21 Nisan 2012 Cumartesi

İzmir Metro İnşaatı yine çöktü...!

İzmir Metro İnşaatı yine çöktü...!
Geçtiğimiz gün Hatay caddesinde yılan hikâyesine dönen metroda 500 metrekarelik çökme, işçiler arasında panik yaratmış. İnanılır gibi değil, bu kaçıncı çökme tehlikesi isterseniz bir hatırlayalım,
13 Nisan 2009 “Anayol üzerinde çökme Meydana Geldi”
İnönü Caddesi üzerinde yapımı devam eden metro tünel inşaatı çalışması sırasında, 4 metre genişliğinde, 10 metre derinliğinde çukur oluştu diye haber manşetlerine taşınmıştı.

Demek ki değişen bir şey olmadı ki aynı olaylar sil baştan yaşanıyor,
Peki sormak lazım ya metro bittiğinde de aynı olaylar yaşanırsa, ne olur?

Üçyol-Üç kuyular metro hattında zemini sağlamlaştırmak için 500 ton çimento dökülecekmiş. Bu çökme tehlikesi sürekli meydana geldiğine göre sorun büyük.Yüklenici firma daha öncede 3.000 torba çimento ile enjeksiyon yapmıştı. Şimdi ise 7.000 torba çimento daha dökecekmiş.

Tünele her kazma vurulduğunda meydana gelen çökmeler anlaşılan duracak gibi görünmüyor. Bundan dolayı Aralık 21012 tarihinden 4 ay daha gecikmeli olacakmış. Ben hiç sanmıyorum bu çökmeler, ne yazık ki İzmir’e en az 8 ay zaman kaybettirecek.

Aslında sorun gecikme olmamalı, sorun çok büyük!
Valilik bu duruma ne diyor, Sadece izlemekle mi kalıyor?


Eğer burası çökerse bir facia olur, domino etkisi gibi, çıvardaki tüm apartmanlar risk altında Valiliğin Afet Masasını göreve davet ediyorum, lütfen izleyici kalmayın uyarıyorum sorun büyük!

Ya İzmir’deki bilim adamlarımız ne yapıyor üniversitelerde bilirkişiler yok mudur? Bir zahmet edip kurul oluşturup inceleseler fena olmaz.

Buranın zemin etütleri yapılmış mıdır? Yapılmadıysa büyük suiistimal var demektir.

Yapıldıysa neden çöküyor?

Demirleri eksik mi koydunuz?

Üsten basılan beton ile neyi hallediyorsunuz anlayamadım.

500 ton çimento civardaki binaların zeminlerinin çalışmasını sağlar, basınç yaparak yük bindirmez mi? Burası deprem bölgesi, Allah muhafaza bir küçük depremde sonuçları düşünmek bile istemiyorum.

Ben bir vatandaş olarak üstüme düşen görevi yaptım İçişleri Bakanlığı ve İzmir Valiliğine yazılarımı yolladım mutlaka bilirkişi atayacaklardır, diye düşünmekteyim.

Bu arada başvuru numaram 65027...

Geçtiğimiz yıllarda, Burhan ÖZFATURA önemli açıklamalar yapmış hem de herkesin anlayacağı şekilde 9 maddede anlatmış...

Bir başkanda olması gereken tevazu ve öngörüyü okuyunca sizlerde anlayacaksınız, öyle Büyük başkanlık bu olsa gerek.

“İzmir Metrosu'nda risk çok büyük” Demiş demesine de kim dinlemiş,
Şimdi gelelim son günlerde Üçyol-F.Altay hattındaki, bitip tükenmeyen metronun tartışmasına.. Müteahhit Bozoğlu firmasının yetkilisi, "Tehlike büyük, çökme olabilir" diyor. İşin ayrıntısına inerek, Yerel Gundem okurlarını bilgilendirmeyi şart görüyorum..

1-Klasik tünel yapılarında, kazı ile birlikte hazırlanan çelik İKSA'lar (kemer şeklinde önceden hazırlanmış demirler) atılır ve üzerine özel beton püskürtülür. Daha sonra tünel üzerine gelen yükü dağıtmak için klonlama yapılır. Yani tünel çeperi delinerek sokulan süren çubukları (demirler) belli bir germe gücüyle vidalanır. Bu durum (geçici iksalama) diye tanımlanır. Fakat daha bu aşamada tünel inşaatı henüz tamamlanmamıştır. Yani tünel natamamdır.

Bu durumda tünel zemin yapısına göre birçok durumdan etkilenir. Zayıf zeminlerde bazı noktalara bu nedenle beton enjekte edilerek ilave işler yapılması gerekebilir.

Tünel bu durumda sudan en çok etkilenir. Bu nedenle tünel çeperine inen sular (ki bunlar kuyu suları, kör kaynaklar, şebeke suyu kaçakları vs. olabilir.) tünel çeper betonunu geçerek, tünel içine (inşaatın bu aşamasında) yol bularak akabilirler.. Şu anda, özellikle Hıfzısıhha ile F.Altay arasındaki bölümde bu durum çok açık görülebilmektedir.

Başkan Aziz Bey'in gazetelerde yayınlanan, metro inşaatında yürürken çekilen resimlerine bakıyorum. Kimi zaman dizini geçen derinlikteki sulara dalıp çıkıyor. Bu durum, yukarıda belirttiğim sıkıntıların bire bir yaşandığının kanıtıdır..

2- Su gelişi, tünel içinde yapılacak izolasyonlar ve yönlendirmelerle tünel içine yapılan kanallara alınır, kontrol edilir ve pompalarla dışarı atılabilir. İzolasyonlar yapıldıktan sonra tünelin betonlaşmış bölümleri 40-50 cm kalınlığında "döşeme betonu" denilen bir kabukla kaplanır. Tünel artık tamamlanmıştır ve emniyettedir. Tünele yönelen su akıntıları da aradaki izolasyonla ve su kanalları vasıtasıyla tünel üzerinden yönlendirilen yere akıtılır.

3- Peki Üçyol-F.Altay tüneli çöker mi? Metro inşaatında bahsedilen tehlike (çökme ihtimali) özellikle sadece geçici iksaları yapılmış ve henüz döşeme betonu ile kaplanmamış bölümlerde sözkonusu olabilir. Zira tünel çeperine (hangi nedenle olursa olsun) gelen su problemi, suyun miktarı ile ilgili olarak geçici destekleme durumundaki tamamlanmamış tünel yapısında tehlike yaratma ihtimali yüksektir.

4-Özellikle 1. derecede depremselliği olan ve çevresinde yüksek binaların bulunduğu bu hatta suyun yaratacağı olumsuzluklar tünel için daha önemlidir. DİKKATLE TAKİP EDİLMELİDİR!

5-Örnek olarak; 1994 yılında Tayvan Metrosu inşaatında 10 cm çapında bir su akışı (8 litre/saniye) nedeniyle inşaat sırasında meydana gelen olayda onlarca çok katlı binanın yan yatmış, birkaç tanesi de çökmüştü.

1999 yılında tamamladığımız metro inşaatı sırasında da (özellikle Fevzipaşa yeraltı istasyonu inşaatında) bu ve buna benzer durumlar ile karşılaştık. Ancak anında aldığımız acil önlemler ve teknik tecrübeli teknik ekibin müdahaleleri ile riskler bertaraf edildi.

6-Şu anda yarım kalan metro hattında en önemli unsur zamandır. Henüz tamamlanmamış tünelin (özellikle Hıfzısıhha ile Güzelyalı parkı arasında) sulu (riskli) bölgelerinde uzun süre geçici destekli olarak bırakılması stabilite sorunlarına (kaplamada dökülmeler, çevre yapılarda zemin oturmaları, çatlaklar, yolda oturmalar ve deprem olması ihtimalinde çevreye tehlikeler yaratması) sebep olabilir.

7-Metro tünelinde çökme olup olmayacağı hususunda; projenin teknik sorumluluğunu yüklenen ve yaptığı hizmet karşılığı belediyeden para alan müşavir firmanın hazırladığı veya hazırlayacağı rapor hayati önemdedir. Yani spekülasyonlara itibar etmekten ziyade, müşavir firmanın teknik raporuna itibar etmek gerekir. Ancak müşavir firma hakkında belediyede güven konusunda bir tereddüt ve hassasiyet varsa bağımsız üniversitelerin ilgili uzmanlarından ve rapor hazırlaması istenebilir.

8-Her ne olursa olsun F.Altay-Üçyol tüneli dikkatle izlenmeli ve takip edilmelidir. Bu konuda uyarılar değerlendirilmelidir. Şu anda hatta işin en önemli kısmına henüz geçilmemiştir. Daha yerin altında yapılması gereken (ortalama 250 metre uzunluğunda) 6 istasyon inşaatı vardır.

Bu yapıların inşası sırasında bugünküne benzer sorunların yaşanmamsı için belediyenin yetkililerinin gerekli önlemleri almaları gerekmektedir.

9-İhmal edilmemesi gereken bir diğer çok önemli konu da, bizim dönemimizde yapılan (16,5 mt. Çapındaki) şafttır. Bu çukuru, iş makinelerini indirmek için yaptık. (Hatay-Yeşilyurt ayrımında Bahçelievler parkındadır) Bu şaftın emniyet süresi 2000 veya 2001'de bitti. (Bu durum da belediye kayıtlarında vardır) En kısa sürede ya kapatılmalı ya da (bir çıkış emniyeti güzergâhı olarak kalacaksa) iç çeperi betonla kaplanmalıdır. Aksi hâlde, (özellikle deprem halinde) ciddi tehlikeler doğurabilir.

SONUÇ:

Metro konusunda, çok sayıda konuşan, yazıp-çizen vardır. Çözüm, işin ehli bir ekibe incelettirilmesidir. Ayrıca Aliağa hattından ziyade F.Altay-Üçyol hattına öncelik verilmelidir. (Sırasıyla Bornova, Otogar, Buca vb.) ihaleler (yapım müşavirlik) güçlü firmalara verilmelidir. Belediye konu ile ilgili güçlü ve istekli bir ekip oluşturmalıdır.

Tüm icraatlar açık/şeffaf bir ortamda yapılmalıdır. (Bizim dönemde, metro şirketinin yönetim ve denetim kurullarında, belediye meclisinde gurubu bulunan 4 partinin de temsilcisi vardı.) Kamuoyuna sık, sık bilgi verilmelidir.

Kendi adıma, bu yatırımın İzmir için hayati önemde olduğuna inanıyorum. Ve en kısa sürede problemsiz olarak başarılmasını gönülden diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder