29 Ekim 2012 Pazartesi

Kuvay-i Milliye

'Sen misin halkın çıkarını koruyan, halk için çalışan, alın terine değer veren. Sana gösteririz' dedi 397 yıl hapis cezası ile yargıladılar. Peki Aziz Kocaoğlu korkar mı? O bir Erbaalı, Kuvay-i Milliyeci. Asla zalimin zulmüne teslim olmak yok çünkü o CHP'li."

Bu sözleri Tokat’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, söylemiş, okuduğum da kulaklarıma inanamadım.

Sn Kılıçdaroğlu iddianameyi, tam olarak okumuş olsaydı, Kuvay-i Milliye ile alakası olmadığını anlayacaktı. Herhalde okumamış ki bu yakıştırmayı yapabiliyor.

9 Eylül’de Kuvayi Milliyeciler'in kurtardığı İzmir’in yeşil alanlarının amacı dışında kullandırılması, yargı kararlarının uygulanmaması ile ne gibi bir ilgisi olabilir?

İddianameyi hazırlayan savcıları, hâkimleri mi ZALİM sayıyorsunuz?

Aziz Başkan ve bürokratları için hazırlanan dosyaların, İçişleri Bakanlığı Müfettişleri, Aziz Başkan'a nasıl zulüm yaparız diye mi hazırladılar binlerce dosyaları?

Yapmayın Sayın Genel Başkanım bunun böyle olmadığını sizde biliyorsunuz, bizlerde biliyoruz?


Bu soruşturmalara sebep olacak işlerin Kuvay-i Milliyecilikle ne alakası olabilir?

Siz görmezden geliyor olabilirsiniz, isterseniz bir hatırlatayım hangi nedenlerden dolayı, zalimin zulmüne duçar olmuş Kuvay-i Milliyeci Başkanımız(!)

Buca'daki tek nefes alan yerin Koç Gurubu'nun dünürü yüzlerce konut yapsın diye imar planını kim değiştirdi? Aziz Başkan. İçişleri Bakanlığı müfettişleri inceledi soruşturma izni vermekle zalim mi oldu şimdi?

Başdanışmanının arazisinin imar planını kim değiştirdi? Aziz Başkan. Soruşturma izni veren makam zulüm mü yapmış oldu?

Urla'daki konutlar yapılsın diye imar planını kim değiştirdi? Aziz Başkan soruşturmalar açıldı, zulüm mü yapıldı?

Seçim harcamalarını 23 Nisan Çocuk şenliğinde dağıtılmış diye kim gösterdi? Aziz Başkanın bürokratları bunun içinde soruşturma açılmadı mı?

Çankaya Otoparkı'nı "Mafyaya ihale vermem" diye kim iptal etti?

Vakıfların ortak olduğu otoparkta şu an işgalci konumunda bunu biliyor musunuz? İşgalci konumunda olan İBB Vakıflara ayrıca kira ödemek zorunda kaldı mı? Kaldı burada kamu zararı yok mudur?

Durak ihalelerine ne demeli?

Yargı kararlarını uygulamamak, bürokratlarına mobing uygulamakla da Kuvay-i Milliyeci olunmuyor


İzsu’da sahte iş bitirme belgelerine alıştıkta, koskoca İzsu’da Genel Müdür Yardımcısı'na sahte yüksek okul belgesiyle kim iş vermiş?

Aziz Başkan.

İzmirliyi kötü koşullarda ulaşıma mahkûm etmek mi Kuvay-i Milliyecilik oluyor, Sayın Genel Başkanım.


Kuvay-i Milliye ile ne ilgisi var bu işlerin. Hâkimler savcılar bu işleri soruşturduğu için mi zalim oluyor?

Mağdur edilen Aziz Kocaoğlu değil, İzmir Halkı'dır, İzmir Halkı'nı mağdur etmek nasıl Kuvayiye Milliyecilik olabilir?

Bana kalırsa, siz Kuvay-i Milliye'nin gerçek anlamını bilmiyorsunuz...

"Kuvvay-i Milliye", ilk kez, Kurtuluş Savaşı'nda görev alan milis güçleri anlamında kullanılmıştır. "Kuvva" Arap dilinde "güç" demektir. "Kuvvay-i Milliye" de ulusal güçler anlamına gelmektedir.

"Kuvvayı Milliye", işgal altındaki bir ülkede halk tarafından oluşturulmuş direniş örgütleridir; bu özellikleri ile bir sivil örgütlenme modelidir. "Kuvvayı Milliye", sonradan ulusal Kurtuluş Savaşına katılan herkesi kapsayan bir kavram olarak kullanılmıştır.

Ülke işgal altında mıdır ki, Aziz Başkan Kuvay-i Milliyeci oluyor?


Kuvvay-i Milliye ile ilgili birçok doküman okudum, öncelikle Kuvvay-i Milliye'yi iyi algılamak ve iyi anlamak gerekmektedir. Kuvvay-i Milliye, milliyetçi devrimcilerin vatanı kurtarmak için verdikleri mücadeledir.

Kuvay-i Milliye’nin temelinde Atatürk vardır. Kendisine Kuvay-i Milliye diyen bir hareketin de temelinde Mustafa Kemal Atatürk’ün olması kaçınılmaz bir gelişme olmalıdır. Zaten bu gerçekleşmediği sürece, Kuvay-i Milliye’nin gerçekleşmesine ve Kurtuluş Savaşı zamanındaki gibi yüce bir anlam kazanmasına da imkân yoktur.

Zira içinde Mustafa Kemal bulunmayan hiçbir hareket Kuvay-i Milliye olamaz ve bu hareketler Kuvay-i Milliye’nin hiçbir işlevini yerine getiremez.

Ulu Önder’in anlattığı gibi, Kuvay-i Milliye bir ulusun vatanı savunmasıdır. Ve sınıfsal ayrım olarak değil, ulus olarak verdikleri bir mücadeledir.

İmar planlarına bakıldığında sınıfsal ayrımı hissetmemek mümkün değildir.

Umarım haddimi aşmamışımdır!

*

Tarafıma gelen iddialar oldukça fazla, elimden geldiğince tüm maillerinizle ilgileniyorum, bildiğiniz üzere sadece köşemde yer verip geçmiyorum, tüm ilgili kurumlara bana yolladığınız iddiaları yolluyorum, lütfen biraz sabır hepinizin konularına değineceğim.

Gelelim iddialara;

Kavuklar’ın yaptığı inşaat için gelen iddia çok ilginç, bu inşaat için imar değişikliği yapılmış, imar değişikliğinden sonra 118 daire artış sağlanmış. Bu konuda imar dairesi ve yetkili kişiler isyan halindeymiş ama sessiz kalmayı yeğliyorlarmış. Kusura bakmayın ben sessiz kalamayacağım gerekli incelemelere başladım bile. Bakalım iddiaların doğruluğu var mı? Yakında ortaya çıkar.

İzulaş Genel Müdür Yardımcısı Arda Şekercioğlu eski usta kadrosundaki personeli, vasıfsız kadroya geçiyormuş. İddialara göre usta kadrosundaki personel kendini temizlik işlerinde buluyormuş. % 40 maaş kesintilerine karşı çıkanlara ise siz bilirsiniz o halde işinize son veririz deniliyormuş. Kendi yakınlarına yer açmak için yapıldığı iddiaları mail kutumda oldukça fazla yer kaplamakta. Oysa Aziz Başkan taşeronu kaldıracağım derken eski çalışanların böyle bir yöntemle onun da adı kullanılarak, hak ve hukuklarının çiğnenmesine göz yummaz sanmaktayım.

Urla Belediye Başkanı’na ait petrol istasyonu, mahkemelik olmuş. Duyduğuma göre başkan davayı da kaybetmiş, Yargıtay’dan karar bekleniyormuş.

Esnaf Odaları Birliği yönetim kurulu toplantısında kantinciler ve büfeciler odası başkanı Selahattin Arslan, yönetim kurulu üyesi Hilmi Kurtoğlu’nu rambo bıçağı ile tehdit ettiği, hatta Hilmi Kurtoğlu’nun boğazına bıçak dayadığı konusunda yoğun söylentiler bana kadar geldi. Bu söylentilerle ilgili, Zekeriya Mutlu, bir açıklama yollar diye ummaktayım.

Eski Esnaf Odası Başkanı Mehmet Ali Susam, bu konuyu araştırırsa mutlu olurum.

İzsu’da sahte yüksek okul diplomasından sonra okuyucularımdan oldukça fazla ihbar mailleri almaktayım. Öncelikle bir konuya açıklık getirelim. İzsu belediye şirketi değil dolayısıyla 657 tabi memur alımları yapılmakta. Belediye şirketlerinde, ilkokul mezunu da önemli kadroların başına gelebilir. Ancak İzfaş gibi Sanayi Odası, Ticaret Odası gibi ortaklıkları bulunan İzfaş’ın Genel Müdür Yardımcısı yabancı dil bilmeyen, yüksek okul mezunu olmayan bir kişiyi genel müdür yardımcısı yapmak doğru tercih midir? Cevabı muhtaplarına bırakıyorum.

Güzelbahçe Belediyesi ile ilgili birçok mail almaktayım, özellikle imar konusunda. Belediye başkanı Mustafa İnce daha önce Güzelbahçe belediye Başkan Yardımcısı'ymış... Şimdi ise belediye başkanı. Kendilerinin başkan olduğu dönemde, çok sayıda verdiği inşaat ruhsatları ile ilgili incelemelere başlayacağım. Benim gibi duyarlı bir vatandaşın resimlediği kaçak yapılan binaların ve eklentileriyle ilgili suç duyurusunu değerlendiren müfettişlerin bir incelemesi bitsin. Ben de bu şirin ilçede mesai harcayacağım.

Korkarım, yarınlarda CHP Genel Başkanı meydanlarda Aziz Başkan'ın dışında başka Kuvay-i Milliyecilerden bahsedecek yine.

Erdal İzgi Sahil Evlerinde restoran açmış, hayırlı uğurlu olsun.

Yazımı bitirirken aklıma bir konu geldi araya sıkıştıramadım, gelecek yazımda yazayım dedim ama olmadı gündem soğumadan yazayım kurtulayım dedim, fısıltı gazetesi diye Aziz Başkan parti toplantısında ısrarla vurgu yaptı, DÜRÜST BAŞKAN bu fısıltı gazetesinin yarattığı imaj mı çok merak etmekteyim.

Gelecek yazım bir hayli ilginç olacak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder