İZSU GATE 3
Geçen yazımda kaleme aldığım sahte belge ile iş verilen ihale yasaklısı firmaya neden hala iş verildiği hususunda ne İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ne de İZSU’dan bilgi gelmedi. Oysa bir bilgi gelseydi sizlerle paylaşacaktım. Şu an İçişleri Bakanlığı’ndan gelen müfettişlerin dikkatini çekmiştir diye de düşünüyorum.
Gelelim bu günkü gündemimize Aziz Başkan’a hitaben yazılmış yazıda, Güven AĞAR için burada kaleme alamayacağım çok ağır ithamlar içeren mektupta yer alan birkaç bilgiyi sizlerle paylaşacağım. Son bir yılda 22/d ve 21/f ihale yöntemi ile verilen ihalelerin araştırılmasını istemiş. Bornova Homeros Vadisi havuz yapımı işlerinde yapılan kesit artışının inceletilmesi de istemiş. Geçmiş yıllardaki müteahhitlerle, en son Bulgaristan Sofya seyahatlerinin de incelenmesini istemiş. Mxxx ve Dxxx firmalarına sürekli iş verildiğinden de söz etmiş. Homeros Vadisi’nde şu an devam eden işi inceletin işin içinde kimlerin olduğunu göreceksiniz diye tam bir sayfa ihbar mektubunu mutlaka Aziz Başkanım okumuştur. Eğer okumadıysa elimde olan bu mektupları ve benim yazmaya utandığım diğer konuları da mutlaka ele alacaktır.
Yine başka bir mektupta yer alan CHP'li İZSU müteahhitlerinin kaleme aldığı AZİZ KOCAOĞLU’na hitaben yazdıkları, ihbar mektubunda ise Sayın Genel Müdür Ahmet Alpaslan’ın üstün gayretleriyle epeyce düzgün işler olduğundan söz ederken Ali ATEŞ’in, Hasan MANİ döneminde gerçekleştirilen bütün eski projelerde imzası olduğunu biliyorsunuz. Şu anda çıkarılan bütün işlerde proje hataları var, düzgün firmalar olarak alacağımız işin proje hatalarından dolayı mağdur olmaktan korkuyoruz. Bütün projeler hala Ali ATEŞ yönlendirmesi ile yapılıyor, kurum mahcup oluyor, tekrar tekrar yapılan yanlışlarla kurum zarara uğratılıyor. Kendisini CHP’li olarak gösterse de AKP ve MHP’li firmalara iş veriyor. Sizin DÜRÜST imajınıza zarar veriyor.
Lütfen buraya dikkat edin! Yine aynı mektupta yer alan “Şimdi de müşavirlik işini tezgâhlamaya çalışıyor. Bu iş için teklif istediği firmalar sağcı firmalar. Bizler ASKİ ve İSKİ’ye giremezken bunlar İZSU’da cirit atıyor. Davetiyeli proje işlerinin çoğuna özellikle büyük projelere sağcı firmalar çağrılıyor. FETHULLAHCI firmalardan birine müşavirlik işini verirseniz artık bizler İZSU’ya adım atamayız. Kurumun tüm bilgileri ARSENİK OLAYINDA olduğu gibi siyasi iktidarın elinde oyuncak gibi kullanılır. Sayın Başkanım sizden beklentimiz İZSU'yu kurtarmanız, bu hassas konuyu önce size anlatmak istedik. Eğer bu konuların önü alınmasa maalesef ikinci D. G. vakası patlak verecek. Bu konuda size güveniyoruz, elimizde ciddi belgeler var. Sayın Başkanımız, konu partiye ve basına aksetmeden önce bilesiniz istedik. Çünkü sizi seviyoruz başarılı olmanızı istiyoruz.”
Şaşırdınız değil mi? Ben şaşırmadım hayrete düştüm. İZSU müteahhitleri üşenmeden Aziz BAŞKAN’a ve kuruma defalarca mektup yazmışlar, sağır sultan duymuş; ama ne yazık diyorum BAŞKAN olayı ele almamış görünüyor. Şimdi sormak lazım sizler CHP’Lİ MİSİNİZ? Olamazsınız, neden mi? AKP’nin ekmeğine yağ sürecek ne varsa yapıyorsunuz, İzmir’in kemikleşmiş oyundan çalıyorsunuz. Bu nedir Allah aşkına! Kemal KILIÇDAROĞLU verdiği demeçlerde temiz toplum, şeffaflık derken siz neler yapıyorsunuz! Lütfen ama lütfen bu yazdıklarımdan dolayı beni mahkemeye verin, verin ki buraya yazamadığım birçok şey su yüzüne çıksın. Bu kurumlar kimsenin babasının malı değil, sizlere emanet edilmiş, emanete hıyanet olmaz.
İZSU kurumunda bu yazdığım kişileri ne gördüm ne de tanırım. Hele hele hiçbir düşmanlığım olamaz. Ben sadece önce vatandaşlık görevimi yapıyor, sonra siz okurlarımı bilgilendiriyorum. Eğer bu suçsa, suçların en büyüğünü işliyorum ve işlemeye devam edeceğim; sonuca ulaşıncaya kadar.NOTLARIMİZSU’da sürekli iş alan firmalar deşifre olunca ikinci paravan şirketlerle iş almaya başlamış: Axxx Kxxx. Bunlara da yer vereceğim.Bornova Belediye Başkanı bizim siteyi bizzat arayarak Sinan KARA ile görüşmüş. Kendisine yönelik haberlere dikkat etmemiz söylemiş ve aksi halde dava açacağını da eklemiş. Bu haberler doğrultusunda sanki müfettiş gelmiş gibi haber yapmamızın doğru olmadığını da söylemiş, söylemiş de… Sayın Başkan ben de sizin Dxxx Beton ile ilgili yazı yazmıştım. Encümen kararıyla yıkım emrinin altına imza atmışsınız. Sonra ne oldu da bu karardan döndünüz? Ayrıca siz kendi sitenizde ya da yerel basına, Ankara’dan müfettişler geldi usulsüz işlemle ilgili savunma hazırlıyoruz, diye demeç vermediğinize göre bizlerin görevi bunu okurlarla paylaşmak. Eğer bu suçsa evet bizler suçluyuz. Sayın Başkan önümüzdeki günlerde sizin Dxxx Beton ile ilgili encümen kararlarınızdan ve olayın vahametinden bahsedeceğim hiç merak etmeyin.Fatura olayını kapattığımı sanmayın hala cevap beklemekteyim. Önümüzdeki günlerde tekrar detaylarıyla açıklamaya devam edeceğim.Sözlerimi KONFUCYUS sözüyle bitiriyorum: Bir Yerde Küçük İnsanların Büyük Gölgeleri Varsa, O Yerde Güneş Batıyor Demektir.Sağlıkla KalınÇürük Elmacı
Gelelim bu günkü gündemimize Aziz Başkan’a hitaben yazılmış yazıda, Güven AĞAR için burada kaleme alamayacağım çok ağır ithamlar içeren mektupta yer alan birkaç bilgiyi sizlerle paylaşacağım. Son bir yılda 22/d ve 21/f ihale yöntemi ile verilen ihalelerin araştırılmasını istemiş. Bornova Homeros Vadisi havuz yapımı işlerinde yapılan kesit artışının inceletilmesi de istemiş. Geçmiş yıllardaki müteahhitlerle, en son Bulgaristan Sofya seyahatlerinin de incelenmesini istemiş. Mxxx ve Dxxx firmalarına sürekli iş verildiğinden de söz etmiş. Homeros Vadisi’nde şu an devam eden işi inceletin işin içinde kimlerin olduğunu göreceksiniz diye tam bir sayfa ihbar mektubunu mutlaka Aziz Başkanım okumuştur. Eğer okumadıysa elimde olan bu mektupları ve benim yazmaya utandığım diğer konuları da mutlaka ele alacaktır.
Yine başka bir mektupta yer alan CHP'li İZSU müteahhitlerinin kaleme aldığı AZİZ KOCAOĞLU’na hitaben yazdıkları, ihbar mektubunda ise Sayın Genel Müdür Ahmet Alpaslan’ın üstün gayretleriyle epeyce düzgün işler olduğundan söz ederken Ali ATEŞ’in, Hasan MANİ döneminde gerçekleştirilen bütün eski projelerde imzası olduğunu biliyorsunuz. Şu anda çıkarılan bütün işlerde proje hataları var, düzgün firmalar olarak alacağımız işin proje hatalarından dolayı mağdur olmaktan korkuyoruz. Bütün projeler hala Ali ATEŞ yönlendirmesi ile yapılıyor, kurum mahcup oluyor, tekrar tekrar yapılan yanlışlarla kurum zarara uğratılıyor. Kendisini CHP’li olarak gösterse de AKP ve MHP’li firmalara iş veriyor. Sizin DÜRÜST imajınıza zarar veriyor.
Lütfen buraya dikkat edin! Yine aynı mektupta yer alan “Şimdi de müşavirlik işini tezgâhlamaya çalışıyor. Bu iş için teklif istediği firmalar sağcı firmalar. Bizler ASKİ ve İSKİ’ye giremezken bunlar İZSU’da cirit atıyor. Davetiyeli proje işlerinin çoğuna özellikle büyük projelere sağcı firmalar çağrılıyor. FETHULLAHCI firmalardan birine müşavirlik işini verirseniz artık bizler İZSU’ya adım atamayız. Kurumun tüm bilgileri ARSENİK OLAYINDA olduğu gibi siyasi iktidarın elinde oyuncak gibi kullanılır. Sayın Başkanım sizden beklentimiz İZSU'yu kurtarmanız, bu hassas konuyu önce size anlatmak istedik. Eğer bu konuların önü alınmasa maalesef ikinci D. G. vakası patlak verecek. Bu konuda size güveniyoruz, elimizde ciddi belgeler var. Sayın Başkanımız, konu partiye ve basına aksetmeden önce bilesiniz istedik. Çünkü sizi seviyoruz başarılı olmanızı istiyoruz.”
Şaşırdınız değil mi? Ben şaşırmadım hayrete düştüm. İZSU müteahhitleri üşenmeden Aziz BAŞKAN’a ve kuruma defalarca mektup yazmışlar, sağır sultan duymuş; ama ne yazık diyorum BAŞKAN olayı ele almamış görünüyor. Şimdi sormak lazım sizler CHP’Lİ MİSİNİZ? Olamazsınız, neden mi? AKP’nin ekmeğine yağ sürecek ne varsa yapıyorsunuz, İzmir’in kemikleşmiş oyundan çalıyorsunuz. Bu nedir Allah aşkına! Kemal KILIÇDAROĞLU verdiği demeçlerde temiz toplum, şeffaflık derken siz neler yapıyorsunuz! Lütfen ama lütfen bu yazdıklarımdan dolayı beni mahkemeye verin, verin ki buraya yazamadığım birçok şey su yüzüne çıksın. Bu kurumlar kimsenin babasının malı değil, sizlere emanet edilmiş, emanete hıyanet olmaz.
İZSU kurumunda bu yazdığım kişileri ne gördüm ne de tanırım. Hele hele hiçbir düşmanlığım olamaz. Ben sadece önce vatandaşlık görevimi yapıyor, sonra siz okurlarımı bilgilendiriyorum. Eğer bu suçsa, suçların en büyüğünü işliyorum ve işlemeye devam edeceğim; sonuca ulaşıncaya kadar.NOTLARIMİZSU’da sürekli iş alan firmalar deşifre olunca ikinci paravan şirketlerle iş almaya başlamış: Axxx Kxxx. Bunlara da yer vereceğim.Bornova Belediye Başkanı bizim siteyi bizzat arayarak Sinan KARA ile görüşmüş. Kendisine yönelik haberlere dikkat etmemiz söylemiş ve aksi halde dava açacağını da eklemiş. Bu haberler doğrultusunda sanki müfettiş gelmiş gibi haber yapmamızın doğru olmadığını da söylemiş, söylemiş de… Sayın Başkan ben de sizin Dxxx Beton ile ilgili yazı yazmıştım. Encümen kararıyla yıkım emrinin altına imza atmışsınız. Sonra ne oldu da bu karardan döndünüz? Ayrıca siz kendi sitenizde ya da yerel basına, Ankara’dan müfettişler geldi usulsüz işlemle ilgili savunma hazırlıyoruz, diye demeç vermediğinize göre bizlerin görevi bunu okurlarla paylaşmak. Eğer bu suçsa evet bizler suçluyuz. Sayın Başkan önümüzdeki günlerde sizin Dxxx Beton ile ilgili encümen kararlarınızdan ve olayın vahametinden bahsedeceğim hiç merak etmeyin.Fatura olayını kapattığımı sanmayın hala cevap beklemekteyim. Önümüzdeki günlerde tekrar detaylarıyla açıklamaya devam edeceğim.Sözlerimi KONFUCYUS sözüyle bitiriyorum: Bir Yerde Küçük İnsanların Büyük Gölgeleri Varsa, O Yerde Güneş Batıyor Demektir.Sağlıkla KalınÇürük Elmacı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder