7 Ekim 2012 Pazar

KIRMIZI KART

Bugün eteğimdeki taşlar oldukça fazla, taşları dökmeden önce düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Beni birçok kesim, mağdur ve kuyruğuna basılmış ve belediyeleri takıntı yapmış biri olarak tanımlıyorlar.

Evet, ben mağdurum, ancak eşit haklara sahip olmak isteyen bir mağdurum. Soyadıma bakılmadan, banka hesaplarına bakılmadan eşit şartlara sahip olmak isteyen bir mağdurum.

Kimi zaman Ankara İstanbul’da daha çok usulsüzlükler oluyor diye de söyleniyor, bu söylem, benim kızım, senin kızından, daha çirkin demekle eş değer, sonuçta her ikimizin kızları da çirkin.

Ben İzmirliyim ve İzmir’de yaşıyorum burada yaşayanlara faydam olduğunu da sanıyorum ya da sanmak istiyorum. Sessiz çoğunluğun sesi olmaktan da gurur duyuyorum.
Gelelim konulara, öncelikle Konak Belediyesinden başlayalım,
Martı Hastanesinin yeri, zannedersem Muzaffer Tunçağ Belediye Başkan’ı olduğu sıralarda plan tadilatı yapılarak özel sağlık alanına çevrilmiş.

Bu bina tarihi eser niteliği taşıdığı için, Anıtlar Kurulundan binanın dokusunu bozmamak şartıyla izin alınmış. İddialara göre tarihi doku bozulmuş.

Sağlık Bakanlığına yolladığınız proje ile yaptığınız proje aynı mı?
Hastane inşaatının ruhsata aykırı imalat fazlaları var mı?

Bahçe duvarı 7 metre yola girmiş mi girmemiş mi? Duvarlar imar sınırını aşmış mı aşmamış mı? Ukome bunları görmüyor mu?

İç mekanlar farklı gabarisi farklı mı?

Tadilat projesini belediye denetlemek zorunda değil mi?

Anıtlar Kurulu kontrol etmiyor mu? Sağlık Bakanlığı Projeleri karşılaştırmıyor mu?

Belediye bürokratları ne yapıyor? Bunlara göz yummak görevi suiistimale girmiyor mu?

Gelelim bilgi edinme birimine yazdığım ve hala cevabını alamadığım Yıldızhan Otel’e...

Bu binanın ruhsatı, oturma raporu var mı? Varsa hangi tarihte alındı?

İşletme ruhsatı var mı? Varsa Konak Belediyesi nasıl verdi? Yoksa nasıl işletmeye açıldı?

Bu binanın yola tecavüzü var mı? Benim gözlerim olduğunu söylüyor.
Ukomenin mi, belediye yapı denetimin mi yoksa benim mi göz doktoruna gitmem lazım bilemem. Gerçi Perşembe günü yeni göz doktoruna gittim, yakın 0.75 uzakta ise sorun yokmuş. Ben bu otele yakından değil uzaktan baktım. Dolayısıyla yanılmam mümkün değil.

Gelelim Hasyün’e Konak Belediyesi, 14.09.2012 Ruhsat Denetim Müdürü Mustafa Kıraytun imzalı bilgilendirme yazısı bana bir hayli ilginç geldi. Oldukça uzun konunun özünden çıkılmış, küçük esnaf ve sanatkarların mağduriyetinden bahsedilmiş, bu konunun yargıda olduğu, ön incelemelerin yapıldığından da bahsedilmiş.

Öncelikle küçük esnafın tanımı Hasyün’le pek bağdaştığını sanmıyorum, buranın geçici ruhsat belgesi 29.09.2012 tarihinde bitiyor, burası yola doğru bir hayli genişlemiş, içeri doğruda genişlemiş, küçük esnafımız büyüdükçe büyümüş.

Gariban bir vatandaş bunları yapabilir mi? Yapamaz o halde Hasyün’de yapamaz.

Son günlerde mail kutuma gelen ihbarlardan biride, liman arkasında bulunan ARKAS Holding.

Bu binanın kaçak katı var mıdır? Ben Lucien Arkas’ı tanımam basından takip ettiğim kadarıyla bu tür konularda çok hassas. Umarım doğru değildir, eğer doğru ise yok artık!


Bugün Bayraklı Belediyesine İmar Müdürü ile görüşmeye gittim. Sebebi ziyaretim, bilgi edinme birimlerine yazdığım, üç konu ile ilgili dilekçemin akıbetini öğrenmekti niyetim.

Bildiğiniz üzere tüm belediyelerin meclis gündemlerini elimden geldiğince tararım, Bayraklı Belediyesi rantın en yüksek olduğu yerlerden biridir. Ancak plan tadilatına bugüne kadar rastlamadım, dolayısıyla kişilere rant sağlayan plan tadilatı yok.

Bayraklı Belediye Başkanı yapılan şikayetlere karşı duyarlılığını da en iyi bilenlerdenim, çünkü daha önce hafriyat geri dönüşüm tesisi ile ilgili şikayetimde derhal gereğini yapmıştı. Şu an hafriyat deposu açılmamak üzere kapandı.

Şimdi ise Altınyol Üzerinde bulunan, Megapol Selim Gökdemir’e ait ve inşaatı devam eden yüksek katlı yapısının ruhsatı 2008 yılında Karşıyaka belediyesi tarafından verilmiş. Yıl 2012 hala inşaat devam ediyor. Megapol son derece hızlı ve güzel inşaatlar yapan bir şirket, nasıl olurda bu kadar uzun sürmekte. Yanındaki çok katlı bina ile arasındaki mesafe ihlalinden mi yoksa başka sebepten mi bilinmez çok yavaş yapımı sürmekte.

2008 yılında Bayraklı Belediyesi yoktu, dolayısıyla ruhsatı Bayraklı Belediyesi vermedi ama şimdi sorumluluk ilçe belediyesine ait bunu biliyoruz.

Yüksek yapılarda, İzmir Büyükşehir Belediyesi mevzuata uygun mu denetliyor mu diye sorsam, cevap alır mıyım?

Gelelim Arenaya, buranın git gide büyüdüğünün bilmem farkında mısınız?


Sizleri bilemem ama ben farkındayım. Yok, böyle bir büyüme, oysa davetler genelde bu mekanda oluyor. Hemen, hemen tüm bürokratlar burayı bilir. Hiç dikkatinizi çekmedi mi? Ben bir kez bile gitmedim ama otobüsün camından her baktığımda büyümeye devam ediyor görüyorum.
Arena’nın ruhsatlarında kullanım maksadı bölümünde Atölye, ambar olarak nitelendirilmiş. Yayıldıkları metrekarede tutmuyor.

Gelelim Aziz Başkanın yol arkadaşı, CHP Milletvekili Alaattin Yüksel’in Yükseliş Plazasına. Burasının ruhsatını da Karşıyaka Belediyesi vermiş, yangın merdiveni gibi konulardan da vakti zamanında mühürlenmiş. Peki, şimdi ruhsat eklerine uygun mudur, değil midir çok yakında hep birlikte öreneceğiz. Bence koskoca İzmir milletvekili usulsüz işler yapmaz değil mi? Yapmaz!

Tek bildiğim bir konu var, Hasan Karabağ’ın bu konularda ne kadar hassas olduğudur, rantın karşısında eğilmediğini hep birlikte göreceğiz.

Şimdi merak ediyorum, ruhsatına uygun yapılmayan yada ruhsatsız bina yapan soyadı güçlü olmayan kişiler, imar kirliliğine sebebiyet vermekten yargılanıyorken neden soyadı güçlü kişiler yargılanmaz.
Soyadı güçlü olmayan sade bir vatandaş olarak, tüm belgelerim varken gözümün yaşına bakılmaksızın, yargılandım. İnşaatım mühürlendi, mühür fevki yapmadan sabırla bekledim. Beklerken kendime yeni bir iş edindim.

Ya herkese KIRMIZI KART ya da herkese YEŞİL KART. Eşitlik ilkesi nerede?


Anayasadan da haberiniz yok?

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar”.
Gelecek yazımda Bornova Belediyesi, Gaziemir Belediyesi, Karabağlar Belediyesi imar planları ve yıkım kararlarının hangi komik gerekçelerle, uygulanmadığını sizlerle paylaşacağım.

“Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır” / Hazreti Muhammed

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder