Çürük Elmacı / Nivent Kurtuluş İzmir`in Bu Kadar Çok Parası Mı Var?
İzmir Büyükşehir Belediyesinin hazırlatıp dağıttığı dergiyi derinlemesine inceledim. Dergininin 34.sayfasında yer alan “Hedef Yüzülebilir Körfez” başlığı altında şu bilgiler verilmektedir:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi temizlik gemisi alacak”, “Yenikale bölgesi ile Alsancak Limanı arasındaki alanda derinleştirme çalışmalarına başlayacak. Şu anda 12 metre civarında olan derinlik 16-18 metreye kadar çıkarılacak.”Bu proje uzun zamandır Ulaştırma Bakanlığı’nın gündeminde olan bir proje. Çünkü Alsancak Limanına büyük tonajlı gemiler giremiyor ve bu derinleştirmenin yapılması lazım. Ayrıca bakanlığa bağlı DLH Genel Müdürlüğünün elinde birçok tarama gemisi de var. Şimdi görüyoruz ki bu projeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi üsleniyor.Neden? İzmir’in bu kadar çok parası mı var?On sekiz yıl DLH Bölge Müdürlüğü yapmış ve İzmir Körfezinde 7-8 milyon metre küp taramayı geçekleştirmiş, bu konuda Türkiye’nin sayılı otoritelerinden olan M. Ayhan Özerden ile görüşerek bilgi aldım. Kendisi hiçbir beklentisi olmadan bu proje için birikimini paylaşmak istemiş ancak davet gelmemiş.Ulaştırma Bakanlığı bu kanalı 14 m. ye taramayı düşünmüş ve bu işi Alsancak Limanı özelleştirme ihalesi içine de koymuş. Taranacak miktar 4 milyon metre küp. Fakat bu ihale daha sonra iptal edilmiş. Eğer kanal 18 metrelere taranırsa 10 milyon metreküpü buluyor ve Böyle bir projenin maliyeti de 60-70 milyon TL civarında.Alsancak Limanının en derin rıhtımları 13 m. iken 18m. ye tarama yapmak ne getirecek onu da anlamak mümkün değil.Yukarıda bahsedilen taramadan çıkacak malzeme ile dere ağızlarında biriken malzeme birbirinden çok farklı yapıda. Bu kanaldaki malzemelerin % 95’i yüz yıl öncesinin birikintileri. Yüz yıl önceki derinlik haritalarına bakıldığında, derinliklerde pek fark görülmüyor. Dolayısı ile bu tarama için ayrı bir ÇED hazırlanmalı. Dere ağızlarında biriken malzemeler ise son yılların getirileri. Kirlilik değerleri düşük olan malzemelerin bertaraf hem daha kolay hem da daha ucuz maliyetli.Duyduğumuza göre, Büyükşehir Belediyesi emici tarak gemisi almak istiyormuş. Emici tarak gemileri malzemeyi alırken içerisine %80 su karıştırarak alır. Bizim körfezdeki malzeme için değerlendirirsek, peyniri ayran haline getirerek alır. Bu da bertaraf edilecek malzeme miktarını dört katına çıkartır ve elinizde artık peynir değil ayran vardır.İzmir körfezi bu deneyimi 1987 yılında yaşadı. Büyükşehir Belediyesi, Belçikalı bir firmaya Melez Deresinin ağzının taranması işini verdi. Belçikalılar buraya emici tarak gemisi getirdiler. İzmir’de oluşan tepkiler, bu geminin daha fazla çalışmasına izin vermedi ve firma Big Boss isimli kepçeyi getirerek işine devam mecburiyetinde kaldı. Bu deneyimden bir ders alınması gerekir.İzmir Büyükşehir Belediyesi, daha sonraki yıllarda da Melez ağzındaki malzemeyi sallama kepçelerle dere kenarına alıp kuruttu ve bertaraf etti. Hiç kimsenin de bir şikâyeti olmadı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Haliç’i emici tarak gemisi ile temizledi. Çıkan malzemeyi de çevreye zarar vermemesi adına eski taş ocaklarının çukurlarına boşalttı. İzmir’de ekonomik değeri düşük böyle bir yer yok ki. Dere ağızlarından çıkacak malzemeyi karada nereye dökseniz bir doğa tahribatı yaparsınız. Dere ağızlarından çıkacak malzemeler ve sirkülasyon kanalı taramalarını da katarsak, sulu 60-70 milyon metreküp malzeme depolayacaksınız.Gemi satın almadan uygulanabilir çözümler üretilmeli.Ulaştırma Bakanlığının projesinin Büyükşehir Belediyesince üslenilmesinin anlamı ne?Bir konuyu kaleme almadan evvel bildiğiniz üzere önce araştırma yaparım, konu hakkında belgeler edinirim, elimdeki bilgiler yeterli değil ise işte o zaman konunun uzmanını bulurum. Anlatmak istediğim ben bir kurumun başı değilim ancak siz okurlarıma karşı sorumluluğum var. Sizleri yanıltmak ve yanlış bilgi vermekten korkarım. İşte bu yüzden Sayın M.Ayhan ÖZERDEN’İ arayıp bir bilen olarak kendilerine danıştım. Büyük bir sabırla beni dinledi ve konunun tamamen dışında olan bana tüm bilgilerini aktardı.Konunun özeti her zaman ki gibi hatalar zinciri oluşmaya başlamış İşin ehillerine danışılmamış. Deniz temizlemesi sonucunda toplanan malzemenin tarım alanlarına vereceği zarar vereceği aşikârdır. Bu durumda ÇED Raporlarını nasıl alacaklar. Yıllar evvel tüm İzmirliyi ayağa kaldıran bu konunun yeniden ayağa kaldırmayacağını kim garanti edecek.Alınması düşünülen gemileri daha önce denemiş olan. O dönemin Belediye Başkanı Sayın Burhan ÖZFATURA’YA danışılmış mı? Konunun en vahimi ise her platformda tarıma verdiği önemden bahseden Sayın KOCAOĞLU, toplanan malzemenin tarım alanlarına zarar vereceğini bilmiş olmasıdır.Bu konunun takipçisiyim sonuna kadar! Tüm İzmirlileri de bu konunun takipçisi olmaya davet ediyorum. Bence sokağa atılan bu paralarda hepimizin hakkı var.Notlarım;• Kemalpaşa Belediyesi ile ilgili yazım,deprem etkisi yaratmış. Meclisi oldukça germiş, yazımdan çıktı alınıp kahvelere dağıtılmış. Kemalpaşa Belediye şirketinde çalışan 36 işçi diken üstünde duruyormuş Nedeni ise Muhalif partili olmaları. CHP ye geçmedikleri takdirde işten çıkarılmakla tehdit ediliyorlarmış. Umarım bu söylenenler doğru değildir. Sayın KILIÇDAROĞLU “bizim için yandaş değil vatandaş var” demesine karşın siz farklı davranırsanız oy kaybedersiniz. Yazdığım yazıların artçıları olacaktır, yakinen izlemekteyim, daha şimdiden dosyalar birikmeye başladı. Meğer ne kadar çok sıkıntı varmış. Pek yakında bu konuyu detaylarıyla inceleyeceğiz.• Bornova İlçesindeki taş ocaklarının kapatılması için Büyükşehir Belediyesince 24.10.1995 tarihinde karar verildiği kayıtlarda olmasına karşın neden kapatılmamıştır. T.C Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi 2010/62027 nolu dosyada aynen bu ibareler geçmektedir.”İzmir Büyükşehir Belediyesi aldığı yasaklama kararını pratikte uygulamadığından taş ocakları yasaklama kararına rağmen üretimlerine devam ettikleri ve kâğıt üzerinde kaldığı yazmakta. Bu konu bizzat başkan tarafından bilinmektedir. Konunun incelenmesi için Başkan yardımcısı Sayın Sırrı AYDOĞAN paraflı, 03.03.2011 tarihinde Pervin Şenel Genç tarafından İZSU Genel Müdürlüğüne yollanmış. Çünkü dere yatakları için mıcır nereden alınıyor?• İZSU 29.11.2006 Tarih ve 30122 sayılı yazı içeriğinde Ege-Koop Güzelbahçe bölgesinde yapmış olduğu konutlarda içme suyu bağlantılarıyla ilgili kişilere özel neler yapıldığını bir,bir anlatacağım ve çok şaşıracaksınız.En alta bir resimler ekliyorum. Siz körfezleri temizlemeden evvel mevcut dereleri bir temizleyin, sonrası kolay. Bence siz derelerde boğulmuşunuz! Sözlerimi Gandi’nin bir sözüyle bitiriyorum: “Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.”Sağlıkla KalınÇürük Elmacı Nivent KURTULUŞ
“İzmir Büyükşehir Belediyesi temizlik gemisi alacak”, “Yenikale bölgesi ile Alsancak Limanı arasındaki alanda derinleştirme çalışmalarına başlayacak. Şu anda 12 metre civarında olan derinlik 16-18 metreye kadar çıkarılacak.”Bu proje uzun zamandır Ulaştırma Bakanlığı’nın gündeminde olan bir proje. Çünkü Alsancak Limanına büyük tonajlı gemiler giremiyor ve bu derinleştirmenin yapılması lazım. Ayrıca bakanlığa bağlı DLH Genel Müdürlüğünün elinde birçok tarama gemisi de var. Şimdi görüyoruz ki bu projeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi üsleniyor.Neden? İzmir’in bu kadar çok parası mı var?On sekiz yıl DLH Bölge Müdürlüğü yapmış ve İzmir Körfezinde 7-8 milyon metre küp taramayı geçekleştirmiş, bu konuda Türkiye’nin sayılı otoritelerinden olan M. Ayhan Özerden ile görüşerek bilgi aldım. Kendisi hiçbir beklentisi olmadan bu proje için birikimini paylaşmak istemiş ancak davet gelmemiş.Ulaştırma Bakanlığı bu kanalı 14 m. ye taramayı düşünmüş ve bu işi Alsancak Limanı özelleştirme ihalesi içine de koymuş. Taranacak miktar 4 milyon metre küp. Fakat bu ihale daha sonra iptal edilmiş. Eğer kanal 18 metrelere taranırsa 10 milyon metreküpü buluyor ve Böyle bir projenin maliyeti de 60-70 milyon TL civarında.Alsancak Limanının en derin rıhtımları 13 m. iken 18m. ye tarama yapmak ne getirecek onu da anlamak mümkün değil.Yukarıda bahsedilen taramadan çıkacak malzeme ile dere ağızlarında biriken malzeme birbirinden çok farklı yapıda. Bu kanaldaki malzemelerin % 95’i yüz yıl öncesinin birikintileri. Yüz yıl önceki derinlik haritalarına bakıldığında, derinliklerde pek fark görülmüyor. Dolayısı ile bu tarama için ayrı bir ÇED hazırlanmalı. Dere ağızlarında biriken malzemeler ise son yılların getirileri. Kirlilik değerleri düşük olan malzemelerin bertaraf hem daha kolay hem da daha ucuz maliyetli.Duyduğumuza göre, Büyükşehir Belediyesi emici tarak gemisi almak istiyormuş. Emici tarak gemileri malzemeyi alırken içerisine %80 su karıştırarak alır. Bizim körfezdeki malzeme için değerlendirirsek, peyniri ayran haline getirerek alır. Bu da bertaraf edilecek malzeme miktarını dört katına çıkartır ve elinizde artık peynir değil ayran vardır.İzmir körfezi bu deneyimi 1987 yılında yaşadı. Büyükşehir Belediyesi, Belçikalı bir firmaya Melez Deresinin ağzının taranması işini verdi. Belçikalılar buraya emici tarak gemisi getirdiler. İzmir’de oluşan tepkiler, bu geminin daha fazla çalışmasına izin vermedi ve firma Big Boss isimli kepçeyi getirerek işine devam mecburiyetinde kaldı. Bu deneyimden bir ders alınması gerekir.İzmir Büyükşehir Belediyesi, daha sonraki yıllarda da Melez ağzındaki malzemeyi sallama kepçelerle dere kenarına alıp kuruttu ve bertaraf etti. Hiç kimsenin de bir şikâyeti olmadı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Haliç’i emici tarak gemisi ile temizledi. Çıkan malzemeyi de çevreye zarar vermemesi adına eski taş ocaklarının çukurlarına boşalttı. İzmir’de ekonomik değeri düşük böyle bir yer yok ki. Dere ağızlarından çıkacak malzemeyi karada nereye dökseniz bir doğa tahribatı yaparsınız. Dere ağızlarından çıkacak malzemeler ve sirkülasyon kanalı taramalarını da katarsak, sulu 60-70 milyon metreküp malzeme depolayacaksınız.Gemi satın almadan uygulanabilir çözümler üretilmeli.Ulaştırma Bakanlığının projesinin Büyükşehir Belediyesince üslenilmesinin anlamı ne?Bir konuyu kaleme almadan evvel bildiğiniz üzere önce araştırma yaparım, konu hakkında belgeler edinirim, elimdeki bilgiler yeterli değil ise işte o zaman konunun uzmanını bulurum. Anlatmak istediğim ben bir kurumun başı değilim ancak siz okurlarıma karşı sorumluluğum var. Sizleri yanıltmak ve yanlış bilgi vermekten korkarım. İşte bu yüzden Sayın M.Ayhan ÖZERDEN’İ arayıp bir bilen olarak kendilerine danıştım. Büyük bir sabırla beni dinledi ve konunun tamamen dışında olan bana tüm bilgilerini aktardı.Konunun özeti her zaman ki gibi hatalar zinciri oluşmaya başlamış İşin ehillerine danışılmamış. Deniz temizlemesi sonucunda toplanan malzemenin tarım alanlarına vereceği zarar vereceği aşikârdır. Bu durumda ÇED Raporlarını nasıl alacaklar. Yıllar evvel tüm İzmirliyi ayağa kaldıran bu konunun yeniden ayağa kaldırmayacağını kim garanti edecek.Alınması düşünülen gemileri daha önce denemiş olan. O dönemin Belediye Başkanı Sayın Burhan ÖZFATURA’YA danışılmış mı? Konunun en vahimi ise her platformda tarıma verdiği önemden bahseden Sayın KOCAOĞLU, toplanan malzemenin tarım alanlarına zarar vereceğini bilmiş olmasıdır.Bu konunun takipçisiyim sonuna kadar! Tüm İzmirlileri de bu konunun takipçisi olmaya davet ediyorum. Bence sokağa atılan bu paralarda hepimizin hakkı var.Notlarım;• Kemalpaşa Belediyesi ile ilgili yazım,deprem etkisi yaratmış. Meclisi oldukça germiş, yazımdan çıktı alınıp kahvelere dağıtılmış. Kemalpaşa Belediye şirketinde çalışan 36 işçi diken üstünde duruyormuş Nedeni ise Muhalif partili olmaları. CHP ye geçmedikleri takdirde işten çıkarılmakla tehdit ediliyorlarmış. Umarım bu söylenenler doğru değildir. Sayın KILIÇDAROĞLU “bizim için yandaş değil vatandaş var” demesine karşın siz farklı davranırsanız oy kaybedersiniz. Yazdığım yazıların artçıları olacaktır, yakinen izlemekteyim, daha şimdiden dosyalar birikmeye başladı. Meğer ne kadar çok sıkıntı varmış. Pek yakında bu konuyu detaylarıyla inceleyeceğiz.• Bornova İlçesindeki taş ocaklarının kapatılması için Büyükşehir Belediyesince 24.10.1995 tarihinde karar verildiği kayıtlarda olmasına karşın neden kapatılmamıştır. T.C Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi 2010/62027 nolu dosyada aynen bu ibareler geçmektedir.”İzmir Büyükşehir Belediyesi aldığı yasaklama kararını pratikte uygulamadığından taş ocakları yasaklama kararına rağmen üretimlerine devam ettikleri ve kâğıt üzerinde kaldığı yazmakta. Bu konu bizzat başkan tarafından bilinmektedir. Konunun incelenmesi için Başkan yardımcısı Sayın Sırrı AYDOĞAN paraflı, 03.03.2011 tarihinde Pervin Şenel Genç tarafından İZSU Genel Müdürlüğüne yollanmış. Çünkü dere yatakları için mıcır nereden alınıyor?• İZSU 29.11.2006 Tarih ve 30122 sayılı yazı içeriğinde Ege-Koop Güzelbahçe bölgesinde yapmış olduğu konutlarda içme suyu bağlantılarıyla ilgili kişilere özel neler yapıldığını bir,bir anlatacağım ve çok şaşıracaksınız.En alta bir resimler ekliyorum. Siz körfezleri temizlemeden evvel mevcut dereleri bir temizleyin, sonrası kolay. Bence siz derelerde boğulmuşunuz! Sözlerimi Gandi’nin bir sözüyle bitiriyorum: “Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.”Sağlıkla KalınÇürük Elmacı Nivent KURTULUŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder