İZSU GATE 5
Vefalı Başkan’dan tarafıma teşekkür yazısı gelmedi, oysa ben bu köşeden elimden geldiğince kendilerine hizmet etmekteyim. Kendisinin gözü kulağı olmaktayım. Kendine bağlı kurumlardaki usulsüzlükleri bir bir ortaya çıkarmaya çalışmaktayım. Neyse iyilik yap denize at balık bilmese halik bilirmiş. İZSU GATE 1,2,3,4 yazılarıma, kurum içerisinden de hiçbir tekzip gelmemesi bir o kadar şaşırtıcı. Neyse ben kaldığım yerden devam edeyim.
Bu gün çok önemli bir konuyu masaya yatırıyorum. Dxxx İnşaat Turizm San. ve TİC. LTD. ŞTİ tarafından 20/10/2009 tarihinde dere temizlikleri için iş makineleri çalıştırılması ve iş gücü temini işi 4.978.314.00 TL işi almış 11/02/2010 tarihinde sözleşme yapmış. 16.02.2010 tarihinde ise işe başlamış. İşin süresi ise 18 ay bu işe başlanır başlanmaz ihaleye katılan M.S ihaleyi şikâyet etmiş ve şikâyet üzerine mahkeme ihaleyi fesih ediyor, peki ne oluyor derseniz, İhalenin fesih edileceğini bilgisi el altından Dxxx inşaat firmasına iletiliyor. Bunun üzerine ne oluyor derseniz; 18 ayda bitmesi gereken iş büyük hız kazanıyor ve her ay hak edişler firmaya ödeniyor. 30.11.2010’de ihale fesih edildiğinde şikâyetçi olan firmaya işi teslim alması kararı çıkıyor da işin %95’lik kısmı büyük bir hızla bitirtilmiş ve 4.656.505.46 TL ödenek yapılmış. Geriye 321.000 TL kadarı kalmış. Kurum içerisinde mahkemeyi kazanan firma şimdi neyi yapacak? Bu mahkemeye verilmesi kurum içerisinden bilgiler Dxxx İnşaat’a servis edilmeseydi, 18 aylık işi bu kadar kısa sürede bitirir miydi? Bütün bu soruların cevabını müfettişlere vereceklerdir.
Şimdi gelelim VEFALI BAŞKAN’ın çok üzerinde durduğu HOMEROS VADİSİ REHABİLİTE çalışmalarına yıllardan beri buralara trilyonlar akıyor. Buradaki biten ve hala yapılmakta olan işler içinde İçişleri Bakanlığı’na suç duyurusu yapılacakmış. Biraz konuyu deştim, Vefalı Başkan oralarda biten işleri denetlerken Homeros Vadisi’nde şurası eşime ait, burası S.A’ya ait şurası da A.Y’ye ait derken kendinize ve yakınlarınıza göletler mi yapıyorsunuz? Umarım bu benim kulağıma kadar gelen bilgiler doğru değildir. Eğer doğru ise bu işin peşini bırakmayacağımdan emin olabilirsiniz. O zamanda yerel kanallardan birine çıkarak Hemşerilerinizin gözünün içine bakarak elbet bir şeyler bulursunuz. Mesela efendim dedikodu internet medyasında çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor şöyle ki diye anlatırsınız.
İZSU yazılarımda KİK’ten yasaklı firma olan Gxxx İnşaat Firması için 25 Aralık 2008-9980 sayı ile Dikili Kaymakamlık makamına İZSU İdaresi Genel Müdürlüğü Tic. İşl. Daire Başkanı Adnan ADIGÜZEL tarafından, iş bitirme belgesi ile tereddüde düşüldüğü ile ilgili faks çekiliyor ve 26 Aralık 2008 Dikili Kaymakamlığı İZSU Genel Müdürlüğü’ne 625.000.00 TL’lik iş bitirme olmadığı 72.185.00TL olduğu tespit edildiği söylenirken, nasıl oluyor? İhale Kanunu’nda geçen hükümleri uygulamamak ihaleye fesat karıştırmaktır. Aşağıda verdiğim kanun neden uygulanmadı, verilen ihalelerin bitirilmesi sağlandı?
Kurumun Sözleşmeyi feshetmesi
Madde 44- Aşağıda belirtilen hallerde Kurum sözleşmeyi fesheder:
b) Sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin 48inci maddede sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi hallerinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Madde 48- İhalelerde ve sözleşmenin uygulanması sırasında aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır. c) Sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek,
Bu konuda soruşturulduğunuzu biliyorum, diğer yandan da Yargıtay’a intikal etmiş bir dosya var. Bu konudan ötürü ciddi sıkıntı çekileceğinden emin olmak istiyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın ben ne savcıyım nede adli makamım, ancak bu yazılanları basın savcısı elbet okuyacak ve görevlerini yerine getireceklerdir. Benden tüm belgeleri alabilirler ve zevkle kendilerine teslim ederim.
Gelelim ikinci soruma bir önceki yazımda İZSU da çalışan kişilerin ihale alan firmalarla akrabalık ilişkilerine girmiştim hatırlarsanız 2886 sayılı Devlet İhale kanunu hükümlerinde yer alan b) Kurumun ihale yetkilisi ile ihale konusu işle ilgili her türlü ihale işlemlerini hazırlamak, yürütmek, sonuçlandırmak ve onaylamakla görevli olanlar,
c) (b) bendinde belirtilen şahısların eşleri ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları ile evlatlıkları ve evlat edinenleri,
Dahi ihaleye katılamazlarken nasıl olurda böylesine bir kurumda bunlar göz ardı edilebilinir yorumu önce siz okuyucularıma sonra bu konu ile ilgili yetkilere bırakıyorum.
Yine geçen yazımda yer verdiğim Havaalanı karşısında bulunan, imar planlarında depolama ve lojistik alanı olarak belirlenen bu yerde Ticaret odasının 80.000,Nail Özkardeş’in 20.000,Çetin Makine 20.000,Sintaç Grup 150.000 metre kare bu alanda. Neredeyse 200.000 metre kare depo yapılmakta ve birçoğu faaliyetlerini sürdürmekte iken burada nasıl olurda fosseptiklerle idare etmeye çalışıp, buradaki iş sahipleri kendi imkanlarıyla bu yetmeyen fosseptikleri çekmelerinden hiç mi, rahatsızlık duymuyorsunuz, hadi rahatsızlık duymuyorsunuz diyelim peki Baraj Bölgesi olan bu yer, İzmir’in Sağlığını tehdit eden bu lağımlarım baraja karışmasından damı korkmuyorsunuz? Burasını geçen hafta gezdim kedi büyüklüğünde fareler cirit atıyorken siz park ve bahçeler yapmaya devam edin, sağlığın ne önemi var etrafı nergislerle, çiçeklerle donatalım ki lağım kokularını bastırırız aslında bu dâhiyane fikir bir kez daha kutluyorum sizi VEFALI BAŞKANIM.
Gelelim bir başka konuya İzmir’de Vefalı Başkan Taşeron İşçiliği bitirdi derken İZSU Güvenlik Amiri ve Yardımcılarının Güvenlikte çalışanların yasal hakkı olan yıllık izinleri üzerinden nasıl nemalandıklarından bahsedeceğim. 4857 sayılı yasa gereği bir yılını dolduran çalışanlar yasada belirtildiği gibi 14 iş günü yıl içinde ücretli yıllık izne ayrılma hakkı kazanır, yapılan işin aksamaması ve güvenlik zafiyeti oluşmaması için izne çıkan her bir güvenlik personeli için bir güvenlikçi vermek zorunda, Peki ne yapılıyor? İzne çıkan güvenlikçinin nöbetini siz kendi aranızda tutacaksınız, biz ilave adam yollamayacağız denmekteymiş, nöbet çizelgelerinde izinler görülmemekte ve izinde olan güvenlikçiler çalışıyor görünmekte. Dâhiyane bir uygulama peki İZSUDA bir vukuat olsa çizelgede görünen güvenlikçiler zan altında kalacak, çünkü çizelgede çalışıyor gözüküyorlar. Şu anda 25-30 kişi izindeymiş geride 140-150 kişi izin kullanacak, İZSU'nun Güvenlik amiri Hxx Güvenlik Firması bu çalışanlar üzerinden vergi kaçırıyor bu durumda o zaman nerden mi vardın bu sonuca derseniz izinde gözüken güvenlikçiler çalışıyor gözüktüğünden, izin gider ve harcamaları vergi olarak ödenmeyip şirketin kasasında kalmaktadır.
Şimdi diyeceksiniz ki bu İZSUNUN işlediği bir usulsüz değil, evet değil ama bu usulsüzlüğü kontrol birimleri incelemeli bu güvenlikçiler sadece İZSU binasını korumuyor barajlarımızın da güvenliğini sağlıyorlar ve edindiğim bilgilere göre aynı firma bir dahaki ihaleyi alacağından o kadar eminmiş ki bu eminlik nereden geliyor acaba? Diye sormadan edemiyorum kalbim fesat falanda değil oysa.
VEFALI BAŞKANIM koruma altına aldığınız Sayın ATEŞ’in arkasında kimlerin olduğunu biliyorum, sizde bu kişilerin etkisinde kalıyorsunuz, ancak bu ilişkiler sizin başınızı ağrıtacaktır. Bu yazıları dikkatle okuduğunuzu biliyorum da neden hala gereğini yerine getirmemekte direniyorsunuz. Kamuoyunda bu konu konuşulmakta iken müfettişler incelemeye başlamışken gereğini yapmalısınız. Bu kurumlar aile ilişkileriyle yürüyemeyecek kadar ciddi kurumlardır. Sizi ve yetkili makamları göreve davet ediyorum gereğini yapmadığınız sürece bu yazılarım sizin deyiminizle canhıraş devam edecektir.
NOTLARIM
Vefalı Başkan’ın oğlu ile sık sık bir araya gelen Ali Ateş’in oğulları Cenk ve Ozan ATEŞ’in arkadaşlıkları mı sizi etkilemekte?
Ali ATEŞ’in Genel Müdürlük planları ne yazık ki suya düşmüş.
Yakın zamanda İzmir gündemini sarsacak bir soruşturma yoldaymış, bu soruşturmayı yine ben mi bildireceğim yoksa siz mi açıklama yapacaksınız?
Ali ATEŞ’in Çeşme’deki villasının tadilatını İZSU müteahhitlerden birisinin yapması ETİK MİDİR?
Yayınladığım FATURAYA halen cevap alamadım VEFALI BAŞKANIM
Sözlerimi MENCIUS’un bir sözüyle bitiriyorum: Bir kimse yaptığı yanlışlıktan bir kere utanmadı ise, bir daha utanacak sebep bulamaz.
Sevgiyle kalın
Çürük Elmacı
Bu gün çok önemli bir konuyu masaya yatırıyorum. Dxxx İnşaat Turizm San. ve TİC. LTD. ŞTİ tarafından 20/10/2009 tarihinde dere temizlikleri için iş makineleri çalıştırılması ve iş gücü temini işi 4.978.314.00 TL işi almış 11/02/2010 tarihinde sözleşme yapmış. 16.02.2010 tarihinde ise işe başlamış. İşin süresi ise 18 ay bu işe başlanır başlanmaz ihaleye katılan M.S ihaleyi şikâyet etmiş ve şikâyet üzerine mahkeme ihaleyi fesih ediyor, peki ne oluyor derseniz, İhalenin fesih edileceğini bilgisi el altından Dxxx inşaat firmasına iletiliyor. Bunun üzerine ne oluyor derseniz; 18 ayda bitmesi gereken iş büyük hız kazanıyor ve her ay hak edişler firmaya ödeniyor. 30.11.2010’de ihale fesih edildiğinde şikâyetçi olan firmaya işi teslim alması kararı çıkıyor da işin %95’lik kısmı büyük bir hızla bitirtilmiş ve 4.656.505.46 TL ödenek yapılmış. Geriye 321.000 TL kadarı kalmış. Kurum içerisinde mahkemeyi kazanan firma şimdi neyi yapacak? Bu mahkemeye verilmesi kurum içerisinden bilgiler Dxxx İnşaat’a servis edilmeseydi, 18 aylık işi bu kadar kısa sürede bitirir miydi? Bütün bu soruların cevabını müfettişlere vereceklerdir.
Şimdi gelelim VEFALI BAŞKAN’ın çok üzerinde durduğu HOMEROS VADİSİ REHABİLİTE çalışmalarına yıllardan beri buralara trilyonlar akıyor. Buradaki biten ve hala yapılmakta olan işler içinde İçişleri Bakanlığı’na suç duyurusu yapılacakmış. Biraz konuyu deştim, Vefalı Başkan oralarda biten işleri denetlerken Homeros Vadisi’nde şurası eşime ait, burası S.A’ya ait şurası da A.Y’ye ait derken kendinize ve yakınlarınıza göletler mi yapıyorsunuz? Umarım bu benim kulağıma kadar gelen bilgiler doğru değildir. Eğer doğru ise bu işin peşini bırakmayacağımdan emin olabilirsiniz. O zamanda yerel kanallardan birine çıkarak Hemşerilerinizin gözünün içine bakarak elbet bir şeyler bulursunuz. Mesela efendim dedikodu internet medyasında çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor şöyle ki diye anlatırsınız.
İZSU yazılarımda KİK’ten yasaklı firma olan Gxxx İnşaat Firması için 25 Aralık 2008-9980 sayı ile Dikili Kaymakamlık makamına İZSU İdaresi Genel Müdürlüğü Tic. İşl. Daire Başkanı Adnan ADIGÜZEL tarafından, iş bitirme belgesi ile tereddüde düşüldüğü ile ilgili faks çekiliyor ve 26 Aralık 2008 Dikili Kaymakamlığı İZSU Genel Müdürlüğü’ne 625.000.00 TL’lik iş bitirme olmadığı 72.185.00TL olduğu tespit edildiği söylenirken, nasıl oluyor? İhale Kanunu’nda geçen hükümleri uygulamamak ihaleye fesat karıştırmaktır. Aşağıda verdiğim kanun neden uygulanmadı, verilen ihalelerin bitirilmesi sağlandı?
Kurumun Sözleşmeyi feshetmesi
Madde 44- Aşağıda belirtilen hallerde Kurum sözleşmeyi fesheder:
b) Sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin 48inci maddede sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi hallerinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Madde 48- İhalelerde ve sözleşmenin uygulanması sırasında aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır. c) Sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek,
Bu konuda soruşturulduğunuzu biliyorum, diğer yandan da Yargıtay’a intikal etmiş bir dosya var. Bu konudan ötürü ciddi sıkıntı çekileceğinden emin olmak istiyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın ben ne savcıyım nede adli makamım, ancak bu yazılanları basın savcısı elbet okuyacak ve görevlerini yerine getireceklerdir. Benden tüm belgeleri alabilirler ve zevkle kendilerine teslim ederim.
Gelelim ikinci soruma bir önceki yazımda İZSU da çalışan kişilerin ihale alan firmalarla akrabalık ilişkilerine girmiştim hatırlarsanız 2886 sayılı Devlet İhale kanunu hükümlerinde yer alan b) Kurumun ihale yetkilisi ile ihale konusu işle ilgili her türlü ihale işlemlerini hazırlamak, yürütmek, sonuçlandırmak ve onaylamakla görevli olanlar,
c) (b) bendinde belirtilen şahısların eşleri ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları ile evlatlıkları ve evlat edinenleri,
Dahi ihaleye katılamazlarken nasıl olurda böylesine bir kurumda bunlar göz ardı edilebilinir yorumu önce siz okuyucularıma sonra bu konu ile ilgili yetkilere bırakıyorum.
Yine geçen yazımda yer verdiğim Havaalanı karşısında bulunan, imar planlarında depolama ve lojistik alanı olarak belirlenen bu yerde Ticaret odasının 80.000,Nail Özkardeş’in 20.000,Çetin Makine 20.000,Sintaç Grup 150.000 metre kare bu alanda. Neredeyse 200.000 metre kare depo yapılmakta ve birçoğu faaliyetlerini sürdürmekte iken burada nasıl olurda fosseptiklerle idare etmeye çalışıp, buradaki iş sahipleri kendi imkanlarıyla bu yetmeyen fosseptikleri çekmelerinden hiç mi, rahatsızlık duymuyorsunuz, hadi rahatsızlık duymuyorsunuz diyelim peki Baraj Bölgesi olan bu yer, İzmir’in Sağlığını tehdit eden bu lağımlarım baraja karışmasından damı korkmuyorsunuz? Burasını geçen hafta gezdim kedi büyüklüğünde fareler cirit atıyorken siz park ve bahçeler yapmaya devam edin, sağlığın ne önemi var etrafı nergislerle, çiçeklerle donatalım ki lağım kokularını bastırırız aslında bu dâhiyane fikir bir kez daha kutluyorum sizi VEFALI BAŞKANIM.
Gelelim bir başka konuya İzmir’de Vefalı Başkan Taşeron İşçiliği bitirdi derken İZSU Güvenlik Amiri ve Yardımcılarının Güvenlikte çalışanların yasal hakkı olan yıllık izinleri üzerinden nasıl nemalandıklarından bahsedeceğim. 4857 sayılı yasa gereği bir yılını dolduran çalışanlar yasada belirtildiği gibi 14 iş günü yıl içinde ücretli yıllık izne ayrılma hakkı kazanır, yapılan işin aksamaması ve güvenlik zafiyeti oluşmaması için izne çıkan her bir güvenlik personeli için bir güvenlikçi vermek zorunda, Peki ne yapılıyor? İzne çıkan güvenlikçinin nöbetini siz kendi aranızda tutacaksınız, biz ilave adam yollamayacağız denmekteymiş, nöbet çizelgelerinde izinler görülmemekte ve izinde olan güvenlikçiler çalışıyor görünmekte. Dâhiyane bir uygulama peki İZSUDA bir vukuat olsa çizelgede görünen güvenlikçiler zan altında kalacak, çünkü çizelgede çalışıyor gözüküyorlar. Şu anda 25-30 kişi izindeymiş geride 140-150 kişi izin kullanacak, İZSU'nun Güvenlik amiri Hxx Güvenlik Firması bu çalışanlar üzerinden vergi kaçırıyor bu durumda o zaman nerden mi vardın bu sonuca derseniz izinde gözüken güvenlikçiler çalışıyor gözüktüğünden, izin gider ve harcamaları vergi olarak ödenmeyip şirketin kasasında kalmaktadır.
Şimdi diyeceksiniz ki bu İZSUNUN işlediği bir usulsüz değil, evet değil ama bu usulsüzlüğü kontrol birimleri incelemeli bu güvenlikçiler sadece İZSU binasını korumuyor barajlarımızın da güvenliğini sağlıyorlar ve edindiğim bilgilere göre aynı firma bir dahaki ihaleyi alacağından o kadar eminmiş ki bu eminlik nereden geliyor acaba? Diye sormadan edemiyorum kalbim fesat falanda değil oysa.
VEFALI BAŞKANIM koruma altına aldığınız Sayın ATEŞ’in arkasında kimlerin olduğunu biliyorum, sizde bu kişilerin etkisinde kalıyorsunuz, ancak bu ilişkiler sizin başınızı ağrıtacaktır. Bu yazıları dikkatle okuduğunuzu biliyorum da neden hala gereğini yerine getirmemekte direniyorsunuz. Kamuoyunda bu konu konuşulmakta iken müfettişler incelemeye başlamışken gereğini yapmalısınız. Bu kurumlar aile ilişkileriyle yürüyemeyecek kadar ciddi kurumlardır. Sizi ve yetkili makamları göreve davet ediyorum gereğini yapmadığınız sürece bu yazılarım sizin deyiminizle canhıraş devam edecektir.
NOTLARIM
Vefalı Başkan’ın oğlu ile sık sık bir araya gelen Ali Ateş’in oğulları Cenk ve Ozan ATEŞ’in arkadaşlıkları mı sizi etkilemekte?
Ali ATEŞ’in Genel Müdürlük planları ne yazık ki suya düşmüş.
Yakın zamanda İzmir gündemini sarsacak bir soruşturma yoldaymış, bu soruşturmayı yine ben mi bildireceğim yoksa siz mi açıklama yapacaksınız?
Ali ATEŞ’in Çeşme’deki villasının tadilatını İZSU müteahhitlerden birisinin yapması ETİK MİDİR?
Yayınladığım FATURAYA halen cevap alamadım VEFALI BAŞKANIM
Sözlerimi MENCIUS’un bir sözüyle bitiriyorum: Bir kimse yaptığı yanlışlıktan bir kere utanmadı ise, bir daha utanacak sebep bulamaz.
Sevgiyle kalın
Çürük Elmacı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder