Çürük Elmacı / Nivent Kurtuluş Sosyal Demokratlık
Sizce Sosyal Demokrat Parti nedir? diye sorsam hiç tereddüt etmeden, ırk, din, dil, cinsiyet ve servet farkı gözetmek gibi, siyasal hak eşitliği, gözeten savunan bir parti dersiniz.
CHP’nin programının temellerini oluşturan “altı ok”un da (Cumhuriyetçilik, Laiklik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devletçilik, İnkılâpçılık) dikkat ederseniz, CHP’nin ilkeleri arasında “Demokrasi” yoktur. Gerçi ne yazık ki demokrasi sadece sözde kalmış durumda. Ülkemizin içinde bulunduğu konum bunu yüzümüze tokat gibi vurmaktadır. Kim bilir belki çocuklarımız bize demokrasinin tarifini yapmamızı istediğinde “Bak çocuğum geçmişte biz Demokrasiyle yönetilirdik ama siyasiler yavaş, yavaş demokrasiyi menfaatleri doğrultusunda bizlere unutturdular” diye bahsederken çocuklarımız peki siz ne yapıyordunuz? Bu süreçte diye soracaklardır elbet.Sosyal demokratlığın misyonunu üslenen bugünün CHP’si milliyetçiliği siyasetinin temeline oturtmuş, diplomatlar ve müteahhitlerle dolu bir parti halini almıştır. Her fırsatta eşitçilikten söz eden bu kişiler, işçi sınıfının, emekçilerin, yoksulların, ezilenlerin dertleriyle ilgisi yoktur. Neden bu cümleleri kuruyorum derseniz eğer; Vefalı Başkan her fırsatta Sosyal Demokratlıktan söz ederken makam odasının hemen dış duvarını boyayan iki işçinin ölümüyle sonuçlanan kazanın ardından bilirkişilerin yaptıkları incelemenin sonuçları kamuoyunun vicdanını sızlattı. Peki, bu takdiri ilahi miydi? Yoksa sorumsuzluk muydu? İzmir Büyükşehir Belediyesi adına yapılan tüm çalışmaları işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından denetlemelidir diye verilen rapor hangi vicdanlarda aklanacak? Bu ilk miydi? Hayır. Hatırlarsanız, metro çalışmaları sırasında yine isçi kardeşlerimizi kaybetmiştik. Oysa bu isçilerin vefatından bir hafta önceye yakın Vefalı Başkan "metro çalışmaları her ne kadar geciktiyse bile bir tek işçimizin burnu bile kanamadı" demişti. Ardından yine işçi güvenliği hiçe sayılarak yapılan işler neticesinde olan yine işçi kardeşlerimize oldu. Peki, siz biliyor musunuz? İşçinin emekçinin hakkını koruyamadığınızı.Geçen gün yerel televizyon kanalında "Milletvekilliği bana göre değil, benim alanım sokaklar, eşimle, dostumla arabayla giderken bu kavşağı ben yaptım bu yolu ben açtım, demek daha iyi, gözle görülür bir şeyler yapıyorsunuz" derken Başkanım, Büyükşehir Belediyesi tarafından Narlıdere'de 11,5 milyon liraya yaptırılan ve "İzmir'in en pahalı yolu" unvanına sahip 1670 metrelik Nar-Bel yolundan geçerken de eşinize dostunuza ne diyorsunuz? Aynı gururu paylaşabiliyor musunuz? Bu yol için bilirkişi raporları İzmir Büyükşehir Belediyesi için yüz karasıdır. Hazırlanan raporda "Narbel Yolu'ndaki ölçümlerde eğilimin yüzde 20-21'e ulaştığı, taşıt izi genişliği (taşıta ayrılan kısmın genişliği) ile eğiminin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kentsel normlar açısından uyumlu olmadığı görüşünü belirtti." Peki, şimdi ne olacak? Bizlerin cebinden harcanan bu pahalı yol, yine bizlerin paralarından harcanarak eski haline getirilecek değil mi? Peki siz biliyor musunuz? Bu kaçıncı hatadan dolayı İzmir halkının paraları hiç oluyor?Karşıyaka Belediyesi Opera binasını sorunsuz olarak 6 milyona bitirdi. Peki, Büyükşehir Belediyesi olarak biraz ilerisine ikinci opera binasını hangi akla hizmet adına 95 milyona yapıyorsunuz? Aman Başkanım yine hata yaparak yapmayı planladığınız yerin dışına taşıp başka parsele el atarsınız da astarı yüzünden pahalıya gelir, neme lazım tek Opera binası bizlere yeterde artar bile. Siz elinizdeki işlere bakın mesela metroyu bitirebilirsiniz.Metro demişken ortalıkta dolaşan söylentilere kulak vermenizi öneririm, söylenenlere göre Hatay bölgesine döşemeyi planladığınız küp granitlerin nereden geleceği konusuna dikkat etmem doğrultusunda uyarıldım. Bu söylentilere inanmak istemiyorum ama yakinen takip ediyorum.Yine işgüzarlık yapıp bir çok soruna el atmaya çalıştım. Sonuç kocaman bir hiç! Herkes yine kendi bildiğini okuyacak.Notlarım:• Geçen hafta hoşgörü diyarı Kemalpaşa belediyesindeydim ilginç olaylara şahit oldum önümüzdeki günlerde paylaşacağım.• Kültür müdürlüğünde ihaleler kimlere nasıl veriliyor? Bu konunun detayları çok ilginç.• Yeni Belediye otobüsleri hat düzenlemeleriniz hemşerilerinizi bezdirmiş durumda. Umarım en kısa sürede düzeltme yoluna gidersiniz.• Faturaya halen cevap alamadım, benimkide laf işte sanki diğer yazdığım konulara cevap almışım gibi soruyorum.Sözlerimi büyük önder Atatürk’ün bir sözüyle bitiriyorum: İnsanın serveti, kendi kişiliğinde olmalıdır.Sevgiyle kalın.Çürük Elmacı
CHP’nin programının temellerini oluşturan “altı ok”un da (Cumhuriyetçilik, Laiklik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devletçilik, İnkılâpçılık) dikkat ederseniz, CHP’nin ilkeleri arasında “Demokrasi” yoktur. Gerçi ne yazık ki demokrasi sadece sözde kalmış durumda. Ülkemizin içinde bulunduğu konum bunu yüzümüze tokat gibi vurmaktadır. Kim bilir belki çocuklarımız bize demokrasinin tarifini yapmamızı istediğinde “Bak çocuğum geçmişte biz Demokrasiyle yönetilirdik ama siyasiler yavaş, yavaş demokrasiyi menfaatleri doğrultusunda bizlere unutturdular” diye bahsederken çocuklarımız peki siz ne yapıyordunuz? Bu süreçte diye soracaklardır elbet.Sosyal demokratlığın misyonunu üslenen bugünün CHP’si milliyetçiliği siyasetinin temeline oturtmuş, diplomatlar ve müteahhitlerle dolu bir parti halini almıştır. Her fırsatta eşitçilikten söz eden bu kişiler, işçi sınıfının, emekçilerin, yoksulların, ezilenlerin dertleriyle ilgisi yoktur. Neden bu cümleleri kuruyorum derseniz eğer; Vefalı Başkan her fırsatta Sosyal Demokratlıktan söz ederken makam odasının hemen dış duvarını boyayan iki işçinin ölümüyle sonuçlanan kazanın ardından bilirkişilerin yaptıkları incelemenin sonuçları kamuoyunun vicdanını sızlattı. Peki, bu takdiri ilahi miydi? Yoksa sorumsuzluk muydu? İzmir Büyükşehir Belediyesi adına yapılan tüm çalışmaları işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından denetlemelidir diye verilen rapor hangi vicdanlarda aklanacak? Bu ilk miydi? Hayır. Hatırlarsanız, metro çalışmaları sırasında yine isçi kardeşlerimizi kaybetmiştik. Oysa bu isçilerin vefatından bir hafta önceye yakın Vefalı Başkan "metro çalışmaları her ne kadar geciktiyse bile bir tek işçimizin burnu bile kanamadı" demişti. Ardından yine işçi güvenliği hiçe sayılarak yapılan işler neticesinde olan yine işçi kardeşlerimize oldu. Peki, siz biliyor musunuz? İşçinin emekçinin hakkını koruyamadığınızı.Geçen gün yerel televizyon kanalında "Milletvekilliği bana göre değil, benim alanım sokaklar, eşimle, dostumla arabayla giderken bu kavşağı ben yaptım bu yolu ben açtım, demek daha iyi, gözle görülür bir şeyler yapıyorsunuz" derken Başkanım, Büyükşehir Belediyesi tarafından Narlıdere'de 11,5 milyon liraya yaptırılan ve "İzmir'in en pahalı yolu" unvanına sahip 1670 metrelik Nar-Bel yolundan geçerken de eşinize dostunuza ne diyorsunuz? Aynı gururu paylaşabiliyor musunuz? Bu yol için bilirkişi raporları İzmir Büyükşehir Belediyesi için yüz karasıdır. Hazırlanan raporda "Narbel Yolu'ndaki ölçümlerde eğilimin yüzde 20-21'e ulaştığı, taşıt izi genişliği (taşıta ayrılan kısmın genişliği) ile eğiminin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kentsel normlar açısından uyumlu olmadığı görüşünü belirtti." Peki, şimdi ne olacak? Bizlerin cebinden harcanan bu pahalı yol, yine bizlerin paralarından harcanarak eski haline getirilecek değil mi? Peki siz biliyor musunuz? Bu kaçıncı hatadan dolayı İzmir halkının paraları hiç oluyor?Karşıyaka Belediyesi Opera binasını sorunsuz olarak 6 milyona bitirdi. Peki, Büyükşehir Belediyesi olarak biraz ilerisine ikinci opera binasını hangi akla hizmet adına 95 milyona yapıyorsunuz? Aman Başkanım yine hata yaparak yapmayı planladığınız yerin dışına taşıp başka parsele el atarsınız da astarı yüzünden pahalıya gelir, neme lazım tek Opera binası bizlere yeterde artar bile. Siz elinizdeki işlere bakın mesela metroyu bitirebilirsiniz.Metro demişken ortalıkta dolaşan söylentilere kulak vermenizi öneririm, söylenenlere göre Hatay bölgesine döşemeyi planladığınız küp granitlerin nereden geleceği konusuna dikkat etmem doğrultusunda uyarıldım. Bu söylentilere inanmak istemiyorum ama yakinen takip ediyorum.Yine işgüzarlık yapıp bir çok soruna el atmaya çalıştım. Sonuç kocaman bir hiç! Herkes yine kendi bildiğini okuyacak.Notlarım:• Geçen hafta hoşgörü diyarı Kemalpaşa belediyesindeydim ilginç olaylara şahit oldum önümüzdeki günlerde paylaşacağım.• Kültür müdürlüğünde ihaleler kimlere nasıl veriliyor? Bu konunun detayları çok ilginç.• Yeni Belediye otobüsleri hat düzenlemeleriniz hemşerilerinizi bezdirmiş durumda. Umarım en kısa sürede düzeltme yoluna gidersiniz.• Faturaya halen cevap alamadım, benimkide laf işte sanki diğer yazdığım konulara cevap almışım gibi soruyorum.Sözlerimi büyük önder Atatürk’ün bir sözüyle bitiriyorum: İnsanın serveti, kendi kişiliğinde olmalıdır.Sevgiyle kalın.Çürük Elmacı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder