KAPALI KAPILAR ARDINDAN İBB 2

Çürük Elmacı / Nivent Kurtuluş
Kapalı Kapılar Ardında İBB 2


İZSU İşletmeler Genel Müdür yardımcılığı Makamından 17.03.2010 Tarihinde Su Kalitesi konu başlığıyla Genel Müdürlük Makamına bir yazı yazılmış. Bu yazıyı kim yazmış Dr.A.Suzan GÖK. Ne sıfatla yazmış genel müdür yardımcısı sıfatıyla. Dolayısıyla yetkin bir ağızdan çıkmış.

Bu rapor mahiyetindeki yazının 6. Maddesine dikkatleri çekmek istiyorum. 5216 sayılı yasa ile idaremize bağlanan tüm yerleşimler ve 185 köyün içme-kullanma sularında bazı parametreler (Nitrat, demir, mangan, antimon, nikel, alüminyum, ARSENİK, klorür, iletkenlik, sodyum v.b) aykırılık içermesi nedeniyle konunun Yönetim Kurulu’nda görüşülmesi ve idare sürece ilişkin karar alınmasında fayda görülmektedir.

Ya yine aynı yazı içerisinde İl Sağlık Müdürlüğü ile ortaklaşa aldıkları numunelerde ise İnsani Tüketim Amaçlı sular Yönetmeliği’ne göre aykırı da çıkmış.

Peki, yönetmeliğe göre,  halkı bilgilendirme yazısı yolladınız mı?

Oysa Genel Müdür Yardımcınız ne güzel bir duyuru taslağı hazırlamış, Sayın Tüketiciye hitaben.

Bu duyuruyu tüketiciyle buluşturdunuz mu? Yoksa a ne güzel hazırlanmış diye bir kenara mı koydunuz?

Lütfen sinirlenmeden hemşerilerinizi bilgilendirin. Yoksa yine sizin çoluk çocuk diye hitap ettiğiniz müfettişler sizi denetleyecektir.

Körfezi yüzülecek hale getirmeden önce suyumuzu içilecek hale getirin. Bu konu ile ilgili yazışmaları en altta siz okuyucularımla buluşturacağım.

35 AX 2X7X plakalı Laguna marka araba eşinize tahsis edilmedi mi, bu arabanın benzini ve şoförü İZULAŞ dan temin edilmiyor mu? Bakalım siz bu konu hakkında neler söylemişiniz.

“Başkan'ın hanımı hangi arabayla, niye gitti diye soruyorlar, bunu bana devlet verdi. Eşime de 'Bu arabayla gidecek denildi. Törenlere, temsilen gidildiğinde kullanıyor. Konu buralara kadar geldi. Bu taciz değil mi” de demişiniz

Taciz değil başkanım sizin eşiniz sadece törenlerde bu arabayı kullanmadığı iddiaları var. Bu arabanın çeşmedeki yazlığınızın önünde de günlerce durduğu iddiaları da var. Bu araba tören dışında tamamen eşinize tahsis edilmiş.

Bende soruyorum siz vergi rekortmeni değil misiniz, bu kadar küçük meblağlalar sizi yüceltmez, oğullarınızın şirketlerinden bir araba tahsis edin benzini, şoförünü oğullarınız kendi kasalarından ödese, nasıl olur desem. Bence çok iyi olur kefenin cebi yok.
Şimdi ben size sorsam hanımınız herhangi bir açılıştan sonra çeşmeye yazlığa gidecek diyelim. Açılıştan sonra devletin tahsis ettiği arabayı bırakıp kendi arabasıyla mı yola devam ediyor diye sorsam.

Bu konuyla ilgili Hz Ömer’in günümüze kadar gelmiş yaşanmış bir olayla, anlatmaya çalışsam. Belki o zaman anlaşılır, diyorum.

Hz. Ömer Halife olduğu dönemde bir aksam çalışıyordu. O esnada bir misafiri geldi ve oturup sohbet etmeye başladı. Hz. Ömer hemen ayağa kalktı ve yanmakta olan mumu söndürüp başka bir mumu yaktı. Misafiri şaşkın gözlerle Hz. Ömer'e bakıyordu. Hiçbir şey anlamamıştı. Dayanamayıp sordu:

"O da mum, diğeri de mum. İkisi de ayni şekilde aydınlık veriyor. Niye birini söndürüp de ötekini yaktın?"

Hz. Ömer’in cevabi şu oldu:

"Söndürdüğüm mum, milletin parası ile alınmıştı. Özel islerimi yaparken, arkadaşlarımla sohbet ederken onu kullanmaya hakkim yok. Bunun için o mumu söndürdüm ve kendi paramla aldığım mumu yaktım."
Böyle insanlar kaldı mı diyeceksiniz, evet hala öyle insanların varlığı ile ayaktayız. Yoksa halimiz ne olurdu?

Kamu hakkı, adı üzerinde kamunun yani toplumun, günümüz ifadesiyle kamuoyunun hakkı demektir. Burada da görülüyor ki koca bir topluluğun hakkı bulunuyor. Hani günümüzde "Tüyü bitmemiş yetim hakkı" diye kullanılan bir deyim vardır ya, işte bu deyimin içerisinde kamu hakları da var.

Katı atık ihalesini geçmişte rahmetli Piriştina yapmıştı, siz her nedense bu ihaleyi iptal ettiniz. Bu firma İZSU yu mahkemeye verdi. Dava şu an Danıştay’ın 13. Dairesinde görüşülüyor. Ya bu davayı,  firma kazanırsa. Yeni yapılan ihaleyi kazanan firma da, haklı olarak elbet mahkemeye gidecek. Peki, o zaman ne olacak?

1) İlk ihaleyi alan firmaya yüklü bir tazminat ödeyeceksiniz

2) Yâda ilk alan firmaya işi yaptırmak zorunda kalacaksınız.

3) Bu kez de ikinci ihaleyi alan firma İBB yi mahkemeye verecek

Sonuç olarak yine İzmirli kaybedecek hem süre açısından hem de yine pamuk eller cebe girecek. Sonra uyarmadı demeyin. Yanlış hesap Bağdat’tan döner. Bu kez hukukçularına danışın lütfen.

Yarın ki konumun içerisinde Urla var Buz pateni sahasının astronomik elektrik faturaları var.
Yarın yine buradayım beklerim efendim.

Sağlıkla Kalın
Çürük Elmacı Nivent Kurtuluş