ESHOT PERSONEL KİRALAMA İHALESİNDE 2. PERDE

Hatırlayacak olursanız, ESHOT Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 1 yıllık 3 bin 317 kişiyi kapsayan personel kiralama ihalesinde Etkin-İdeal girişimi elenerek, ihale İZELMAN A.Ş. ye verilmişti. Etkin-İdeal ortak girişiminin düşük teklif vermesine karşın, ihalenin İZELMAN A.Ş. ye verilmesine rağmen, ortak girişim KİK’e başvurmama kararını açıklamıştı, 28.12.2012 Tarihinde yayınladığım “Nivent Kurtuluş’un ÖZEL HABERİ” başlıklı yazımı aşağıda ki paragrafla yer alan hususlara yer vermiştim.

            “ESHOT Personel kiralama işinin İZELMAN A.Ş’ye verilmesi neticesinde, Etkin-İdeal girişiminin K.İ.K.’e başvuramamasının Belediye de üzüntü yarattığı konuşulmaktaymış. Söz konusu bilgi doğru ise, İZELMAN A.Ş personelinin 01.01.2013 tarihinde başlayacak olan Toplu iş Sözleşmesi görüşmelerin de personele düşük zam vermek için konuyu suiistimal edilemeyeceği midir?

Yoksa bunun altında başka bir hukuki korku mu yaratmaktadır?” diye yazmıştım.

Üzülerek te olsa yine haklı çıktım. ESHOT Mart ayında personel kiralama ihalesini tekrarlama kararını duyurdu. Şimdi size soruyorum

Sayın KOCAOĞLU,

            Mademki personel kiralama ihalesini İZELMAN A.Ş. kazanmayı hak ediyordu, niye ihaleyi tekrarlıyorsunuz?

            ESHOT Genel Müdürü aracılıyla ihale komisyonunda görevli personele ihaleyi İZELMAN A.Ş. ye vermesi konusunda telkinde bulundunuz mu?

            Nasıl olsa firma konuyu K.İ.K. ‘ e taşır, bizde K.İ.K. kararını mahkemeye taşırız, ihale zaten 1 yıllık bu sürede mahkeme sürecinde erir gider, ihale komisyonu da verdiği kararın hukuki yaptırımlarından mahkeme süreci dolayısıyla kurtulur diye mi düşündünüz?

            İhaleyi tekrarlayarak kendi elinizle önce ki ihaleyi şaibe düşürmüyor musunuz?

            Yoksa İZELMAN A.Ş. personelinin 01.01.2013 tarihinde başlayan Toplu iş Sözleşmesi görüşmelerin de personele düşük zam vermek için konuyu tekrar gündeme mi taşıdınız?

            İZELMAN A.Ş. personelinin bu ihaleler dolayısıyla psikolojik olarak yıprandığını görmüyor musunuz? Her an işsiz kalma korkusu yaşayan personelin aidiyet duygusu içinde hareket etmesini, işine sahip çıkmasını nasıl beklersiniz?  

İzmir Milletvekillerinden niye personelinize bir kereye mahsus Devlet İşçisi Kadrosu açılması hususunu, Türkiye Büyük Millet Meclisine taşımalarını istemiyorsunuz?

Tüm bu sorulara, bir cevabınız var mıdır?