 yılında mühür zaptı yapılan bir yerin, ısrarlı takibim sonucunda, 25.12.2012 tarihinden itibaren 30 günlük süre verilmiş. Bakalım bu ayın 25 de ne olacak hep birlikte göreceğiz. Notlarım; Deniz, Barış, Metin, Hasan, Sıtkı bu konsorsiyumu merak ediyorsanız, yakında sizlere belgeleri için açıklayacağım, ipucu vereyim Harmandalı sever misiniz? Tansaş Marketlerin yıkım kararları ne oldu? Hala kamunun malının üzerinde rantlarına, rant yapmaya devam. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyelerini görevlerine davet ediyorum. Dere Beton için ilginç detaylar yakında, İzmir İl Özel İdaresinde inşaat mühendisinin imzası taklit edilerek nasıl proje onanmıştır tüm detayları ile açıklayacağım. İdea Konutları soruşturması ne oldu? Derseniz tüm detayları ile. Bornova Belediyesinin bilgi edinme birimi her nedense çalışmıyor. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder