7 Haziran 2012 Perşembe

iddia makamı ve savunma makamı



İddia Makamı ve Savunma Makamı
Bugün kaleme aldığım “Başkanım Bu Size Hiç yakışmadı” yazısına istinaden Sayın Rıdvan Karakayalı beni arayıp konuyu yanlış kaleme aldığımı, konuyu birde kendilerinden dinlememi istediler.

Hiçbir şekilde böyle bir olayın olmadığını tamamen iftira olduğunu dile getirince, bende bu konu hakkında bir açıklama yazısı yolladıkları takdirde, seve, seve köşemde yayınlayacağımı bildirdim.

Ayrıca, Rıdvan Karakayalı, iddia sahibine maddi manevi tazminat davası açacağını, bu konuda haklılığını ispat edeceğini de açıkladı...

Telefonu kapatır kapatmaz iddia sahibini aradım, başkanın darp olayını kabul etmediğini ilettim.

Bunun üzerine iddia sahibi olayın tüm detaylarını kaleme alıp tarafıma e-mail ile yolladı.

Şimdi her iki maili de yayınlıyorum...

Mahkeme sonucunu bende merak etmekteyim, Kemalpaşa hoşgörüsüyle ünlenmiş bir ilçemizken, keşke bu durum yaşanmasaydı diyorum.
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın açıklaması:


1 Haziran 2012 tarihli www.yerelgundem.com internet sitesindeki köşe yazınızı bende üzülerek okudum. Sadece iddia edilen bir olayı kendi yorumlarınızı da katarak, sanki bu olay gerçekten olmuş gibi kamuoyuna lanse etmeniz hayret verici bir durum.

Yazınızın başlığında *“Başkanım Bu Size Yakışmadı”* ifadesini kullanmış olmanıza rağmen yazınızın içeriğinde anlatılanların iddia boyutunda olduğunu belirtmeniz çelişkinin en önemli kanıtıdır.

Olayın basına yansımasının ardından şahsım çeşitli basın kuruluşlarına demeç verdim. Bu demeçlerin yayınlanıp yayınlanmaması bu basın kuruluşlarının tasarrufundadır. Bu nedenle yazı içeriğinde mevcut , “Hala Çıt Yok Başkandan” sözünün tarafımdan kabulü mümkün değildir.

Her ne kadar mesleğim gazetecilik olmasa dahi gazetecilik meslek etiği ile ilgili birkaç cümlem olacaktır. Yazınızın içeriğinde söz konusu olayların içindeki şahıs ile görüştüğünüzü ve kendisinin ifadelerini kelimesi kelimesine belirtmişsiniz. Ayrıca beni de aradığınızı ve radyo programında olmam sebebiyle belediyede bulunmadığımı öğrendiğinizi ve benimle görüşemediğinizi belirtmişsiniz. Keşke programımın bitmesini bekleyerek benim de konuya ilişkin görüşlerimi alarak yazınızı kaleme alsaydınız. Açıklamalarımı beklemeden yalnızca karşı tarafın ifadeleri üzerine kurulu yazınız objektiflikten uzak bir gazetecilik anlayışı içerisinde olduğunuzu akıllara getirmektedir.

Şahsın açıklamalarını ben de hayretle okudum. Açıklamaların içerisinde sizin de sormanızı beklediğim birçok husus yer aldığını gördüm. Yazı içeriğine göre ben eski zabıta müdürümüzü makamıma çağırmış ve aşağıda bir odaya kapatarak darp etmişim. Bahse konu oda benim çalışma odamdır. Ayrıca Belediye binamızın içerisinde yer almaktadır. Bu katta yalnızca benim odam değil birçok birimimize ait ofisler mevcuttur. İddialar iddia olma özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecektir.

Şahıs Belediyemizin eski Zabıta Müdürüdür. Bundan yaklaşık 7–8 ay önce bir görev değişikliği yapılarak başka bir birimimizde görevlendirilmiştir. Bu tarihten sonra bu görevlendirmeden memnun olmadığını çeşitli ortamlarda dile getirmiş ancak yönetim katımızca yeni yerinde daha verimli çalışacağı düşünülmüştür.

Bahse konu olaydan 2 gün önce Kemalpaşa Belediyesi Sosyal İletişim Birimi ekiplerince şahsın da yaşadığı mahalde Belediye çalışmalarının verimi hakkında bilgi toplamak amacıyla araştırma yapılmakta iken şahsın evine de uğranmıştır. Şahsın eşi tarafından görev değişikliği bahane edilerek birim çalışanlarımız azarlanmış türlü hakaretlere maruz kalmışlardır. Kendileri sağduyu ile şahsın eşini sakinleştirmeye çalışmışlar ve bunda da başarılı olmuşlardır. Bunun üzerine ekibimiz günlük mesaisini tamamlayarak Belediye binamıza dönmüş ve şahıs bu sırada yanında 3-4 kişi ile Belediye binasına gelmiştir. Ekip görevlilerinden bir bayan çalışanımıza hakaret ve tehditler ederek şahsıma da hakaretler yağdırmıştır. Bu durum tarafımızdan sağduyu ile karşılanmış yıllardır verdiği hizmetler sebebiyle herhangi bir disiplin uygulamasında bulunulmamıştır. Olay günü şahıs yine Belediye binamıza gelmiş çalışma ofisime girmiş ve bana çeşitli hakaret ve tehditlerde bulunmuştur. Ancak ne tarafımdan ne de bahsettiği gibi başkaca Belediye personeli tarafından kendisine ne bir kötü söz söylenmiş ve ne de fiili müdahalede bulunulmuştur. Şahıs sonrasında aynı küfür-tehdit ve hakaret içeren söylemlerini Belediye Binamızın lobisinde ve önünde de sürdürmüş vatandaşların ve tüm Belediye personelimizin şahit olduğu bir olaya imzasını atmıştır. Şahsın anlatımları tamamıyla kurgu ve hayal ürünüdür. Asılsız ithamları bizlerin bir macera filmi sahnesinde yer aldığımız hissiyatına kapılmamıza sebebiyet vermiştir.

Olayın üzerinde fazlaca durmamamıza ve şahsı anlayışla karşılamaya çalışmamıza rağmen yazılı ve görsel basında hatta bazı kişilerce yanlı ve taraflı yorumlarla haber yapılması kendisinin darp edilmiş olduğu ve can güvenliğinin bulunmadığı gibi isnatların varlığı sebebiyle hakkında gerek Belediye personeli arkadaşlarıma gerekse şahsıma sarf etmiş olduğu hakaret ve tehdit içeren söylemleri nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuştur.

Bir gazeteci olmanız sebebiyle şahsım ve Belediye çalışanı mesai arkadaşlarım hakkında asılsız ithamlarda bulunan şahsın açıklamalarına gösterdiğiniz hassasiyeti yapmış olduğum açıklamalara da göstereceğinizi umuyor iyi çalışmalar diliyorum.

RIDVAN KARAKAYALI
KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANI


Başkanım ben her zaman okuyucumun sesine kulak verdim, hiçbir zaman etki altında kalmadım, hele ki objektiflikten uzak bir gazetecilik anlayışı içinde hiç olmadım, hele konuyu incelemeden elimde belge olmadan yayınlamadım. Yazımın içerisinde geçen metinlerde ise sizin geçmişte söylediğiniz sözlerdir, kendim söylemedim ki, siz bir eğitimcisiniz, bunu en iyi siz anlarsınız.
İddia sahibinin maili


Öncelikle 9 ay önce gerçekleşmiş istifa olayımı açıklamak isterim. Herhangi bir sebep yokken beni zabıta müdürlüğünden alarak Çevre Koruma Müdür Vekilliği'ne atadı. Bir ay orada çalıştım. Maaşımı almaya gittiğim zaman 400 liramın kesildiğini öğrendim.
İtiraz ettim, itirazım sonucu Kemalpaşa Beldesi olan Yukarıkızılca'ya zabıta memuru olarak gönderdi.


Zabıta memuru olarak tekrardan işe başladığımda ilk ay 400 liramı yine alamadım. Sonraki aylarda almaya başladım. Daha fazla bu yönetimle çalışamayacağıma karar verip istifa dilekçemi verdim. Başkan yardımcımız Ekrem Gündüz istifamın kabul edilemeyeceğini tarafıma bildirdi. Kızılca'da memur olarak görevimi sürdürdüm ve hala sürdürmekteyim. Şimdi gelelim hanımımla yapılan anket meselesine; Belediye tarafından anket yapmakla görevlendirilen iki kişi bizim mahallemize gelip anket yapmak istemişler. Eşime ankette sorulması gereken soruları yöneltmek istediklerini söylemişler, eşim de kabul etmiş. Eşim memnuniyetsizliğini dile getirmiş. Görevlilerde nedenini sormuşlar.Eşim de yukarıda anlattıklarımdan bahsedip kısaca olaylardaki haksızlıkları dile getirmiştir. Başkanın savunmasında söylediği gibi onun aleyhinde herhangi bir kötü söz kullanmamıştır.

30 Mayıs günü saat 10.00 sıralarında başkan adına satın alma müdürümüz Muhteşem Erkoç beni aradı. Başkanımız seninle goruşmek için seni belediyede bekliyor dedi. Bende belediyeye gittim. Başkanın makam katına çıktım içeride misafirleri vardı gitmelerini bekledim. Başkan misafirler gidince dışarı çıktı bana aşağıya ineceğiz dedi. Ben, başkanımız ve eşimle anket yapan iki kişiyi de alarak zemin kata indik. Odaya girdik. Eşimle yapılan konuşmalardan bahsedildi.Toplam 5 dakika kadar sürdü. Başkan çıkabilirsiniz dedi. Çıkmak için kapıya yöneldik ,anket yapanlar önce çıktı ben tam çıkacakken başkan bana "sen kal" diyerek kapıyı kapattı. Bende geçip koltuğa oturdum. Yanıma yaklaşıp, sağ eliyle gırtlağımı sıkarak senin ananı avradını s........... diyerek sinkaflı küfürü sarf etti. Ben kendisine boğazım sıkılmasına rağmen "Sen ne biçim başkansın. Bu küfürü hangi hakla bana sarf edersin, bu cesareti kimden alıyorsun" dedim ve o an aramızda itişme başladı. Tam o esnada dışarıda kapı önunde bulunan korumaları kapıyı açıp içeri girdiler. Kapıyı kilitleyip beni darp etmeye başladılar. Ben kendimi savunurken "artık kapıyı açın.Kapıyı kilitlemeye hakkınız yok.Açın kapıyı " diye bağırdım. Bu sözlerimden etkilenen belediye başkanımız kapıyı kendi elleriyle açıp, belediyeyi terk etti. Bende ardından çıktım, savcılığa suç duyurusunda bulundum.

Sayın başkan yukarıda belirttiklerimi yalanlamaya çalışmış. Soruyorum kendisine ; görüşülecek yer başkanlık makamı olması gerekirken neden zemin katı seçmiş?

Yüzyüzeyken ona ağza alınmayacak sözler sarf ettiğimi söylüyor. Tamamen yalandır. Doğru olsaydı istifamı kabul ederdi. Ve bana sürgün sebebi olarak bir gerekçe gösterirdi. Ama hiçbir gerekçe bulamadı bu yüzden de istifamı kendisi kabul edecek cesareti gösteremedi. Soruyorum sayın Başkanım benden önce kendi makam odanıza çağırdığınız Satınalma ve Destek Hizmetleri Müdürü Ahmet Peker'i bir ay önce makamınızda kapıyı arkasından kilitleyerek bana yaptığınız hakareti ve darpı o müdürüme de yapmadınız mı?

"Ben seçilmiş adamım istediğimi yaparım" demediniz mi?
Ben de " yapamazsınız siz halk tarafından seçilmiş insansınız." dedim.

"Kral benim kafanızı koparırım ! " demekle gerçekleri ortaya koymuş oluyor. Son olarak sürgün edilen sadece ben değilim.

1- ZABITA MÜDÜRÜ
2- DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRÜ

3- FEN İŞLERİ MÜDÜRÜ

4- KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRÜ

5- MALİ İŞLER MÜDÜRÜ

6-BİLGİ İŞLEM MÜDÜRÜ

7- TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ


Yukarıdaki müdürlükleri görülen lüzum üzerine görevden alıyor. Soruyorum kral değil mi? Böyle bir görev değişikliği nerede var ? İzahını yapabilir mi ?

İddia makamı ve savunma makamı iddialarını yayınladım, hakikaten mahkemeden çıkacak sonucu çok merak etmekteyim






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder