Giraud Ailesi Gerçeği
KANAL 35’te AZİZ BAŞKAN’ın açıklamalarını can kulağı ile izledim ve inanamadım. Neden mi? Aynen şöyle konuştu Büyük Başkan “Efendim biz yedi yıla yakın Belediye Başkanlığı sürecinde birçok ön inceleme yapıldı, birçoğunda soruşturmaya gerek yoktur yazısı geldi. Bir konu vardır soruşturma izni verdi ve biz Danıştay’a dava açtık. Bakan beyin (Yüksel ÇAKMUR) İdari Mahkemesi’nde dava açtı ve biz iki davayı kazandık Sayın Bakan’ın açtığı davanın neticesini Danıştay’a yolladık. Geçen gün bir yerde Danıştay tablosunu verdi. Bu konuda vatandaşın biri ihbarda bulunuyor, müfettiş geliyor, ön inceleme yapıyor, soruşturmaya yer yoktur diye karar veriyor. Değerli arkadaşlar biz çok büyük bir kurumu yönetiyoruz, hatalar olacaktır. Bugüne kadar bir suistimal ve çıkar sağlamak gibi, imar kayırma gibi bir şey geçmedi. Allah hata yaptırmasın”
Bunları gerçekten inanarak mı söylediniz Sayın Büyük Başkan? İmar konusunda hiç kayırma yapmadınız mı? Gerçekten Baş Danışmanınız’ın planını şimdilik bir kenara koyuyorum. Giraud (KOÇ) ailesi planında hiçbir kayırmanız olmadı mı? İnanamıyorum, soruşturma izni verilmedi mi? Şimdi Başkanın yalanladığı konuları ele almak istiyorum, madde madde.
• Karar No: Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı 2010/115 Karar No: 04 Mayıs 2010. Gerek söz konusu imar planı tadilatını talep eden maliklerin itiraz dilekçesinde, gerekse İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun kararında ve Başkan’ın meclise verdiği önergesinde söz konusu alanın konut alanına çevrilmesine yönelik plan değişikliğin niçin uygun görüldüğüne dair herhangi bir gerekçe belirtilmediği, bunun yanında Belediye Meclis Çalışma Yönetmeliği’ne aykırı olarak, meclis gündemindeki 21 konu ile ilgili hiçbir detaylı görüşme yapılmadan ve mecliste gündem sırası ile okunmadan toplu olarak oylanıp karar alındığı; netice olarak İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.12.2007 tarih ve 01.2455 sayılı meclis kararı ile 3194 sayılı İmar Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’ne aykırı hareket edildiği; olayda sorumlulukları bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz KOCAOĞLU ve İzmir Büyükşehir Belediye meclis üyeleri için 4483 sayılı kanunun 6. Maddesi uyarınca 04.05.2010 tarihinde haklarında soruşturma izni verilmesine karar verildi. İçişleri Bakanı Beşir ATALAY imzalı. Bunu nasıl yok sayabiliyorsunuz? İzmirli hemşehrilerinizin gözlerinin içine baka baka nasıl yalanlayabiliyorsunuz?!
• Şimdi gelelim Sayın Yüksel ÇAKMUR’un İdare Mahkemesi’nde açtığı ve sizin kazandığınızı söylediğiniz davaya. Aslında bu davayı kazanmak için ne tür maharetlerin sergilendiğini yazmak lazım. Dava kazanılmadı, aslında DAVANIN KONUSU DEĞİŞTİRİLDİ. Yani maç oynanırken kural değiştirildi. Nasıl mı? İzmir’in 1/25.000 ölçekli planları jet hızıyla değiştirildi ve davanın konusu değişti. Davalar aynen devam ediyor.
• Mahkemenin raporunda ise, Planlama İlke ve Esasları ile kamu yararına uygun olmadığı görüşüne ulaşmıştır diyen bilirkişi Yard. Doç. Fatma Şenol, bilirkişi Prof. Dr Cemal Arkon, bilirkişi, Öğr. Gör. Dr.Erkal Serim’in raporlarını nasıl göz ardı edebiliyorsunuz?
• Peki, bu planlama süreci nasıl başlamıştı bundan üç yıl önce Meral Baysal ve Şebnem Tabak Giraudlar adına Büyükşehir Belediyesi’ne başvuruda bulunuyor. Başkan tarafından meclise sunuluyor, oradan komisyonlara havalesi yapılıyor. 1/25.000 ölçekli plan süreçleri devam ederken seyrek konut alanı için plan teklifi verilmesine rağmen yoğun konut alanına döndürülüyor. Bu kez Ali Rıza GÜLERMAN o kadar da olmaz diye itiraz ediyor ve plan orta yoğunluklu alan olarak kalıyor. 1/25.000 ölçekli planlar onanır onanmaz Meral Baysal 25.000’liklere itiraz ediyor. Peki, ne oluyor derseniz, tabi ki Büyükşehir komisyonu itirazı değerlendiriyor. Bir itirazda üç işlem yapılıyor.1) İtirazın Kabulü 2) Mevcut 1/25.000 ölçekli planın karar iptali 3) Konut kullanım kararının plana derhal işlenmesi ve akabinde 1/25.000 ölçekli planın meclisten geçmesi. Peki, ne oldu derseniz, CHP’li iki meclis üyesinin bu itirazı, bunlardan biri meclisin tek Şehir Plancısı Ertuğrul AKSOYDAN, elbet kâfi gelmiyor.
• 1/100.000 ölçekli planlarda kentsel kullanım alanı olarak geçiyor. Kentsel kullanım alanlarının içerisinde Atatürk Stadyumu da var o zaman burayı da konuta açalım Başkanım bence sakıncası yok. Ama orası Giraudlar’ın değil pardon.
• Doğal karakteri korunacak alan, bir özelliğinden dolayı korunması gereken alandır. Bunun yeşil alan olarak mütalaa etmek, Büyükşehir’e yakışmayan tutumdan çok öte iş bilmezliktir. Bu yanlış mütalaadan sonra yapılan iş bilmezliğin üzerine tüy dikercesine Giraud (KOÇ) ailesinin planı için Seferihisar ya da bilmem hangi ilçede ayrılmış. Kentsel yeşil alanına karşılık göstermek ise gafların en büyüğüdür.
• Soruşturmalık olan bu planın hala ısrarla 1/1000 ölçekli planları için, Buca Meclisi’nde bekliyormuş ama meclis üyeleri bu konuyu yargıya kadar taşıyacaklarını ifade ediyorlar. Bu ısrar niye Başkanım, kamuoyundaki DÜRÜST imajınızı niye lekelemeye çalışıyorsunuz? Bu kadar büyük sözler mi verildi?
Sonuç olarak, Büyük Başkan her ne kadar biz kimseye imar ayrımcılığı yapmadık dese de ortada tüm olaylar. Şimdi ben size soruyorum ben mi hemşehrilerinizi yanıltıyorum? Yoksa siz mi yanıltıyorsunuz? Yalnız sizi kutluyorum, neden mi? Ahde vefası olan birisiniz eskiden bayiliğini yaptığınız bir firma için tüm etik değerleri bile yok sayabiliyoruz. Bence Dürüst Başkan yerine size bundan sonra Vefalı Başkan diyeceğim. Sizi ayakta alkışlıyorum.
Notlarım
İZSU’daki finali cuma günü yapacağım.
2009 seçimlerinde Vefalı Başkan’ın nasıl tekrar Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu anlatacağım.
Sözlerimi Spurgeon sözüyle bitiriyorum: Gerçek, çizmelerini giyerken, yalan bütün dünyayı dolaşır.
Sağlıkla Kalın
Çürük Elmacı
Bunları gerçekten inanarak mı söylediniz Sayın Büyük Başkan? İmar konusunda hiç kayırma yapmadınız mı? Gerçekten Baş Danışmanınız’ın planını şimdilik bir kenara koyuyorum. Giraud (KOÇ) ailesi planında hiçbir kayırmanız olmadı mı? İnanamıyorum, soruşturma izni verilmedi mi? Şimdi Başkanın yalanladığı konuları ele almak istiyorum, madde madde.
• Karar No: Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı 2010/115 Karar No: 04 Mayıs 2010. Gerek söz konusu imar planı tadilatını talep eden maliklerin itiraz dilekçesinde, gerekse İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun kararında ve Başkan’ın meclise verdiği önergesinde söz konusu alanın konut alanına çevrilmesine yönelik plan değişikliğin niçin uygun görüldüğüne dair herhangi bir gerekçe belirtilmediği, bunun yanında Belediye Meclis Çalışma Yönetmeliği’ne aykırı olarak, meclis gündemindeki 21 konu ile ilgili hiçbir detaylı görüşme yapılmadan ve mecliste gündem sırası ile okunmadan toplu olarak oylanıp karar alındığı; netice olarak İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.12.2007 tarih ve 01.2455 sayılı meclis kararı ile 3194 sayılı İmar Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’ne aykırı hareket edildiği; olayda sorumlulukları bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz KOCAOĞLU ve İzmir Büyükşehir Belediye meclis üyeleri için 4483 sayılı kanunun 6. Maddesi uyarınca 04.05.2010 tarihinde haklarında soruşturma izni verilmesine karar verildi. İçişleri Bakanı Beşir ATALAY imzalı. Bunu nasıl yok sayabiliyorsunuz? İzmirli hemşehrilerinizin gözlerinin içine baka baka nasıl yalanlayabiliyorsunuz?!
• Şimdi gelelim Sayın Yüksel ÇAKMUR’un İdare Mahkemesi’nde açtığı ve sizin kazandığınızı söylediğiniz davaya. Aslında bu davayı kazanmak için ne tür maharetlerin sergilendiğini yazmak lazım. Dava kazanılmadı, aslında DAVANIN KONUSU DEĞİŞTİRİLDİ. Yani maç oynanırken kural değiştirildi. Nasıl mı? İzmir’in 1/25.000 ölçekli planları jet hızıyla değiştirildi ve davanın konusu değişti. Davalar aynen devam ediyor.
• Mahkemenin raporunda ise, Planlama İlke ve Esasları ile kamu yararına uygun olmadığı görüşüne ulaşmıştır diyen bilirkişi Yard. Doç. Fatma Şenol, bilirkişi Prof. Dr Cemal Arkon, bilirkişi, Öğr. Gör. Dr.Erkal Serim’in raporlarını nasıl göz ardı edebiliyorsunuz?
• Peki, bu planlama süreci nasıl başlamıştı bundan üç yıl önce Meral Baysal ve Şebnem Tabak Giraudlar adına Büyükşehir Belediyesi’ne başvuruda bulunuyor. Başkan tarafından meclise sunuluyor, oradan komisyonlara havalesi yapılıyor. 1/25.000 ölçekli plan süreçleri devam ederken seyrek konut alanı için plan teklifi verilmesine rağmen yoğun konut alanına döndürülüyor. Bu kez Ali Rıza GÜLERMAN o kadar da olmaz diye itiraz ediyor ve plan orta yoğunluklu alan olarak kalıyor. 1/25.000 ölçekli planlar onanır onanmaz Meral Baysal 25.000’liklere itiraz ediyor. Peki, ne oluyor derseniz, tabi ki Büyükşehir komisyonu itirazı değerlendiriyor. Bir itirazda üç işlem yapılıyor.1) İtirazın Kabulü 2) Mevcut 1/25.000 ölçekli planın karar iptali 3) Konut kullanım kararının plana derhal işlenmesi ve akabinde 1/25.000 ölçekli planın meclisten geçmesi. Peki, ne oldu derseniz, CHP’li iki meclis üyesinin bu itirazı, bunlardan biri meclisin tek Şehir Plancısı Ertuğrul AKSOYDAN, elbet kâfi gelmiyor.
• 1/100.000 ölçekli planlarda kentsel kullanım alanı olarak geçiyor. Kentsel kullanım alanlarının içerisinde Atatürk Stadyumu da var o zaman burayı da konuta açalım Başkanım bence sakıncası yok. Ama orası Giraudlar’ın değil pardon.
• Doğal karakteri korunacak alan, bir özelliğinden dolayı korunması gereken alandır. Bunun yeşil alan olarak mütalaa etmek, Büyükşehir’e yakışmayan tutumdan çok öte iş bilmezliktir. Bu yanlış mütalaadan sonra yapılan iş bilmezliğin üzerine tüy dikercesine Giraud (KOÇ) ailesinin planı için Seferihisar ya da bilmem hangi ilçede ayrılmış. Kentsel yeşil alanına karşılık göstermek ise gafların en büyüğüdür.
• Soruşturmalık olan bu planın hala ısrarla 1/1000 ölçekli planları için, Buca Meclisi’nde bekliyormuş ama meclis üyeleri bu konuyu yargıya kadar taşıyacaklarını ifade ediyorlar. Bu ısrar niye Başkanım, kamuoyundaki DÜRÜST imajınızı niye lekelemeye çalışıyorsunuz? Bu kadar büyük sözler mi verildi?
Sonuç olarak, Büyük Başkan her ne kadar biz kimseye imar ayrımcılığı yapmadık dese de ortada tüm olaylar. Şimdi ben size soruyorum ben mi hemşehrilerinizi yanıltıyorum? Yoksa siz mi yanıltıyorsunuz? Yalnız sizi kutluyorum, neden mi? Ahde vefası olan birisiniz eskiden bayiliğini yaptığınız bir firma için tüm etik değerleri bile yok sayabiliyoruz. Bence Dürüst Başkan yerine size bundan sonra Vefalı Başkan diyeceğim. Sizi ayakta alkışlıyorum.
Notlarım
İZSU’daki finali cuma günü yapacağım.
2009 seçimlerinde Vefalı Başkan’ın nasıl tekrar Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu anlatacağım.
Sözlerimi Spurgeon sözüyle bitiriyorum: Gerçek, çizmelerini giyerken, yalan bütün dünyayı dolaşır.
Sağlıkla Kalın
Çürük Elmacı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder