7 Ekim 2012 Pazar

İÇİM YANIYOR

Başkanım içim acıyor demişiniz hayırdır neden içiniz yanıyor?

“4 milyonluk kent bu kadar taciz edilmez. Bir kentin üstüne bu kadar gidilmez. Ne yapmış bu şehir? İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapmış” 


4 milyonluk kentin bireyi olarak kendimi taciz edilmiş saymıyorum, benim gibi düşünenlerin sayısı da bir hayli fazla.

“150 yıllık belediye tarihinde hiç yapılmayan, incelenmeyen, uygulanmayan, kadük kalmış ne kadar yasa varsa hepsinden sorgulandık. Hepsinden yüzümüzün akıyla çıktık. Bunu dünya âlem biliyor.”
Pardon başkanım daha aklanma olmadı, davalar devam ediyor, Siz dâhil henüz beraat eden yok
“En son adliyeye gelenleri teşvik ettin mi etmedin mi diye soruluyor. Acıyorum ülkeme, devletime. İçim acıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde adalet kötüye doğru gidiyor” dedi.

Başkanım, vatandaşa çağrı yaptık geldi diyorsunuz da, adliye önünde belediye çalışanları vardı...

Afişleri kim bastırdı, hemşerileriniz mi?

Adliye çevresinde yoğun kameralar vardı, adliye önünde bu kadar belediyelere ait arabaların olması bir tesadüf müydü?

Belediyede çalışan personel iş saatinde adliye önünde değil miydi? İş saatinde görevi başında olması gerekmez miydi?

Siz Adalet istiyorsunuz, ya hemşerileriniz ne istiyor?

Ayrıca adliyede sadece belediye davası görülmüyordu, dışarıda atılan sloganlar diğer davaları da etkiledi.

Sadece bir vatandaşın şikâyeti üzerine müfettiş gelmedi, hâkimlerin savcıların şikâyeti üzerine müfettiş geldi.

Yoksa İzmirli taciz edilmiyor, adliye önünde slogan atılmaz,
Sizin Devlet terbiyeniz bunu biliyor olmalı!
Hiç İçiniz acımasın başkanım. Ekim ayına az kaldı, madem taciz var diyorsunuz, İzmirli hemşerileriniz sizi desteklemeye adliye önüne gelecektir, belediye çalışanına sizin ihtiyacınız yok on binler adliye önünde sizi destekleyeceklerdir.

Meydanlarda kimi zenginleştirmişiz, kimi kalkındırmışız diyorsunuz.

Bu konuda enteresan bilgiler geliyor.

Bu arada, kankanız yol arkadaşınız Alaattin Yüksel rahmetli Piriştina zamanında, CHP İl Başkanıydı, Hyundai ve Yükseliş Plaza kendilerine aitti.

Piriştina’nın ölümünden sonra, Yükseliş adına yakışır bir şekilde, hızlı ve tutulamaz bir şekilde, yükseldiği söyleniyor bu konunun doğruluğunu araştırıyorum.

Bugün Şato restoran pardon Başkanın Konuk Evi için Grand Plaza’yı aradım.

Genel Müdür sekretaryasını bağlattım, telefonun ucundaki bayana, hanımefendi Başkanın konuk evi ile ilgili bilgi almak istiyorum.

“ Bir dakika bağlıyorum”
Kimi bağlıyorsunuz? “ Genel Müdürümüz Hasan beyi”
Vay bir arayışta Hasan Bey bağlandı.
“Merhabalar Nivent Hanım”
Hasan bey Şato Restoran konuk evi olabilmesi için meclis kararı, olması lazım değil mi?
“ Ben bir yıldır buradayım bilemem”
Hasan bey kim bilir?
“Belediyede özel kaleme sorun”
Beyefendi Özel Kalem nasıl bilsin, siz Grand Plaza'nın Genel Müdürü olduğunuza göre sizin bilmeniz gerekmez mi?
“Hanımefendi ben bir yıldır bu görevdeyim”
O halde genel müdür olarak siz öğrenebilirsiniz değil mi?
“ Gün içinde öğrenir sizi ararım”

Hiç merak etmeyiniz geri dönüş yapılmadı, hatta nereden telefona çıktım diye de düşünmüşlerdir. Ben sabırlıyım bilgi edinmeden cevabını bekler sizlerle paylaşırım.

Mutlaka meclis kararı vardır, diye de düşünmekteyim, yoksa Aziz Başkan ben burayı beğendim kendime konuk evi yapıyorum dememiştir.

Başkanım konuk evinde hangi konuklar kaldı? Yabancı konuk ağırladığınıza göre, personel sayısı oldukça fazladır, bu personel daimi mi yoksa geçici eleman mı?

Şato Restoran 2006 yılında ihaleye çıktı. İhale olmasına karşın gerekçesiz iptal edilmiş. Eğer iptal olmasaydı aylığı 8-10 Bin TL olacaktı. Buda yılda ortalama 120.Bin TL altı yılda 720 Bin TL.

Tadilatını da ihaleyi alan firma yapacakmış. Tadilat için belediyenin kasasından 1 milyon TL'ye yakın bir ödenek çıkmış.

Başkanım, dolayısıyla Konuk Eviniz İzmirlinin cebinden 1 milyon 720 TL çıkmış, personeliydi ianesiydi hala binlerce TL çıkmakta.

Allah içinize sindirsin, yakışır benim başkanıma.

Bir insan beş duyusuyla tanımlanır,
Göz, burun, dil, kulak, dokunma.
Kimi insan, ağzını açınca ve gözünü kapayınca, beş duyudan en az biri eksik kalırmış. O vakit çevresini iyi göremiyor olabilir, zaten bağırdığında çığırdığının arkasından şekerim yükseldi der ağzından çıkanı kulağı duymaz. Yüksek şeker gözede inme yapabiliyorken, büyük insanlar biraz daha dikkat etmeli diyorum.

En nihayetinde, TANSAŞ’lar soruşturma kapsamına girdi, bu konunun tüm yazışmalarını sizlerle paylaşacağım.

Dere Beton Maden ruhsatı iptal olursa ne olacak bu konunun da tüm detaylarını paylaşacağım.

İzmir ilinde inanamayacağınız kişilerin, fabrikalarının yıkım kararları var, işlem yapılıyor mu? Bu konunun da detayları yakında.

Bildiğiniz üzere, Narlıdere Belediyesi meclis gündemi ve meclis kararlarını kendi sitesinde yayınlamıyor, meclis kararlarını bilgi edinmeden istedim, bu isteğimin uygun görülmediği cevabını aldım. Ayrıca ayni cevap dilekçesinde öyle bir cevap vardı ki sizlerle paylaşacağım.

İdea gerçeği nedir?

Gerçeği yedi kat yerin dibine gömsen de suya karışıp gün yüzüne çıkarmış

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder