29 Ekim 2012 Pazartesi

İZMİRLİYE BORÇLUSUNUZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Adnan Keskin ile Genel Sekreter Bihlul Tamaylıgil örgütleri gezerek, belediye başkanlarını ziyaret edeceklermiş. Sözün özü İzmir’e teftişe geliyorlar.

CHP Genel Merkezide biliyor İzmir’de gözle görülür bir kan kaybı var, seçmen üzgün, partili yorgun ve yılgın, Aziz Başkan da bunun farkında olacak ki, CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Büyük İzmir Konferansı'nda, projelerini eleştiren ve yerel yönetimlerin arkasında durmayan partililerini sert sözlerle eleştirmiş.

"Partili ve particilikte sorun var. Yaptığımızı anlatamıyorsunuz. Belediye başkanlarını eleştirmek iş değil. Oku ve öğren, sonra bizim yaptıklarımızı anlat. Her yere yetişemem. Sadece Aziz mi var kardeşim?"

Başkanım hangi yaptıklarınızı anlatamıyorsunuz?
Bir metre tel çekemediğiniz teleferiğimi anlatamıyorlar?
Yüzülebilir körfezde yüzüyoruz da onumu anlatamıyorlar?

Sıkış tepiş balık istifi gibi bindiğimiz, yollarda kalan otobüslerde oh ne rahat keyifli yolculuk mu yapıyoruz da onumu anlatamıyorlar?
İZBAN krizini nasıl aştığınızı mı anlatamıyorlar?

Kordonun trafiğini nasıl kapattığınızı, trafiği nasıl felç ettiğinizi mi anlatamıyorlar?

Eski vapurlarda seyahat etmeye alıştık ta, inip binmek için sirk cambazı olduğumuzu mu anlatamıyorlar?


Hatay yoluna döşediğiniz milyonluk granitlerin nasıl heba edildiğini mi anlatamıyorlar?

Yoksa kamulaştırma davalarıyla İzmirlinin cebinden çıkan milyonlarımı anlatamadılar?

Metrodan bahsedip iflasın eşiğine gelen Hatay esnafını mı anlatamıyorlar?

Ya da nasıl bol küfürlü, kavga ettiğinizi mi anlatamadılar?

Ben pek anlayamadım, hangi icraatınızı anlatacak partililer?

İzmir'de yaşayan 4 milyon insana örnek gösterilecek projeler yaptıklarını söyleyen Kocaoğlu, "Yani her şey var ama partiliden, sade üye vatandaştan partinin en üst kademesine kadar herkes, 'Başkan ya şunları yapıyorsun, bunları yapıyorsun ama bizim haberimiz yok.' diyor.

Niye haberin yok?

Dergiler basıyoruz, tanıtımlar yapıyoruz, gazetelere anlatıyoruz. Bana, 'Senin tanıtımın zayıf, bu işi beceremiyorsun.' diyorlar. Bu hap değil ki okuyacaksınız." diyerek eleştirilerini sürdürdü. Her fırsatta yapılanları anlattıklarının altını çizen Kocaoğlu, "Okumadığınız kesin. ya dinlemiyorsunuz ya da dinlemek istemiyorsunuz ama başka bir partili bizim belediyelerimizi eleştirdiğinde, en çok bizim partilimiz konuşuyor.

Partiliniz sizi eleştirdiğine göre, başkanım demek ki partilinize bile kendinizi anlatamamışınız, seçmen ne yapsın?

Başkanım ben sizin bütün ilanlarınızı, haberlerinizi okuyorum ama dergilerde gösterdiğinizle gerçekler pek örtüşmüyor?

Yeni otobüsler aldık diyorsunuz ama benim şansımdan mı nedir hiç yeni otobüsünüze binemedim. Yakında sirkte gösteriye başlayabilirim, vapurdan inerken binerken akrobasi hareketleri yaparak epey bir kas yaptım.

“Bir partili belediye başkanını, ilçe başkanını, milletvekilini, seçilmiş arkadaşımızı savunmak durumundadır, evrensel ahlak kurallarına uymayan bir defosu yoksa eğer."

Başkanım siz Mehmet Ali Susam’a Tarihi Havagazı Fabrikasında ağza alınmayacak küfürler etmiştiniz, yoksa evrensel ahlak kurallarına uymuyor muydu?


“Bardağın boş tarafından bakıyorsunuz. Çıkıp da neden, 'Gece gündüz çalışıyor bu adam.' demiyorsun? Niye reklam yapmıyorsun? Bir problem mi var? Partililik ve particilikte problem var.”

CHP partisinde ben pek problem göremiyorum, sadece küskünler çoğaldı, umutlar tükendi, reklamınızı çok iyi yapıyorsunuz çete davasının kitabını bile yaptınız, bardağın pek dolu olduğunu sanmıyorum.

Sadece Aziz mi gidecek ya?

Aziz bir kişi kardeşim. Partililer çalışacak arkadaşlar. Bu mirası kimsenin, ucundan köşesinden yemeye hakkı yok." Da demişiniz. Siyasette en büyük silahın fısıltı gazetesi olduğunu” söylemişiniz ancak ortalıkta fısıltılar pek iç acıcı değil.

Ya İl Başkanı Ali Engin’in açıklamalarına ne demeli, “Kemalpaşa’da Başkan günde dört düğüne gidiyor, hangi yaşlının evinde musluk bozulmuş tamir ediyor”


Bir belediye başkanının başarısı gittiği düğünlerle ve evde musluk tamiri ile oluyorsa eğer, genel başkan yardımcıları düğün salonlarında başkan arayışlarına başlasınlar.

Bir il başkanı böylesine bir açıklama yapabilir mi?

Engin, yerel seçimde ihtiyaç duyulması halinde aday olacağını belirterek, “İl Başkanlığı’na gelirken de şu anda da adaylık planım yok ama siyaset yapıyoruz. Siyasette binlerce kadromuz yok. Mevcut belediye başkanlarımız başarılı ise görevlerinde kalmalı. Çünkü hizmetlerin devamı var. Parti aday değişimine karar vermişse ve bir başka arkadaş da o boşluğu dolduramıyorsa o zaman ben adaylığı düşünürüm” demiş.

Sayın Ali Engin siz daha koltuğa oturalı üç ay olmadı mı? Bu koltuk merdiven midir? Siz aday olduğunuzda İl Başkanlığı koltuğuna kim oturacak?

Bu koltuğa, sizi oturtabilmek için Sayın Kocaoğlu sizin için canhıraş çalışmadı mı? Yazık değil mi başkanın emeklerine?

Elinizde sihirli değnek vardı da koltuğa oturur oturmaz her şeyi düzettiniz mi?

Sahi neyi düzeltinizde nereye gidiyorsunuz bir anlatsanız da anlasak!
28 ilçeyi teslim aldınız da elinizdeki ilçeleri kaybetme korkunuz mu var?

Sinyal aldınız da, kaçıp kurtulup vebal mi almak istemiyorsunuz?
Ciddi her toplantı da Aziz Kocaoğlu ile Alaattin Yüksel’in özel kalem müdürü gibisiniz, bir il başkanı olarak, pek bir ağırlığınızı hissedemiyorum da.


Hiç kimsenin hakkı değil, kendi idealleri için partiyi kullanmak!


Bence siz kendinizi ya da yakınızı nasıl belediye başkanı yaparımı düşüneceğinize, 28 ilçeyi nasıl 30 ilçeye çıkarabilirim hesabı yapmalısınız.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği partiyi kendi amaçlarınız, ergleriniz doğrultusunda kullanamazsınız! Kendinize gelin, bu makamlar atlama tahtası değil.

Kemal Kılıçdaroğlu, oynanan bu oyunlara gelmeyecektir! Ben buna inanmak istiyorum.

Allahtan Örgütten Sorumlu, Adnan Keskin asla oynanan bu oyunlara müsaade etmeyecektir...

Sayın Tamayligil ve Keskin, hazır İzmir’e gelmişken geçtiğimiz Cuma günü kararı alınan 740 dönüm ormanlık alanın CHP’nin kalesi dediğimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisince imara açtılar. Bu karar sosyal demokrat bir belediyeye yakışan bir karar mıdır? CHP 29.09.2012 tarihinde Ankara Atatürk Orman Çiftliğinin talan edilmesine karşı çıkıyoruz diye basın açıklaması yapmadı mı?

Kalenizdeki orman sizleri ilgilendirmiyor mu? Elli ya da yüz dönümden bahsetmiyoruz, 740 dönümden bahsediyoruz lütfen gereğini yapınız, İzmirliye bunu yapmaya mecbursunuz! Yıllarca İzmirli sizlerden desteklerini esirgemediler!

İsterseniz sizlere hatırlatayım, ne diye basını davet etmişiniz?

Ankara’nın yeşil alanlarının gün be gün talan edildiği, nefes alınacak alanların fütursuzca daraldığı bu günlerde Atatürk Orman Çiftliğinin talan edilmesine karşı çıkıyoruz. (Yarın) 29.09.2012 saat 11:00’de Atatürk’ün Evinin önünde buluşuyoruz. Sizi, Milletvekillerimiz Parti Meclisi Üyelerimiz ve il örgütümüzle beraber yapacağımız basın açıklamasına davet eder saygılar sunarız.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder