7 Haziran 2012 Perşembe

Sayın Kılıçdaroğlu’na cevabım...

Sayın Kılıçdaroğlu’na cevabım...
Kılıçdaroğlu’na senin ne gibi cevabın olabilir, diyeceksiniz,
CHP İl Başkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını can kulağı ile dinledim ve kendi kendime böylesi bir konuşma nasıl yapılabilir dedim. Sizi milyonlar izliyor, on kişiye hitap etmiyorsunuz ki dost camiasında sizi hoş görsünler.

Ben bile yazı yazarken on kere düşünüyorum sonra kaleme alıyorum. Sonra bir kere daha okuyorum ondan sonra okuyucumla paylaşıyorum. Ne yazık ki hala imla hatalarım var ama ben bir kişiyim yazılarımı ne yazık ki birilerine düzelttirme imkânım yok.

Ama siz, ben değilsiniz koskoca CHP Genel Başkanısınız, isterseniz onlarca kişi sizin söylediklerinizi, anlatmaya çalıştıklarınızı kaleme alır, düzeltir elinize verir, bizlerde ne anlatmak istediğinizi anlarız.

Sürekli kavga halindesiniz, kavga ile siyaset olmuyor, Deniz Baykal’a millet kavgacı diyordu ne kadar günahını almışlar, hiç olmazsa ne söylediği anlaşılıyordu.

Şimdi gelelim CHP İzmir İl Başkanlığı seçiminde söylediğiniz sözlere:

"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yaptıklarının altını çiziyorum, imzamı atıyorum. Recep Tayyip Erdoğan’a açık çağrı. Senin güvendiğin hangi belediye başkanın varsa gönder İzmir’e, Aziz Kocaoğlu’nu da ben oraya göndereceğim. İstediğin televizyon kanalında çıkıp konuşsunlar. Her türlü baskıya rağmen bizim belediyelerimiz görevlerini yapıyorlar"

Sayın Genel Başkanım, Aziz bey geçtiğimiz yıl CNN Türk ekranlarından yayınlanan BeşN1K programına konuk olan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu canlı yayında zor anlar yaşamıştı. Hatta ulusal basında çıkan haberlerde ise, “İzmir'deki otoparkların ihaleleri konusunda ilginç sözler sarf eden Aziz Kocaoğlu kanunları tanımadığını söyledi” diye haberler manşetlere taşınmıştı.
Aman Genel Başkanım, bu düşüncenizden vazgeçin! İzmirli hayal kırıklığına uğramasın.

Pazar günü yaptığınız konuşmada beni en çok şaşırtan detay ise,
BAŞKANLARA ’POLİS BASARSA’ EĞİTİMİ verdiğinizi açıklamanız oldu.

"Demokrasinin olduğu bir ülkede CHP, belediye başkanlarına ‘polis sizin belediyenizi basarsa neler yapacaksınız’ diye eğitim veriyor.

Pardon bu nasıl bir eğitimdir, ana muhalefet parti lideri böylesi bir sözü edebilir mi?

Şikayet olunduğunda belediye basılır, Polis Teşkilatı kafasına göre baskınlar düzenleyemez.

"ONLAR CEPLERİNE BİZ HALKA ÇALIŞIYORUZ"

Sayın Genel Başkanım, size onlarca mail yolladım, "İzmir'de yolunda gitmeyen çok şey var" dedim. Siz dinlemediniz ama Sayın Gürsel Tekin dinledi notlarını aldı, elbet size iletmiştir diyorum. Sayın Gürsel Tekin, gerçek bir CHP'li olduğu için yolunda gitmeyen her olayda, CHP için bir şeyler yapmaya çalışıyor.

"CHP’li belediyeyi halka hizmetten alıkoyamayacaksınız. İster polis, kaymakam, valinizle gelin mücadele edeceğiz. Mücadeleyi AKP devletine karşı veriyoruz. CHP’de belediye başkanları cebine ve kendilerine çalışmaz. Ülkesinin çıkarları için mücadele eder, insanı için mücadele eder, çalışır, üretir çaba harcar. Kendileri için değil kentleri için çalışırlar. Onlar ceplerine, biz halka çalışıyoruz"
Sayın Genel Başkanım, siz biliyor musunuz ki sizin ilçe belediye başkanınız ruhsatsız inşaat yaptığı için evi mühürlendi...


"DENETLEMEZSENİZ NAMERTSİNİZ KORKMUYORUZ"

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan baskılara isyan eden Klıçdaroğlu, "Ankara’da müfettiş kalmadı. Hepsi İzmir belediyelerini denetlesin diye görevlendirildi. Denetleyeceklermiş, denetlemezseniz namertsiniz, korkmuyoruz.”

Sayın Genel Başkanım, keşke yüz yüze size kendi ellerimle belgeleri verebilsem, belki gerçekleri görebilirsiniz, uzaktan davulun sesi çok hoş gelirmiş, ama yakınına gelince dayanılmaz olur derler.

"Aydın denen insan, sorumluluk hisseden kişidir. İktidardan korkan kişiye entelektüel de olsa biz ona aydın değil korkak dönek ve nabza göre şerbet verenler diyoruz. Her yürekli aydın haksızlığa itiraz etmek zorundadır”

Çok doğru söylemişiniz canı gönülden size katılıyorum, belki beni anlayabilirsiniz, sessiz çoğunluğun sesini kaleme alıyorum diye, şimdi diyeceksiniz ki ya diğer illerde olan yolsuzluklar, cep doldurmalar ne yazık ki ben İzmir’de yaşıyorum elim uzanamıyor, benim gücüm okuyuculardan geliyor, onlar yolluyor ben araştırıyorum.

Gelecek yazımda, neden müfettişler İzmir’e geliyor uzun, uzun anlatacağım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder